X

Yeni yollar nasıl oluşur?

Kendimizi değiştirmeyi, gelişmeyi ve koşullara karşı adapte olabilmeyi istiyorsak, bedenimizin işleyişini daha iyi kavramamız gerekiyor.  

Beynin ve sinir sisteminin öğrenme, hafıza, çevresel değişiklikler ve yaralanmalara karşı kendini yeniden düzenleme yeteneğine nöroplastisite diyoruz. Bu kavram, beynin yeni sinaptik bağlantılar oluşturabilmesi ve mevcut bağlantıları zayıflatabilmesi demektir.

Örneğin; bir beden travması veya sakatlık sonrasında kısıtlayıcı yoğunlaştırılmış hareket tedavisi gibi yöntemlerle kişinin zayıf tarafının kullanımı teşvik edilerek beynin plastisite kapasitesi artırılabilir. Bu hareket ve plastisite kavramı üzerine sadece fiziksel bir örnektir ve plastisite kavramı hem psikolojik hem fizyolojik olarak çok geniş bir kavramdır, adaptasyon yeteneğimiz üzerinde büyük rol oynar.

Bugün sizlere nefesin plastisite kavramı üzerindeki sinir sistemine etkilerinden bahsetmeden önce hem nöroplastisiteyi hem de biyolojik sistemlerin çevresel değişikliklere ve çeşitli etkilere yanıt olarak kendilerini yeniden düzenleme yeteneğini ifade eden bioplastisite kavramını biraz anlatmam gerekiyor. Bu kavram nöroplastisiteyi de içine alır, ancak daha geniş bir biyolojik yelpazeyi kapsar. Doku, hücresel ve organizmik plastisite kavramlarını da içinde barındırmaktadır.

Kemiklerin mekanik stres sonucu yeniden şekillenmesi, kasların egzersizle güçlenmesi, kas veya yağ hücrelerinin büyümesi ve küçülmesi, yüksek irtifalarda yaşayan insanların kanlarında daha fazla hemoglobin üretmesi biyoplastisiteye yani doku, hücre ve organizmik plastisite kavramlarına örneklerdir.

Geçirmiş olduğumuz çeşitli zorlu deneyimler sonucunda terapi, sanat, egzersiz gibi bize iyi gelebilecek pek çok uygulama sonucunda duygusal, düşüncesel ve davranışsal kodların yeniden düzenlenerek doğru anlamlarda yazılabilmesi de plastisite kavramının psikolojik örneklerini ortaya koymaktadır.

Bu olaylara karşı adapte olabilme yeteneğini ise başlatabilmek ve geliştirmek adına alışkanlıklarımız ve rutinlerimiz karşımıza çıkar. Gün sonunda vücudumuzun bu adaptasyon yeteneği vakit geçirdiği düşünce, duygu ve davranışlara karşı her an yeni ağlar oluşturabilir. Bunu yukarda her anlamda örnekleri ile size anlatmaya çalıştım. Bedeniniz ve zihniniz en ufak yapı taşlarına kadar vakit geçirdiği şeye dönüşür. Bedenimizin her bir noktasıyla iletişimi sağlayan sistemimiz de sinir sistemi olduğuna göre bu sisteme nasıl bakım yapacağımızı bilmenin hepimiz için faydalı olacağını düşünüyorum.

Sinir sisteminizin üzerindeki her kod aynı zamanda bir yük oluşturur. Dolasıyla hayat boyunca yük kapasitemizi artırmayı, bazen de düzenlemeyi, temizlemeyi öğrenmek gerekir. Pek çok kez bunun farklı yolları üzerine konuşmalar geçirdik. Burada bu yöntemlerden kendi alanım olan nefes üzerine konuşmak istiyorum.

Sinir sistemine, vücudunuzun her bir hücresine kadar ulaşabilen, hemen hemen her beden sistemimizde psikolojik ve fizyolojik etkiler yaratabilen bu kadar basit başka bir uygulama daha olduğunu düşünmüyorum. Buraya bir dip not düşmek isterim: Her beden benzer mekanizmaya sahip olsa da parmak izi gibi özel bir işleyişe sahiptir. Dolasıyla genel olarak karşınıza çıkan her çalışma sizin için uygun olmayabilir ya da seviyenize, beden kapasitenize uygun olmayabilir, o yüzden lütfen size iyi gelen çalışmaları gözlemlemeye çalışın. Her gördüğünüz hareket, egzersiz, nefes çalışması gibi çalışmaları yüksek şiddetlerde kendinize uygulamayın ve gözlemleyin; size uygun bir seviyede ve iyi geldiğini gördüğünüzde devam ettirin.

Her şey bir zehre dönüşebilir, dozajı önemlidir.  Bu noktada bu haftaki yazımızın sonuna geliyoruz. Burada çok fazla kavramların olması üstüne sizi çok da uzatıp sıkmamak adına yazıyı bir parçaya daha bölmeye karar verdim. Bir sonraki yazıda nefesin plastisite ve sinir sistemi etkileri üzerine devam edeceğiz. Bu yazı bir önceki yazının, bir sonraki yazıda bu yazının devamıdır. Giriş, gelişme ve final olarak üç yazıyla bu konuyu tamamlayacağız. Hayatınıza ufak bir farkındalık olması dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Kandırıyor musun? Seçiyor musun? Değişiyor musun?

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale