X

Zamanınızı ve enerjinizi korumanıza yardımcı olacak 10 değerli öneri

Günlerinizin, zamanın nereye gittiğini merak ediyorsunuzdur.

Her zamankinden daha yoğunsunuz ancak çalışmaya ve yaşadığınız itiş kakışa rağmen iş anlamında çok azını ortaya koyabiliyorsunuz. Zaman sizin en değerli kaynağınız; fakat hiç olmadığı kadar hızlı uçup gidiyor. İş hayatınız inanılmaz derecede yoğunken, yapılması gereken işler hala çok fazla ve olduğu yerde duruyor. Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırması gerekiyordu; ama gerçekte tek yaptığı zorlaştırmaktan ibaret.

Günleriniz telaşla geçip gidiyor ve siz 5 farklı yönden aynı anda çekilip duruyorsunuz. Öncelikleriniz sürekli değişiyor. Posta kutunuza sürekli e-mail yağıyor. İş sorumluluğunuz oldukça yoğun değilmiş gibi iş arkadaşlarınız da sizi hep bir yerlere davet ediyorlar. Eve koşarak gelip ailenizin hazırladığı sofraya oturup yemek yedikten sonra hemen sosyal medya gündemini takip etmeye çalışıyorsunuz.

Tüm bunları doğru bir şekilde nasıl yapabilirsiniz ki?

Bunların hepsi oldukça yorucu hem de çok! Üstelik bunu yaşayan tek siz değilsiniz. Bu durum her gün birçoğumuzun başına geliyor

Siz TV’de magazin programlarında ya da şovlarında bize anlatıldığı gibi rahat rahat vakit geçirmek ve tutkularınızın peşinden koşmak istiyorsunuz ve bu ‘hayalin’ gerçek olmayacağını bile bile hayatınızda huzura hasret yaşıyorsunuz. Peki hayatınızı daha az stresli geçirmek ister miydiniz?

O halde size harika bir haberimiz var:

Bazı alışkanlıklarınızı değiştirerek zamanınızı ve enerjinizi korumanız mümkün. Eğer hazırsanız işte hayatınızı kurtaracak öneriler:

1. Bitirene kadar odaklanın

Bir işe başlamanın o işi yapmaktan daha büyük bir irade ve enerji gerektirdiğini fark ettiniz mi? Özellikle keyif almadığınız bir işi yapacaksanız bu daha da zordur.

Görevlerin yerlerini değiştirmek daha çok enerji harcamanıza neden olacaktır . Eğer bu görev daha önce yapmadığınız ya da alışkın olmadığınız bir işse, zihinsel olarak bu işi yapmak zorunda olduğunuzu hissedersiniz ve bu sizi oldukça yorar. Bu yüzden bir kere başlarsanız o işi bitirmek için yeterli çabayı göstereceksiniz.

Elbette 8 saat durmadan çalışamazsınız. Bir oturuşta bir kitap yazamazsınız; ama 1000 kelime yazabilirsiniz. Bunu yapabilmenizin sırrı her 50 kelimede bir kahve molası vermemekten geçiyor.

2. Ölçek Ekonomileri kullanın

Eğer bir toptancıya gidip yüklü miktarda alışveriş yaparsanız aldığınız her bir ürün normal fiyatından daha ucuza gelecektir. Konu zaman olunca da aynı prensip geçerlidir. Aynı görevler yığınını aynı anda yaparsanız zamandan tasarruf edersiniz.

Mesela; siz asla bir anneyi ilkokula giden 3 çocuğu için ayrı ayrı beslenme çantası hazırlayıp okula yolladığını göremezsiniz. Anne beslenme çantalarını aynı anda hazırlar ve çocuklarını da aynı anda okula yollayarak değerli zamanından tasarruf eder.

Aynı iş tanımına uyan işlerinizi düşünün. Mesela; müşterilerinizden gelen e-mail’lere cevap vermek zorundaysanız 45 dakika boyunca kendinizi kapatın ve bu işe adayın. Tamamladığınızda da diğer işe konsantre olarak o işi tamamlayana kadar dönüp tekrar e-mail’lerinizi kontrol etmeyin

3. Hayattaki kesin alanlarda öngörülebilir olun

Bu size sıkıcı geliyor öyle değil mi? Peki Steve Jobs’un sıkıcı olduğunu söyleyebilir misiniz? İlk başta onun öngörülebilir bir insan olduğunu düşünmeseniz bile, biraz kendinizi zorladığınızda her gün sunum yaparken ne giydiğini tahmin edebilirsiniz; çünkü her gün aynı kıyafeti giyiyordu. Bu size ne kadar zaman kazandırabilir ki? Eğer bir kadınla konuşuyorsanız bu zaman oldukça fazla olacaktır.

Kıyafet için zaman harcamıyor olabilirsiniz ama bu prensibi hayatınıza entegre edebilirsiniz. Hayatınızda neyi otomatikleştirerek kolaylaştırabilirsiniz?

Belki finansal durumunuz ya da yemek hazırlama tekniğiniz. Her ne olursa olsun hayatta belli konularda kesin planlara sahip olursanız bu, seçenekler arasında kaybolarak zamanınızın çalınmasını engeller

4. Kendinize sade bir çalışma köşesi yaratın.
Çalışma masanızı düzenli tutmaya özen gösterin.

Görsel dağınıklık dikkatinizi başka yöne çekerek dağılmasına neden olur.  Eğer başarabiliyorsanız masanızı ve çalışma alanınızı sürekli temiz ve düzenli tutun. Elbette bazı kitap, raporlar, kahve fincanı gibi olmazsa olmaz eşyalar olacaktır; ancak masanız ödenmemiş faturalar, resimler ve okunmamış kağıt desteleriyle dolu olursa, konsantre olmanız oldukça zorlaşır. Kendinize huzurlu bir çalışma alanı yaratın. Zaten kargaşa içindesiniz, etrafınıza yenilerini eklemeyin.

5. Başarınızı adım adım planlayın

Planın başarısız olması, başarısız bir plan yüzündendir. ‘Plan’ yalnızca 4 harften oluşan bir kelime değildir. Aksine bundan çok daha fazlasıdır. Hayatın tadını çıkarmak istiyorsanız, ki hayatın tadını çıkarmak için çok zaman vardır, işe yarayacak bir planla gelmeniz gerekir.

Planlamaya ne dahildir? Kısa dönemden uzun döneme sıralanmış görevler, ulaşabileceğiniz anlamlı görevler. Amaçların ve dikkatinizi çeken projelerin listesini çıkararak işe başlayın; ancak bunu günlük yapılacaklar listesi şeklinde değil de size yol gösterecek bir kılavuz olarak görün. Aklınızdan asla çıkarmayın ki; başladığınız zaman kendinizi çok zorlarsanız, bu sizin demoralize olmanıza neden olur ve daha başlamadan sizi başarısızlığa mahkum eder.

Amaçlarınızı, ara amaçlarınız ve planlarınızı önem sırasına göre sınıflandırın ve bütün planların bir günde olmayacağı gerçeğini asla aklınızdan çıkarmayın. Bir günde 3 ana aktiviteden fazlasını planlamayın. Her gün bu sizin ne kadar zamanınızı alırsa alsın bir sonraki gün kaldığınız yerden devam edin. Bunu günlük, rutin, basit bir uygulama haline getirin.

Aynı zamanda gün içerisinde sevdiğiniz aktivitelere vakit ayırdığınızdan emin olun. Elinize alıp baktığınız zaman ‘yapmak zorundayım listesi’ oluşturmayın.

Kendinizle bir anlaşma yapın ve her gün yapmaktan gerçekten keyif aldığınız bir aktiviteyi yapın. Hayatı hiçbir şekilde sadece korkunç görevlerle doldurmayın.

6. Kendinizi yaptıklarınızla ödüllendirerek motive edin

Herkesin mutlaka bir ‘yapılanlar listesi’ olmalıdır ‘yapılacaklar listesi’ değil. Zorlu telefon görüşmelerini, ödev yapmayı bir egzersiz olarak görebilirsiniz; ama işe koyulmayı ertelediğiniz sürece daha çok pişman olacak ve bu kadar süredir henüz yapmadığınız ya da az aşama kaydettiğiniz için strese gireceksiniz.

Bu zorlu görevlerde, kendinizi bitirdiğiniz zaman sevdiğiniz şeylerle ya da aktivitelerle ödüllendirerek motive edebilirsiniz. Bu motivasyon aracı kurabiye de olabilir en sevdiğiniz takımın futbol maçını izlemek de. Bu işin sırrı kendinize işi tamamladığınızda mükemmel bir ödül vermekten geçiyor. Bu durum hayatınızda güçlü bir etki yaratacaktır.

7. Gereksiz korkuları kafanızdan atın
Kendinizi işe daha çok verebilmek için endişeleri kafanızdan atın

Endişeler zihnimizde önemli yer kaplarlar. Eğer hayal ettiğiniz kadar verimli olmak istiyorsanız, tüm endişelerinizden kurtulmanız gerekir. Basitçe beyninizin bir kısmı herhangi bir konuda endişeleniyorsa üzerine çalışmak istediğiniz konuya konsantre olamazsınız.

Peki ne yapmalısınız? Sizi endişelendiren her şeyi yazmaya başlayarak işe koyulabilirsiniz. Endişeyi tanımlama zorlayıcı bir güç yaratarak zihninizden uzaklaştırmasını sağlar. Bu hızlı egzersiz zihninizi temizleyerek tekrar işe koyulacak enerjiyi size geri verir. Yine de devam ediyorsa, bazı zamanlarınızda endişeniz üzerinde çalışarak kafanızdan atabilirsiniz.

8. Bekleme zamanını avantaja çevirin

Doktorun ofisinde ya da trafikte hep ‘boş zamanınız’ olacak. Gününüzün her dakikası %100 üretken olmak zorunda değilsiniz; ancak zamanınızı etkin kullanmak kendi elinizde.

Mesela; insanlar araba kullandıkları zaman Pimsleur Audio programını kullanarak yeni diller konusunda uzmanlaşıyorlar.  Eğer yeterince hırslıysanız, siz de sesli kitabı kolayca indirip işe giderken aynı anda hem okuyup hem de dinleyerek yeni bir dil öğrenebilirsiniz. Kaybedecek neyiniz var? Ana fikri aldıysanız boş zamanın boşa geçen zaman olmasına izin vermeyin.

9. Hızlı okumayı öğrenin

Haberler, e-mail’ler, Facebook sayfanız, iş dökümanlarınız, en sevdiğiniz blog sayfaları…vb. Her gün bunları okumaya kaç saatinizi ayırıyorsunuz? Birkaç saat mi? Okuma hızınızı iki katına çıkardığınızı düşünün. Bu size en kötü ihtimalle 1 saat kazandırdığını varsayarsak kendinizi hızlanmanız için alıştırma ve tekrar yapacak zaman yaratmalısınız. Her gün 1 saat kazanmak haftada 7 saate eşdeğerdir ki bu bir günlük mesainize yakındır.

Bahse varız bu söze aşinasınız: ‘Liderler iyi okuyucudurlar’. Eğer lider olmak gibi bir amacınız yoksa bile dünyadan haberdar olmak için mutlaka okumalısınız. Daha hızlı bir okuyucu olmak kendinize yatırım yapmaktır

10. Kendinizi verimli bir insan olarak düşünün

Henry Ford’un dediği gibi: Yapabileceğinizi de yapamayacağınızı da düşünüyorsanız, haklısınız’  Bir şeyi yapamayacağınızı düşünürseniz başarmadan bırakır mısınız? Bu kavgaya girmeden bırakmaktır.  Bugün profesyonel atletler zihinlerinde hep yarışları kazandıklarını hayal ediyorlar. Atletler gerçekten sürekli bunu düşünüyorlar. Bu bize zihnimizin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Bir atlet zihninde kendini daha hızlı koştuğunu resmediyorsa, siz kendinizi daha çok sıkarak daha verimli olduğunuzu düşünmez ya da hayal etmez misiniz? Eminim cevabınız ‘EVET’ olacak.

Her sabah uyandığınızda kendinizi verimli bir insan olarak düşünme alıştırmaları yapın. Emin olun her günün sonunda hedefe bir adım daha yaklaşacaksınız.

Sonradan akla gelen fikir:

Hepimizin her gün aynı 24 saati var. Eğer kendinize daha fazla zaman yaratmak istiyorsanız, kendinizi uykudan mahrum bırakmanız gerekir. Zaman sizin için durmaz. Unutmayın yoğun olmakta bir sıkıntı yok. Eğer hiç yoğun olmasaydınız hayatınızı dolduracak bir şey bulamazdınız. Şimdi sıra sizde! Yukarıdaki stratejileri uygulayarak daha verimli bir insan haline gelin. Peki sizin enerji ve zamanınızdan tasarruf etmek için uyguladığınız plan nedir? Bizimle stratejilerinizi paylaşmak isterseniz sizi dinlemek isteriz.

Kaynak:

marcandangel.com

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Hayallerinizi gerçekleştirmek için harekete geçin

7 adımda sabah rutininizi değiştirerek hayatınızı güzelleştirebilirsiniz

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale