X

Yoga ile kariyerinizi farklılaştıracak bir yolculuk mümkün

Sadece iş hayatımızda değil aynı zamanda günlük hayatımızda da bu hissi yaşarız: doğru yerde olmadığımız hissi. Nasıl derseniz, bulunduğunuz anda yaptığınız her şey, konuştuğunuz kelimeler ve hatta bunca yıllık diyebileceğiniz iş arkadaşlarınız bile yabancı gelir. Sonra düşünürsünüz tam o anda, bütünüyle farklı bir noktaya deyim yerindeyse ‘ışınlanmak’ geçer içinizden. Size daha ‘siz’ gibi hissettirecek, tanıdık, sınırlarını sizin belirleyeceğiniz ve tabi ki ‘kendiniz gibi’ hissedeceğiniz bir yere.

İş hayatımızdaki koşuşturmalarımızla, aslında günümüzün en uzun kısmını işte geçirdiğimiz detayını gözden kaçırabiliyoruz. Bu yüzden yaptığımız işin içeriği her ne olursa olsun, bir birey için çalışma tatmini de diyebileceğimiz ‘bir işe yaradığımızı hissetmek’ büyük önem taşıyor. Şöyle düşünelim, her gün işine heyecan içerisinde, yeni bir şeyler ortaya çıkarmak ve üretmek motivasyonu ile gelen, günün sonunda son derece tatmin olmuş, görevlerini en iyi şekilde yapmış ve mutlu bir çalışan ile, her sabah bugünüm de boşa gidecek, üretmiyorum, değiştirmiyorum veya çalışmamdan tatmin olmuyorum diye düşünen bir çalışan arasında ‘doğru’ yerde olma hissi açısından dağlar kadar fark vardır.

Yoga, hayatımızda işte tam da bu çaresizlik ve şikayet etme odaklı bakış açımızı değiştirerek, bizi çözüm yolları bulmaya yönlendiriyor. Yoga en temel anlamı ile birlik olma hali olarak da tanımlanmaktadır. Buna göre yoga uygulamaları ile hem akıl-beden-nefes üçgenimizi değiştirirken, hem de kariyerimizi yeniden değerlendirerek şekillendirebiliriz. Bunun için yoga felsefesinden yola çıktığımız önerilerimiz ise şöyle:

1. Kariyerinizde ‘doğru’ yerde olmadığınız hissinizle yüzleşin ve kabul edin

Çoğumuz güncel hayatımızda karşılaştığımız özellikle ‘sorgulama’ gerektiren konuları bilinçaltımıza depoluyoruz. Fakat bu konular er yada geç tekrar su yüzüne çıkıyor. Eğer siz de iş hayatınızda ‘doğru’ noktada olmadığınız hissine ara ara da olsa kapılıyorsanız, öncelikle sakince bu hissi kabul edin. Kabul etmek aslında çözümün de başlangıç aşamasıdır. Bu dürüst kabulünüz ile, bu hisse neden olan koşulları, kişileri, tercihlerinizi ve süreçleri sorgulayarak anlamaya çalışın. Doğru noktada olmadığınız hissinizin ana kaynağına ulaşın.

2. Kariyerinizde ne istediğinizi sorgulayın ve sizi motive edecek farklı seçenekleri belirleyin

Genel olarak ‘’ne istediğimizi’’ sorgulamak da aynı ‘’doğru’’ noktada olmama hissini kabul kadar zordur. Hepimiz genel olarak bize öğretilmiş yaşam tarzlarını takip ederiz, evleniriz, çocuklarımız olur veya bir işimiz olur. Fakat hayat akışımızda ‘’gerçekten ne yapmak istiyorum’’ sorusunu kendimize sormayız. İşte bu noktada ‘’doğru’’ yerde olmak için dürüstçe ve cesurca bu soruyu kendinize sorun. Çalışma hayatınızda sizi nelerin motive edeceğini açıkça belirleyin.

3. Kariyerinize yeni bir yön verin

Özellikle kariyer hayatımızda ani değişiklikler yapmak aslında oldukça cesaret isteyen bir aşamadır. Fakat doğru planlama ve zamanlama ile hayalinizdeki işe sahip olabilirsiniz. Bu noktada herkes için farklı zorluklar veya olasılıklar gerçekleşebilir. Siz de kendi yolunuzu kendiniz belirliyor olacaksınız. Yoga felsefesi temelinde olduğu gibi karşılaştığınız her aşamanın sizi bir ve tek anlayışına götürmesine izin verin. Güzel bir yolculuk için gerekli tek faktör ‘’sizsiniz’’.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Kariyer yolunuzda yoga ile pozitife odaklanınKariyer yolunuzda 

Yoga ile her düştüğünüzde yeniden ayağa kalkmak mümkün

Kendinize dışarıdan bakın – İş hayatındaki ‘size’ rehberlik edecek yoga felsefesi kitapları

 

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale