X

Acilen yapmayı bırakmamız gereken varsayımlar

Hayatımızın birçok alanında ya da etrafımızdaki insanlar hakkında zaman zaman hepimiz çeşitli varsayımlarda bulunabiliyoruz. ‘Onu aldıysa kesin çok zengin, böyle davrandığına göre çok üzgün, iyi davranmadığına göre kesin beni sevmiyor, beni eleştirdiğine göre bana sinir oluyor, onu çok sevseydi böyle yapmazdı’ gibi gibi… Olumlu veya olumsuz varsayımlarda bulunarak gerçekçi olmayan fikirlere kapılabiliyor, hatta başkalarını da o yönde sürükleyebiliyoruz.

‘Makyaj yapmadığına göre kesin çok hasta’, ‘Hiç gülmediğine göre bir derdi var’ ‘Çok mutlu görünüyor, hiç tasası yok…’ peki ama gerçekten öyle mi? Varsayımlarımız ne kadar doğru, gerçeğin ne kadarını yansıtıyor ya da bizi nasıl etkiliyor? Her koyun kendi bacağından asılır diyoruz ama günün sonunda buna pek de müsaade etmiyoruz ve istemsizce ya da farkındalıkla başkalarının hayatları, duyguları, düşünceleri, inançları, yaşayışları, acıları, mutlulukları hakkında fikir yürütüyoruz. Ama artık tüm bu varsayımlara bir dur demedin vakti geldi de geçiyor. Bu yazımızda acilen yapmayı bırakmamız gereken varsayımları bir araya getirdik, gelin, bırakalım herkes kendi dünyasında ‘kendisince’ yaşasın.

En mutlu insanlar her zaman en çok gülen insanlar değildir

İnsanların size verdiği kibar gülümsemelerin ve güler yüzlü selamlamaların ardında, kırılmışlıklar, yalnızlıklar, derin acılar olabilir… Keşke, bu varsayım doğru olsaydı; keşke gerçekten çok gülen insanlar çok mutlu olsalardı. Ancak, bir derin bir gülümsemenin ya da neşeli görünen bir kahkahanın ardında gerçekten ne olduğunu bilmemiz çok zor. Bir gülümse bazen gerçekten mutluluğun dışavurumuyken, bazen de derin bir acının maskesi olabilir. O nedenle başkalarının acısını her zaman göremesek de her zaman nazik davranmakta fayda var.

Sevdiğimiz ve saygı duyduğumuz insanlar da bizi hayal kırıklığına uğratabilir

Keşke öyle olmasaydı ama ne yazık ki oluyor. Hepimiz hayatımızın bir döneminde en sevdiğimiz insanlar tarafından hayal kırıklığına uğratılmış olabiliriz. Çok sevdiğimiz, güvendiğimiz, ondan zarar gelmez dediğimiz kişiler de bizi üzebilirler. Yani, güvendiğimiz dağlara karlar yağabilir… Kimse mükemmel değildir; birini çok seviyor, çok değer veriyor olmamız onun kusurları olmayacağı, yanlış yapmayacağı anlamına gelmez. Bazen birine fazla güvenmek ya da çok sevmek, o kusurları görmezden gelmeyi kolaylaştırıyor olabilir ancak bir hatada, bir yanlışta hazırlıksız yakalanmamak ve sonradan çok daha fazla üzülmemek için çok sevdiğimiz insanlardan gelebilecek hayal kırıklıklarına karşı da hazırlıklı olmalıyız.

İlginizi çekebilir: Neden en çok ‘sevdiğimiz’ kişileri incitiriz?Neden en çok ‘

Başkalarının işleri bizden farklı yapması yanlış yaptıkları anlamına gelmez

Herkes için en doğru yol, şüphesiz ki kendi bildiği yoldur. Ancak bu, diğer yolları etkisiz ve başarısız yapmaz. Hepimizin bir işi yaparken tercih ettiği metotlar, kullandığı araçlar farklı olabilir ve bu farklılığa rağmen başarılı işler ortaya çıkabilir. Farklılıklara şans vermek, başarı şansını artırabilir; üstelik bakış açınızı genişletmenize de yardımcı olabilir. Kısacası, birinin sizin yolunuzdan gitmemesi onun o yolda kaybolacağı anlamına gelmez. Bekleyin, anlayışlı olun ve fırsat verin; belki sizin yolunuzdan daha etkili bile olabilir.

İlginizi çekebilir: Karşımızdakini ‘düzeltmeye çalışmadan’ ona yardımcı olmak mümkün mü?

Aynı fikirde olmadığımız insanlar da hoşgörümüzü ve nezaketimizi hak eder

Aynı fikirde olmadığımız insanlara karşı gösterdiğimiz tutumun nasıl bir kişiliğe sahip olduğumuz hakkında ipuçları taşıdığını biliyor muydunuz? Hoşgörülü bir yapınız mı var yoksa kavgacı mı? Yapıcı eleştiriler yerine yıkıcı eleştiriler mi yapıyorsunuz yoksa ortak paydada buluşabilmek için iletişim becerilerinizi etkili bir şekilde kullanabiliyor musunuz? Hepsi, fikirlerinizin çatışmaya girdiği noktada kendini ele verebiliyor. Sizinle aynı fikirde olmayan insanları dışlamak, eleştirmek ya da yargılamak yerine anlayış göstererek güçlü bir iletişim kurmaya, çözüm bulmaya, sorunları çözmeye çalışabilirsiniz. Üstelik, bu şekilde kimseyi boş yere incitmediğinizden de emin olabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Eleştiri sanatı: Etkin ve yapıcı eleştirilerde bulunmanın altın kuralları

Birini tanımıyor olmamız onun güvenilir biri olmadığı anlamına gelmez

Bazı insanlar hayatlarında çok fazla duvar örer ve onlara erişebilecek köprüleri bulmak neredeyse imkansızdır… Onlardan biri olmak istemiyorsanız kendinizi açmanız, insanlara küçük şanslar vermeniz şart. Yavaş yavaş, küçük adımlarla zaman içinde güveninizi kazanabilecek insanları en baştan kaybetmemek için tanımadığınız insanların güvenilmez olduğuna kendinizi inandırmayın. Hatta biraz düşünecek olursanız tanıdığınız insanların da yeterince güvenilir olmadığına tanık olduğunuz bazı durumlar yaşamış olabilirsiniz; öyleyse güvenin birini tanıyıp tanımamakla pek de ilgisi olmadığına inanabilirsiniz.

Etrafımızdaki kaba insanlar özellikle bizi hedef almazlar

Etrafımızda olup biten birçok şeyi kişisel algılamamız çağımızın vebası olabilir. Ancak, üstümüze alındığımız söylemlerin, olayların, durumların, davranışların büyük bir çoğunluğu bizimle ilgili değil; tamamen karşımızdaki kişiyle ilgili. Birileri kaba davrandığında yara alıyoruz, bir eleştiri aldığımızda mükemmel olmadığımızı düşünerek kendimizden şüphe duyuyor ve kişisel algılıyoruz. Ancak tabii ki gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirdiğimizde, çoğu zaman hayatta yaşanan, başımıza gelen, deneyimlediğimiz çoğu şeyin merkezinde olmadığımızı da çok iyi biliyoruz. Komşunuz size günaydın demediyse, yöneticiniz o gün sinirli bir şekilde konuştuysa, yolda yürürken biri omzunuza çarptıysa sebebi siz değilsiniz. Başkalarının size nasıl davrandığı onların sorunu, nasıl tepki verdiğinizse sizin.

İlginizi çekebilir: Etrafınızda olanları kişisel algılamamak için kendinize hatırlatmanız gereken 10 şey

Mutsuz ya da başarısız olmamızın nedeni diğer insanlar değildir

İnsanların bize söylediği, yaptığı, hissettirdiği her şeyi kontrol edemeyebiliriz, ancak tüm bunlardan etkilenmemeyi seçebiliriz. Başkalarının sözlerinin sizin modunuzu düşürmesine izin vermeyin; mutluluğunuzu, başarılarınızı diğer insanlara bağlamayın; yoksa beklentileriniz gerçekleşmediğinde onları suçlamaya başlayabilirsiniz. Diğer insanlar sizin mutsuzluğunuzun ya da başarısızlıklarınızın sebebi olamaz; olmamalı da. Kendi mutluluğunuzu ancak kendiniz yaratabilirsiniz. Hayatınızın sorumluluğunu alın ve ne olursa olsun sebebini başkalarına bağlamayın.

İlginizi çekebilir: Başkalarının söylediklerini ne zaman dinlemeli, dinlememeliyiz?

Tüm bu bahsettiklerimizi göz önünde bulundurduğumuzda varsayımlar, günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası gibi görünüyor olabilir. Ancak, biraz farkındalık ile doğru olduğuna inandığımız şeylerin çoğu zaman gerçeklikten uzak olabileceğini fark edebilir, bakış açımızı değiştirerek öznel yargılarımızdan biraz olsun uzaklaşabiliriz. Böylelikle önyargılarımızı bir kenara bırakıp olup biten her şeyi daha derinlemesine ele alabiliriz.

Kaynak: marcandangel

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale