X

2024’te büyümeye devam eden giyilebilir teknoloji startupları

Sağlık ve wellness sektörlerinde devrim yaratan giyilebilir teknolojiler, sağlık yönetimini hem kişiselleştiriyor hem de proaktifleştiriyor. Bu teknolojiler, sağlık bilincini derinleştirerek sundukları imkanlar sayesinde günlük hayata hızlıca entegre edilebiliyor. Akıllı saat, sanal gerçeklik gözlüğü, artırılmış gerçeklik gözlüğü, akıllı yüzük, uyku izleyicisi, akıllı bileklik ve fitness takip cihazı gibi ürünler en popüler giyilebilir teknolojiler arasında yer alıyor.

1960’larda bilgi kuramının babası Claude Shannon ve blackjack isimli kağıt oyununu araştıran matematik profesörü Edward Throp güçlerini birleştirerek teknoloji dünyasında bir çığır açtılar. İkili, bele bağlanabilen ve bir ayakkabının içine sığdırılabilen dört tuşlu küçük bir bilgisayar icat ettiler. Bu giyilebilir teknoloji, bir zamanlama görevi görerek rulet oyunu esnasında topun nereye düşeceğini tahmin ediyordu. Bu sayede, oyuncular yapacakları hileleri daha kaliteli bir şekilde geliştirir oldular. Giyilebilir teknoloji mantığı temelde bir tür kumar oyunundan türemiş olsa da günümüzde bu anlayış wellness ve sağlığa yönelmiş durumda.

2022’de 61.30 milyar dolarlık bir değere ulaşan giyilebilir teknoloji pazarının 2030’a kadar %14.6’lık yıllık bileşik büyüme oranıyla gelişmeye devam edeceği ön görülüyor. Bu yıl içinde 84.23 milyar dolara ulaşacağı düşünülen bu pazarın değerinin 2029’da 205.10 milyara yükseleceği ileri sürülüyor. Bu büyüme tahminleri göz önünde bulundurulduğunda, giyilebilir teknoloji startupları sektördeki gelişimin öncü güçleri olarak konumlanıyor. Hızla büyüyen bu pazarın değerini artıran ve tüketicilerin iyilik halini dönüştürmeyi amaçlayan bu startuplardan beş tanesini sizler için derinlemesine analiz ettik. İşte 2024’te büyümeye devam eden giyilebilir teknoloji startupları:

Whoop

Görsel: whoop

2011’de kurulmuş olan Whoop, kişisel sağlık ve performansı optimize etmeye odaklanan bir giyilebilir teknoloji startupı olarak karşımıza çıkıyor. Bu girişim, uyku kalitesini, egzersiz performansını ve toparlanma sürelerini takip eden akıllı bir bileklik üretiyor. Önde gelen insan performansı uzmanları tarafından tasarlanan bu bileklikte gereksiz gösterişlere yer verilmiyor. Minimalist tasarımıyla öne çıkan bilekliğin bir ekranı yok ve bu özelliği de onu 7/24 takılabilir bir hale getiriyor. Ayrıca, bu bilekliğin şarj edilmesi için bilekten çıkartılmasına da gerek yok çünkü kablosuz bir pil takımıyla çalışıyor. Sporcular ve doktorlar başta olmak üzere pek çok insan tarafından kullanılan bu bileklik, kalp atış hızı, uyku analizi ve egzersiz yükü gibi kullanıcıların yaşam düzenini etkileyen verileri onlarla paylaşıyor. Bu bilekliğin laboratuvar düzeyinde doğru veriler sunduğunu da bu noktada vurgulamak önemli.

Seri F finansman aşamasında bulunan Whoop, 2021’deki son yatırım turunda 200 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 404.8 milyon dolara yükseltti. Whoop ekibi, geliştirdikleri teknolojinin bireylerin sağlık yolculuklarındaki konumlarından bağımsız olarak herkesin ve her günün ihtiyaçlarına uygun olduğunu vurguluyor.

boAt

Görsel: boat-lifestyle

2016 kuruluşlu boAt, kulak içi kulaklıklardan akıllı saatlere kadar çok geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Performans, estetik ve değer üçlüsünü bir araya getiren bu startup, modaya uygun teknolojik ürünleriyle ön plana çıkıyor. Bu girişimin temel hedefi, rahatlık ve kullanım kolaylığı sunarak aktif yaşam tarzını benimseyen genç kitleye ulaşmak. Bu hedeften yola çıkarak boAt’ın suya dayanıklılık, yüksek ses kalitesi ve uzun pil ömrü gibi özellikleri ön planda tuttuğunu belirtmek istiyoruz. Kullanıcıları spor yapmaya teşvik eden boAt ürünleri, motivasyon yükseltici görevi görerek müzik eşliğinde daha verimli egzersizler yapılmasına yardımcı oluyor. Spesifik olarak, boAt’ın kulaklıkları müzik dinleme deneyimini geliştiriyor. Bu girişimin ürettiği akıllı saatler ise şık tasarımlarıyla kullanıcıların tarzlarını zenginleştirmesine katkı sağlıyor. Ayrıca, şirketin geliştirdiği bazı akıllı saatler fitness takibi konusunda uzmanlaşmış teknolojiler arasında yer alıyor. Bu girişimin ürünleri, ‘’Kulaklık takmadan oyun oynayamam.’’ diyenlerden ‘’Ne kadar kalori yaktığımı bilmeden motive olamam.’’ diyenlere kadar pek çok tüketici personasına hitap ediyor.

Seri B finansman aşamasında bulunan boAt, bu ay gerçekleştirdiği yatırım turuyla toplam fon miktarını 177 milyon dolara yükseltti. Hem egzersizlere hem de günlük aktivitelere odaklanan boAt, Temmuz 2022 itibarıyla 800.000’den fazla müşteriye ulaşmayı başardı.

Sheertex

Kaynak: sheertex

2017’de kurulmuş olan Sheertex, pek çok kadının korkulu rüyası olan külotlu çorap yırtılmasına yönelik bir teknoloji geliştiriyor. Bu startup, yüksek mukavemetli polimer adını verdiği malzemeyle yırtılmaya karşı dayanıklı külotlu çoraplar ve taytlar üretiyor. Bahsi geçen malzeme, geleneksel külotlu çoraplarda bulunan naylon ve elastan gibi malzemelerin önüne geçerek fazlasıyla dirençli ürünlerin ortaya çıkartılmasını sağlıyor. Yırtılmaya, delinmeye ve yıpranmaya baş kaldıran Sheertex ürünleri, aynı zamanda kullanıcılara rahatlıklık, esneklik ve şıklık da sunuyor. Bu ürünler, zarafetin doruğuna ulaşmak için elbise kombinlerini zenginleştirdiği gibi aktif bir yaşam tarzı sürdürmeyi de kolaylaştırıyor.

Sheertex, SRTX isimli tekstil üreticisinin çatısı altında bulunuyor. Seri B finansman aşamasındaki şirket, 2022’de gerçekleştirdiği son yatırım turunda 1 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 126.2 milyon dolara yükseltti. SRTX, başta Sheertex külotlu çorapları, taytları ve bodysuitleri olmak üzere Watertex ürünleri olarak bilinen ve hidrofobik polimerlerden üretilen mayolar ve bikiniler de sunuyor.

Silvertree

Görsel: silvertree

2018 kuruluşlu Silvertree, sağlık izleme ve rahatlık sunma amacıyla yaşlı bireyler için giyilebilir sağlıklı yaşam cihazı geliştiriyor. Bu startup, Silvertree Reach isimli akıllı bilekliğiyle yaşlıların güven dolu bağımsız bir hayat sürmesine yardımcı oluyor. Bu bileklik, sahip olduğu sensörlerle kullanıcıların fiziksel düşüşlerini tespit ediyor. Ayrıca, 10 günlük batarya ömrüyle öne çıkan bu bileklikte kullanılan GPS teknoloji sayesinde kullanıcıların lokasyonları yakınlarıyla paylaşılıyor. Bunlara ek olarak, Silvertree Reach aracılığıyla diğer kişilere anlık yardım çağrısı iletilebildiğini ve acil çağrı merkezlerine ulaşılabildiğini vurgulamalıyız. Suya dayanıklı bu akıllı bileklik, kullanıcılara rahatlık sunduğu gibi sade tasarımıyla da öne çıkıyor.

Silvertree, 2022’de gerçekleştirdiği son yatırım turunda 5.5 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 12.5 milyon dolara yükseltti. Bu girişim, genellikle bakıma ihtiyacı olan 65 yaş üstü bireylere odaklanarak yaşlılık sürecini güvenli bir evreye taşımayı hedefliyor.

Clim8

Görsel: myclim8

2019’da kurulmuş olan Clim8, termal giysi anlayışını benimseyerek sıcaklığı düzenleyen eldivenler, yelekler ve ceketler üretiyor. Bu akıllı kıyafetler, entegre sensörler ve teknolojiler aracılığıyla vücut sıcaklığını düzenliyor. Kullanıcıların optimum konfor seviyesini koruyan bu kıyafetlerde ter ve dış koşullara uyum sağlamak için faz değiştiren malzemeler kullanılıyor. Hem sıcak hem de soğuk havalarda rahatlık sunan Clim8 ürünleri, kullanıcıların farklı aktivitelerine göre kendilerini ayarlayabiliyorlar. Bu sayede, bu ürünler iş yerinden spor salonuna kadar her yerde giyilebilir hale geliyor.

Seri A finansman aşamasındaki Clim8, 2021’deki son yatırım turunda 2.7 milyon euroluk bir yatırım alarak toplam fon miktarını 8.9 milyon dolara yükseltti. Bu girişim, North Face, Gore-Tex ve Burton gibi sektörde lider konumunda yer alan tedarikçilerle ortaklıklar yaparak teknolojisini geliştirmeye devam ediyor.

İlginizi çekebilir: 2023’te öne çıkan wellness startupları

Kaynak: TechTarget, Grand View Research, Mordor Intelligence, Exploding Topics, Enterprise League, Failory, Startup Talky

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale