X

Aaahh Belinda: Yeşilçam rüzgarlarıyla gelen bir şampuan hikayesi

Netflix’te yayınlanmaya başladığı ilk günden bu yana eleştiri oklarının odağına giren, Yeşilçam rüzgarlarından esinlenerek seyircileri ekrana kilitleyen popüler film: Aaahh Belinda! 1986 yılında büyük ustalar tarafından sahnelenen, başrolünde cesur sahneleriyle Türk sinemasına adını altın harflerle yazdıran Müjde Ar’ın yer aldığı, döneminde En iyi Film, En iyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu ödüllerine layık bulunan Aaahh Belinda günümüze uyarlanmış 2023 versiyonu ile karşımızda! Gelin bu meşhur filmin konusuna, oyuncularına ve en çok eleştiri alan yönlerine daha yakından bakalım.

Aaahh Belinda oyuncular

Başrol oyuncumuz filmle ilgili neredeyse tüm yorumları üzerinde toplayan ve çoğu zaman magazin dünyasının gündeminden düşmeyen Neslihan Atagül. Dilara ve Handan karakterlerini canlandıran Atagül’e Serkan Çayoğlu, Necip Memili, Meral Çetinkaya, Beril Pozam, Efe Tuncer, Gamze Karaduman gibi başarılı oyuncular eşlik ediyor. Filmin yönetmenliğini Deniz Yorulmazer, senaristliğini ise Hakan Bonomo üstleniyor. Gelelim filmin konusuna.

Ah Belinda filminin konusu ne?

Bizi filmin ilk sahnelerinde şıkır şıkır dansıyla, hareketli şarkısıyla ünlü isim Dilara karşılıyor. Dilara, güzel, başarılı, kendi halinde yaşayan, küçük bir arkadaş grubu ve bir erkek arkadaşı olan popüler bir oyuncu. Pek çok reklam projesinde yer almış olmasına rağmen bu kez kendisine gönderilen reklam senaryosunu okuduktan sonra reklamda oynamak istemiyor. Çünkü basit bir şampuan reklamı olmasına rağmen senaryoda kadına yüklenen domestik sorumlulukları üstlenmek istemiyor.

Senaryoda rol gereği evli, mutlu, çocuklu bir ev kadını olan Handan’ı canlandırması gerekse de filmin başrol oyuncusu Dilara, bu işten sıyrılmaya çalışıyor. Ancak, yüklü bir tazminat ödemesi gerektiğinden gönülsüz bir şekilde reklam filminde rol alıyor. Fakat, işler pek de istediği gibi gitmiyor…

Usta bir oyuncu olsa da role girmekte zorlanan Dilara’nın şampuan reklam çekimi beklediğinden çok daha uzun sürüyor. Markanın sahibi ve reklam filmindeki rol arkadaşıyla olan uyumsuzluğu da üstüne tuz biber oluyor ve çekimler bir türlü istediği gibi gitmiyor… Sonunda yönetmeninin Dilara’ya ‘Handan rolüne girmesi için’ verdiği birkaç taktikle Dilara kendisini rolüne iyice kaptırıyor ve işler bambaşka bir hal alıyor… Adeta paralel evrene geçiş yapıyoruz. Dilara, kendini Handan’ın hayatını yaşarken buluyor. Kocası, çocukları, çalıştığı yer, sosyal çevresi hepsi tepetaklak oluyor…

Ve asıl olaylar silsilesi buradan sonra başlıyor. Daha fazla spoiler vermemek için filmin devamına ilişkin anekdotlarımızı paylaşmıyoruz, ancak şunu söyleyelim içinden çıkılması zor olaylar, sinir bozucu birtakım gelişmeler ve kışkırtıcı sahneler sizi bekliyor! Yani, bir şampuanın hayat değiştirici etkisi olabileceğini kim düşünürdü ki…

Aaahh Belinda filmi ile ilgili eleştiriler

Elbette ki döneminin en ünlü filmlerinden biri olan Ah Belinda, günümüze uyarlandığında tüm eleştirmenlerin gözü bu filmde ve dolayısıyla Neslihan Atagül’ün üzerinde olacaktı. Ne de olsa usta oyuncu Müjde Ar’la ortak bir rolü paylaşmanın sorumluluğu büyük.

Film yayına girer girmez elbette ki tepkiler gecikmedi… Beğenisi bol olduğu kadar eleştiri oklarını da üzerine toplayan Aaahh Belinda’yı başarılı bulanlar da var hiç beğenmeyeler de… Neslihan Atagül’ün oyunculuğu ise adeta madalyonun iki yüzü… Kimileri Atagül’ün oyunculuğunu çok başarılı bulup Handan rolünü resmen yaşadığını paylaşsa da kimileri için yeterince etkileyici değil. Cesur yatak odası sahneleri ise en çok eleştiri alan bölümler arasında. Netflix’in popüler yerli yapımlarından ve son dönemin en çok konuşulan filmlerinden biri olan bu uyarlamayı izlediyseniz yorumlarda bizimle düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın. Eğer henüz izlemediyseniz aşağıdaki linkten fragmanına ulaşabilir, izlenecekler listenize ekleyip eklemeyeceğinize karar verebilirsiniz .

İlginizi çekebilir: Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?: Bambi ve annesinin geçmişten kaçış hikayesi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale