X

Yepyeni keşiflerle dolu bir yaşam için: “Aynılık” bir vazgeçiştir, gel barışalım

Bir şiir yazmak, bir film çekmek, bir koreografi tasarlamak gibidir bir yaşam yaratmak. Doğduğumuzdan beri her gün her saniye yaptığımız için pek de farkında olmadığımız…Nasıl daha iyisini yapacağımız öğretilmediği, ya da bir şekilde kendimiz keşfedecek kadar uyanamadığımız için sürekli AYNILIĞI yarattığımız bir sürü yaşam…

Bir insana en yakıştıramadığım şeydir AYNILIK.
Küfür bile yalan bile daha çok yakışır.
AYNILIK bir seçim değil bir vazgeçiştir çünkü…kendinden vazgeçiş…yaşamdan vazgeçiş.

İçinde “seçim” olmayan her şey gibi AYNILIK da bizi özgürlükten uzaklaştırır… kendimizden ve yaşamdan.

Peki bu AYNILIK’tan bir gün sıkılırsa insan? Ya kendi bile farkında olmadan çok ama çok sıkılırsa… ne olur o zaman?

İşte o gün bir acı yaratır. Acı, bazen bir ayrılık, bir hastalık veya bir kayıp formunda girer yaşamımıza.

Tüm acılar süslü püslü hikayelere dolanarak gelirler. Kimin yaşamında var olacaksa onun diline bürünüverir. Mesela, masallarla büyütülmüş bir kız çocuğuna 20’li yaşlarda bir aşk acısı olarak gülümser. Sonra daha çok daha çok ve daha çok gülümser ta ki o kız çocuğu ne istediğini bilen, kendi gücünün farkında, ışıl ışıl parıldayan harika bir kadına dönüşene kadar.

Acı, ateştir. Yakarak güzelleştirir. Bazen nefes alamayana kadar yanarsın, son nefesine kadar. Nefesin kesildiğinde ateş de sakinleşir. Hemen ardından gelen tatlı bir su birikintisi külleri yıkar ve bir bakarsın ki yanan yerlerinde rengarenk çiçekler açmışsın. Yeniden dolu dolu nefesler alırsın, gürül gürül akan sular gibi…

Acı, AYNILIĞIN düşmanı özgürlüğün en yakın dostudur. Kuru yapraklar gibi cayır cayır yakar AYNILIKları…

Sonra içindeki gürül gürül akarsuların coşkusuyla daha güçlü deneyimlere atılırsın. Yandın ya bir kere güzelleştin tabi, daha çok insan görsün istersin güzelliğini.

Orada başka AYNILIKlara maruz kalırsın. Her büyüme yepyeni bir bilinmezlik doğurduğundan tüm şartlar algını yeniden dışarı çeker çünkü… ve dışarı baktığın, dışardan beslendiğin her zaman AYNILIKla tekrar dolarsın. Ateş yeniden imdadına koşar. Bir hastalık, bir ayrılık, bir kayıp formunda kenara çekip bir güzel yeniden yıkar seni… yeniden o doğduğun sen ol diye… eşsizliğine geri dön diye… yeni maceralara daha güçlü atılabil diye.

İşte yaşam böyle bir arınma ve kendini bulma serüveni. Yol boyunca, AYNILIKla kapalı mucizelerin acıyla tek tek açılır ve seni sürprizlere boğar. Sen istersen, çabalarsan ve durmadan aramaya devam edersen yepyeni keşiflerle dolu bir maceraya döner yaşam.

Geçtiğimiz haftalarda çok sevdiğim Can Bora ve ekibi Berika’nın ALTAR isimli harika bir yaratımını izledim.

Bu canlı hikaye, beni kendi yaratımımla yeniden bağlantıya geçirdi. Kendi transformasyon sürecimin sancılarını görüp gülümsedim. Kendimi kutladım ve beni bugünkü ben yapan tüm acılara yeniden şükranlarımı sundum. Bir başkasının hikayesinde, kendimden çok şey buldum. Tıpkı yaşam gibi…

ALTAR, “Tek Yaşam Tek Hikaye” mottosuyla, insanın kendini bulma ve kendisiyle barışma sürecini anlatıyor. Diyor ki, acı güzeldir. Ateş güzeldir. Ben yandım, yanmak böyle bir şey. Bana da korkunç geldi ama bak ne güzel oldum. Sen de yanmak ister misin? Tek bir yaşam var elimizde tek bir hikaye. Gel barış kendinle, bırakalım bu küs AYNILIĞI.

ALTAR, senaryosu önceden yazılmış bir oyun değil. Tıpkı yaşam gibi boşlukta boşluktan sürprizlerle, terle, uykusuzlukla, aşkla ve tutkuyla yaratılmış bir esin. Metin yazımı, hareket tasarımı ve sahne tasarımı eş zamanlı 6 aylık bir süreçte birlikte yaşayarak oluşturulmuş.

Ben metinlerinden hareket tavrına, ışık kullanımından sahne tasarımına kadar oyunu tüm yönleriyle çok beğendim ve ilham verici buldum. Başta Can Bora ve Ufuk Şenel olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik ederim.

Siz de izlemek, ilham almak, bağ kurmak, belki bir parça kendinizi bulmak isterseniz yakın tarihli gösterimleri hakkında kısacık bir bilgi:

Yer: No Act Sahne
Tarihler: 31 Ekim, 5-17-26 Kasım

ALTAR Künye:
Can Bora & Ufuk Şenel işbirliği ile
Metin & Oynayan: Can Bora
Hareke tasarımı: Ufuk Şenel
Dekor & Kostüm tasarımı: Meltem Çakmak
Işık tasarımı: Ayşe Sedef Ayter
Ses tasarımı: Gökcan Sanlıman
Işık operatörü: Kenan Kılavun
Proje ekibi & Asistanlar: Melike Tekin, Hilmi Ahiska, Feyza Erkale, Mert Ali, Devrim Beytekin

ve bu yazıda kullandığımız oyundan harika kareleri fotoğraflayıp işleyen Murat Dürüm’e sevgiler.

Aşağıda kısa bir tanıtım videosu da var.

Altar tanıtım from Ufuk Senel on Vimeo.

Bununla birlikte yaratımla ilgili fikir edinmek isterseniz şu harika röportajları da okumanızı öneririm:

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale