X

Yeni yılda hayatınıza dahil edebileceğiniz günlük rutinler

Yılın son günlerine yaklaşırken ve 2023 yılında yapmak istediklerimizi henüz yeni ajandamıza yazmamışken yeni yıl ile ilgili beklentilerimizi ve hedeflerimizi yeniden gözden geçirelim istedim.

Her sene yeni yıl ile ilgili yazılar yazmaya özen gösteriyorum. İyi başlangıçlar yapmak, hedeflere daha sıkı sarılmak için harika bir zaman!

Peki, yeni yılda hayatımıza dahil edebileceğimiz rutinler neler, birlikte bakalım mı?

1. Bilinçaltına seslen

Kan dolaşımı, kalp atışı gibi hayati faaliyetlerimizden sorumlu olan bilinçaltımız asla dinlenmez ve her zaman çalışmaya devam eder. Durmadan çalışan bilinçaltımız, zihnimizin içinde olan her şeyi zamanla gerçekliğimiz haline dönüştürür. Bu nedenle Thomas Edison’ın da dediği gibi “Gece boyu çalışmaya devam eden bilinçaltına bir istekte bulunmadan uyuma.”

2. Gerçek dünyada sosyalleş

Yapılan bilimsel araştırmalar beyin korteksinin en aktif ve yaratıcı olduğu zamanın sabah uyandığımız ilk saatler olduğunu kanıtladı. Ancak 18-44 yaş arasındaki dünya nüfusunun yüzde 80’i uyanır uyanmaz cep telefonuna bakarak gece boyu oluşan tüm bağlantıları zihninde somutlaşmadan yok ediyor. Bu nedenle sosyal medya hesaplarınızda değil, gerçek dünyada sosyalleşmek için iyi bir adım atın.

3. Önce kurbağayı ye

Amerikalı Yazar Mark Twain’in ünlü bir sözü vardır; “Günün başında canlı bir kurbağa ye, böylece sonrasından hiçbir şey ters gidemez.” Yani Mark Twain diyor ki, yapılacaklar listenizin başına en zor ve en önemli olanı ekleyin. Böylece günün en enerjik olduğunuz zamanlarında o önemli işinizi tamamlamış olursunuz. Zor da olsa göğüsleyerek tamamladığınız işin ardından daha iyi çalışabilir ve kalan işler için ihtiyacınız olan konsantrasyonu da böylece yakalayabilirsiniz. Bu nedenle program yaparken zordan kolaya doğru ilerleyin.

4. Cevap hayırsa değiştir

Apple’ın kurucusu Steve Jobs verdiği bir röportajda çok önemli bir noktaya değiniyor; “Son 33 yıldır, her sabah aynada kendime bakarken sordum: ‘Eğer bugün hayatımın son günü olsaydı, yine de gün içerisinde yapmakta olacağım şeyi yapar mıydım?’ ve ne zaman cevabım uzun bir süre ‘hayır’ olursa, bir şeyi değiştirmem gerektiğini anlarım.”

Evet, hepimizin belki de en çok korktuğu şeylerden biri konfor alanımızdan, yani kendimizi güvende hissettiğimiz, riske girmediğimiz noktadan uzaklaşmak. Ancak eğer gerçekten başarılı olmak istiyorsak her günü hayatımızın son günüymüş gibi düşünerek ve bu yönde adımlar atarak geçirmemiz gerekiyor.

5. Yapmadıklarını da önemse

Birçoğumuz güne çalan alarmı kapatıp hızlı bir bildirim kontrolü, çay ya da kahve ve güne özensiz hazırlanma ritüeli ile başlıyoruz. Bu sizin kulağınıza da korkunç gelmiyor mu? Başarılı insanların hayatına baktığınızda tam olarak yapmadıkları şey bunlardır. Time dergisinin dünyanın en etkili 100 kişisi ve Forbes En Güçlü Kadın listesine seçilen Arianna Huffington’un dediği gibi, “Sabah ritüelimin büyük bir kısmı yapmadığım şeylerle ilgilidir. Uyandığımda güne akıllı telefonuma bakarak başlamam. Bunun yerine uyandığımda derin nefes almak, minnettar olmak ve güne niyetimi belirlemek için birkaç dakika ayırırım.”

6. En verimli halini bul

Ünlü Yazar Stephen King, çalışma düzenini her gün aynı şekilde tutmaya özen gösterdiğini söylüyor. Her gün aynı saatte aynı sandalyeye oturuyor, aynı bardaktan aynı miktarda su içiyor. Yazacakları için masasında bulunan kâğıt sayısını aynı tutuyor. Bunun kendini çalışmaya hazırlamak için en yüksek verimliliği sağladığını düşünüyor. Siz de en verimli halinizi bulun ve yaşam alanınızı o haliyle tutmak için çaba gösterin.

7. 10 dakika kuralı

Günlük hayatımızda gözümüzde büyüttüğümüz şeylerin çoğu aslında 10 dakikada halledebileceğimiz işler. Bulaşıkları yıkamak, maillere yanıt vermek, kısa egzersizler yapmak, odamızı toplamak… Tüm bunların aslında konuşmayan gürültücüler olduğunu hiç fark ettiniz mi? Aslında ses çıkarmıyorlar ama yanlarından gelip geçerken beynimize sürekli sinyaller gönderip tüm enerjimizi yok ediyorlar. Yeni bir yıla hazırlanırken her gün 10 dakikada bitirebileceğiniz tüm işlerinizi yapın ve kurtulun!

8. İyi uyu

Yaşamımızın 3’te 1’i gibi önemli bir bölümünü uyuyarak geçiriyoruz. Ancak kaliteli bir uyku deneyimi yaşayanların sayısı oldukça az. Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, ne olursa olsun günde 8 saat uyuduğunu söylüyor. Bu uğurda ofisinde bir uyku tulumu bile var. Niçin uyuruz? Yeni Uyku ve Rüya Bilimi kitabının yazarı Matthew Walker, “insanların geçerli bir sebep olmaksızın kendilerini kasten uykudan mahrum bırakan tek canlı” olduğunu savunuyor. Bu nedenle önemli olan saatlerce uyumanın yanı sıra kaliteli bir uyku deneyimi yaşamak.

9. Hedonik koşu bandının bilincinde ol

Bu terimi daha önce hiç duydunuz mu? Eğer duymadıysanız size şöyle anlatayım; uzun zamandır aklınızda olan, almak için sabırsızlandığınız, ciddi bir bütçe ayırdığınız kıyafetinizi düşünün. Henüz almadan bile ilk giydiğiniz anı düşünmek sizi heyecanlandırabilir. Fakat ilk başta çok istediğiniz her kıyafet birkaç kez kullanıldıktan sonra, yine diğer eski kıyafetlere dönüşür. Yani sizi eskisi kadar mutlu etmez. Şimdi farklı bir örnek verelim… Sizi çok mutsuz eden bir olayı düşünün. Başarısız olduğunuz bir sınav ya da arkadaşınızla yaptığınız ciddi bir tartışma… İlk başta sizi çok üzen olayların zamanla etkisi azalır. Bu nedenle hedonik koşu bandının, diğer bir adıyla hedonik adaptasyon sürecinin farkında olun ve yaşamımızda hiçbir duygunun ilk günkü haliyle kalmadığını öğrenin.

10. Minimalizmi kucaklayın

Minimalizm ile ilgili geçmiş yazılarımda pek çok içerik var. 2023 yılında benim hedeflerimden biri bu konu ile ilgili daha çok içerik üretmek ve daha fazla insana ulaşmak. Hem yaşam alanlarımızda hem zihinsel dünyamızda minimalizm fikrini çok önemsediğimi sık sık dile getiriyorum. Aslında hayatımızda kendimizle ilgili istediğimiz tüm iyi şeylerin temelinde “sadelik” yer alıyor. Daha sade bir yaşam, daha sade bir beslenme, daha sade ilişkiler… Bu nedenle yeni yılda hepimize daha sade bir yaşam diliyorum.

Bir sonraki yazıma kadar kendinize ve dünyaya çok iyi bakın. Minimalizm ve sağlıklı yaşam konularındaki sorularınız için bana @yagmurmola hesabımdan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Günlük ritüellere sahip olmak dengemizi bulmamıza nasıl yardımcı olur?

Yağmur Aşık Mola: Yağmur Aşık Mola, 1993 yılında Aydın’da doğdu. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli ajans ve gazetelerde muhabirlik yaptı. Halen bir kamu kurumunda editörlük görevine devam etmektedir. Türkiye’nin en uzun ömürlü insanlarının yaşadığı Nazilli’de hayatını sürdüren Mola, minimalizm, dijital detoks, sağlıklı yaşam konularında araştırmalar yapmış, çeşitli gazete ve dergilerde yazılar kaleme almıştır. İletişim: yagmurasik1@gmail.com https://www.instagram.com/yagmurmola/

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale