X

Yaşamınıza bambaşka bir pencereden bakın: Şimdi ″Arketipinizi″ bulma zamanı

Yaşam koşuşturmasında aslında kendimizi incelemeye, hayattaki seçimlerimize bir hakem gibi dışarıdan bakmaya veya kontrolümüz dışında olarak nitelendirdiğimiz durumlarda aslında neler yapıp yapamayacağımızı ikinci kez sorgulamaya pek de vaktimiz olmaz. ‘Kader böyleymiş’ deriz bazen veya ‘Yaşanması gerekiyormuş’ deriz kısacası…

Her birimiz farklı tecrübelerle karşılaşırız; bazen iş ve aşk hayatımız çok güzel giderken birden bir hastalıkla hayat kapımızı çalar veya ailemizden çok sevdiğimiz birini de yitirebiliriz. Ellerimizle kurduğumuz, günler geceler boyu sonsuz emekler verdiğimiz girişimimiz sona erebilir veya çok farklı şekilde tasarladığımız evliliğimiz hazin bir aldatma hikayesi ile yıkılır.

İşte bunların hepsinin toplamı aslında hayattır. Ve bu akışta hep ikinci plana attığımız hayatımıza yakından bakmama eğilimi bizi tekrar tekrar aynı hatalara yönlendirebilir. Her tecrübede farklı bir ders vardır aslında özümüzle anlamamız ve hayatımıza yansıtmamız gereken.

Eğer bu yazıyı okuyorsanız benimle birlikte şimdi hayatınıza bambaşka bir noktadan bakın. Sevgili Carl G. Jung, yaptığı çalışmalar ile daha sonra büyük yankı uyandıran ve birçok felsefe ve kişisel gelişim yolu tarafından da incelenen arketip kavramını ortaya atmıştır. Arketip, Yunanca kökenli olup aslında ″arkhetypos″ kelimesinden türemiştir. Anlamı ise başlangıç modeli olarak bilinir.

Arketip; algılamamızı örgütleyen, bilinç içeriklerini düzenleyen, değiştiren ve geliştiren yapılardır.

Arketip nedir?

Analitik psikolojinin temellerini kurmuş olan Jung’a göre arketip, algılamamızı örgütleyen, bilinç içeriklerini düzenleyen, değiştiren ve geliştiren yapılar olarak tanımlanmaktadır. Jung mitlerin arketiplerin temsilcileri olduğunu savunur. Mitlerde ve mitsel öykülerde gördüğümüz karakterlerin ve olay örgülerinin her birinin bir arketipe tekâbül ettiğini söyleyebiliriz. Her arketip aslında psişik bir niteliğin temsilcisidir ve arketiplerin harekete geçmesi demek, bilinç dışında potansiyel olarak bulunan psişik niteliklerin (irade, cesaret, üretkenlik) aktive olması demektir.

Sevgili Deepak Chopra ‘Yeter ki İste’ adlı eserinde arketipleri ve kendinizi bulabileceğiniz, hayatınıza eşlik edecek yepyeni bir bakış açısını da paylaşıyor:

…″Amacınız sizinle aynı vibrasyonda titreşen ve kalbinizin sesi olmuş bir, iki ve hatta üç arketipi bulup çıkarmaktır. Olmak istediğiniz veya gıpta ettiğiniz modelleri değil de sizi cezbeden, sizi motive eden ve ilham verenleri seçin.

Arketip nasıl bulunur?

Arketipinizi bulma çalışması tamamıyla sizi rahatlatacak bir çalışma olmalı. Bunu yapmak istiyorsanız tavsiyem, rahat bir pozisyonda hatta meditasyon yapıyorsanız kendinizi en huzurlu ve rahat hissedeceğiniz yerde gözleriniz kapalı olarak kendinize odaklanmanız. Daha sonra kendinizi tüm bedenlerde birlik içinde hissetmeyi denemeniz. Bu süreç bambaşka bir cesaret istiyor, bir kartalın bedeninde olma hissinden bir balinanın kalp atışını hissedebilmeye, Eski Yunan’da denizlerin, depremlerin ve atların tanrısı Poseidon’u yaşamaktan Eski Mısır’da firavunun gözlerinden dünyayı görebilmeye kadar uzanıyor. Tüm aklınıza gelen bütünleşmeler içerisinde hepsini korkusuzca deneyimleyebilirsiniz, önemli olan sizi en çok motive eden ve en çok gerçek hissettiğiniz karakteri seçebilmeniz.

Bu uygulama ertesinde ise arketiplerinizi belirlediğinizde, çok daha yüksek bir ″farkındalık″ süreci sizi bekliyor, çünkü hayatınızın her anında bu önemli karakterin sizinle titreşmesine yani size yol göstermesine izin vermelisiniz. Attığınız her adımda, tüm seçimlerinizde ve davranışlarınızda bu karakterlerin özelliklerini düşünebilirsiniz. Bu sizi hem daha fazla anda olmaya yönlendirecek hem de hayatınızın iplerini elinize alabilmenizi sağlayacak.

Samimi olarak paylaşmak istiyorum ki; benim bugünkü arketiplerim Rüzgar, Kartal ve Ermiş. Örneğin; bir şeye cesaret edemediğimde, bu arketipleri hissettiğimden bu yana, rüzgarın tüm dünyayı dolaşabildiğini ve bunu yapacak kadar büyük cesarette olduğunu, bir kartalın en yüksek tepelerden bile korkmadığını ve bir ermişin tüm dünyaya en yüksek sevgi ve korkusuzlukla baktığını hatırlıyorum. Sonucunda ″cesaret edemediğim″ dediğim tüm kavramlar ortadan kalktı.

İlgili yazı: Olumsuz duygularınızı değiştirmenin yolu: Algılarınızı değiştirmek

Sizler de hayatınıza daha farklı bir bakış açısı geliştirmek, yepyeni bir pencere açmak isterseniz, arketipinizi bulmanızı öneririm.

Çünkü hayatınız değerlidir ve içeride bir yerlerde çok daha derin bir ″siz″ hala keşfedilmeyi bekliyor.

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale