X

Yoga ile içe doğru bir yolculuk: Matın üzeri eşittir hayatın kendisi

Yoga pratiği sadece matın üzerinde yapılan bir pratik gibi görünse de bu pratik matın üzerinde yapılan çalışmaların ötesinde, hayatın içinde yaşanılanların net bir şekilde ortaya çıktığı alandır. Kişinin buradaki tavır ve tutumları, aslında hayatında gösterdiği tavır ve tutumların tıpkısının aynısıdır.

Matın üzerine çıktığım ilk günleri hatırlıyorum da, içimde ne çok arzu ve zihnimde ne çok düşünce vardı. Daha farkında bile değildim yaptığım hareketlerin anlamlarının. Zaten ilk başta insan farkına varamıyor yaptığı ya da yapamadığı hareketlerin kendisine ayna olduğunu ve hayatı için dönüşümün anahtarı olduğunu. İlk başta yapılan pratiklerle sadece bedensel ve zihinsel bir rahatlama elde ediliyor gibi görünse de, aslında yapılan hareketler bizim enerjimizi değiştirerek yeni bir insan olmamıza aracılık ediyor.

Öncelikle kendini gözlemlemeyi öğreniyorsun hem matın üzerinde, hem de günlük hayat içerisinde. Her davranışına, ağzından çıkan her sözcüğe tanık olmaya başlıyorsun. Bu sayede ‘KENDİM’ dediğin kişiyi tanıma süreci başlıyor. Nerede nasıl tepkiler veriyorsun, matın üzerinde ve günlük hayatta başına gelen olay ve durumlarda nasıl düşünüyor, hissediyor ve  davranıyorsun, zihnindeki kalıplar neler… gibi kendin hakkında en temel özellikleri görmeye başlıyorsun. Bu gözlemleme ve görme hali ne kadar çok değerli bir süreç olsa da bazen içimizdeki karanlık tarafları fark etmek acı verici olabiliyor. Tabi acı tatlı demeden her görüneni YARGILAMADAN kabul ettiğinde, kendin için dönüşüm başlıyor. Görmek, yani farkına varmak dönüşümün ilk altın anahtarı oluyor.

Bu ilk adımdan sonra kendine ve etrafına acı yaratan düşünce duygu ve davranışları saflaştırarak dönüştürme süreci başlıyor. Bu süreç korkularına ya da kalıplarına rağmen yeni bir adım atmakla başlıyor. Yani dönüştürmeye niyetli olduğun şeyler için eyleme geçebilmek. Bu eylem bazen eskisinden  biraz farklı davranarak, bazen eskinin tam zıttı davranışlarla, bazen ise eylemini durdurarak gerçekleşiyor. Evet bazen eylemsizlik de büyük bir eylemdir. Bir bilim adamı gibi titizlikle kendi laboratuvarınız olan kendi bedeninizde ve zihninizde ufak değişiklikler ile yeni deneyler yapıyorsunuz. Tabi bir deneyin sonucunu değiştirmek için bir basamağı değiştirmeniz gerekecektir. Aynı düşünce ve davranışlarla farklı sonuçlar beklemek pek mümkün değil.

Örneğin bir gün matın üzerinde bütün korkunun farkında olarak artık baş üstü durmayı denemeyi seçiyorsun. Bütün korkun hala seninle birlikte olmasına rağmen, sen onunla birlikte harekete geçtiğin zaman bir süre sonra korkun zayıflıyor ve sen daha rahat hareket eder hale geliyorsun. Hayatta mı ne oluyor? Korkunla hareket etmeyi deneyimlediğin için, artık korkularınla birlikte hareket etmeye başlıyorsun. Evet ilk denemende belki olmayacak, belki düşeceksin ama devam ettiğin sürece içindekileri daha net görmeye ve daha fazla çalıştıkça, daha rahat hareket etmeye başlıyorsun. Belki bu süreçte korkunun yanına acı, keder gibi duygular da ekleniyor. Fakat sen bunlarla birlikte harekete devam ettikçe onlar da azalıyor ve dönüşmeye başlıyor. Şunun farkında olmak lazım ki hayatta her şey ‘GEÇİCİ’.

Son aşama olarak ise artık dönüşümünün  sonuçlarını yaşadığın süreçler başlıyor. Tabi bu süreçleri beklentiyle yaşamıyorsun ve herkese göre değişken zamanda oluyor. Aslında bu farkındalıklarla matın üzerinde ve hayatında ne kadar emek ve çaba harcarsan, o kadar hızlı oluyor diyebilirim. Sen değiştiğin için süreç o kadar otomatik olarak değişmeye ve dönüşmeye başlıyor ki… En başta kendinle, sonrasında etrafındaki herkesle ve her şeyle olan iletişimin ve ilişkin kendiliğinden dönüşüyor. Çünkü sen değişiyorsun ve bu sayede içinde yaşadığın dünya değişiyor.

Bir bakmışsın dünya ters yüz olmuş. Acaba sen mi ters döndün yoksa dünya mı? 

YOGA ile saflaşarak dönüşmek dileğiyle…

 

İlginizi çekebilir: Öfkenize teslim olmayın: Belki ihtiyacınız olan biraz hoşgörü ve anlayıştır

Burak Ayhan: 1987 yılında, Akdeniz'in sıcakkanlı şehri Mersinde gözlerini dünyaya açan Burak, kendi kişisel öyküsüne başlamış. Herkes gibi kendi öyküsünün kahramanı olan bu şahıs, üniversitede tıp okumayı seçerek etrafındaki kişilere şifa vermeye niyetlenmiş. Sonrasında Radyoloji dalında uzmanlaşarak yolculuğuna devam etmiş. Fakat bu süreçlerde içinde hep bir şeylerin eksik olduğu duygusunu taşıyan kahramanımız, çeşitli kişisel gelişim seminerlerine, ruhsal öğreti danışmanlıklarına katılmış ve bu alanlarda bilgi sahibi olabileceği araştırmalar yapmış. Ta ki bir gün bütün öğretilerin dediği gibi "KENDİNİ BİL, KENDİNİ TANI" ifadesini uygulamaya ve gerçekten sadece kendi içine yönelmeye karar verip, meditasyon yapmaya başlayana kadar. Meditasyon yapmaya başlayıp kendini anlamaya ve tanımaya başladıkça, onun için süreç hızlanmış, işinin onu ifade etmediğine karar vererek işini bırakmış ve bir süre sonra da yolunu aydınlatan öğretmeni ile tanışıp YOGA yapmaya başlamış. Artık kendisi Yoga yolunda kendine giden bir yolcu. Bu yolda bir yandan öğretmeye devam ederken kendisi de bir yandan öğrenmeye, kendini keşfetmeye devam ediyor. İnsanlara artık bu yolla şifa vermeye ve aslında insanların kendi şifalarını bulmalarına destek oluyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale