X

Yeni yıl kararları oluşturma ve uygulama rehberi

Şimdi önümüzde yaklaşan, yepyeni bir yıl var. Her yıl olduğu gibi bu yıl da pek çoğumuzun gerçekleştirmek istediği hedefleri, bir önceki yıldan yarım kalan işleri, kurtulmak istediği ve kazanmak istediği alışkanlıklarıyla ilgili uzayıp giden listeleri var. Yeni bir yıl, yeni başlangıçlar yapmanın ve hayata bembeyaz, yeni bir sayfa açmanın tam zamanı. Neden mi? Gelin, neden yeni yıl yeni kararlar, yeni başlangıçlar için en iyi zaman olarak kabul ediliyor ona bakalım ve bu zamanı nasıl en harika şekilde değerlendirebileceğimizi keşfedelim. İşte yeni yıl kararlarının önemi ve değişimi başlatmanın adımları:

Yeni yıl kararlarının ilk kez bundan tam 4000 yıl önce, Babilliler tarafından kayda alındığını biliyor muydunuz? Yeni yıl için yeni kararlar belirlemek, neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir olgu. Babilliler, kişinin yılın ilk gününde yaptığı şeylerin yılın geri kalanında önemli etkilerinin olacağına inanıyordu. O günden bu güne insanlık için önemini hiç kaybetmeyen yeni yılda yeni kararlar alma ritüeli, yeni bir yıla başlamadan önce kendimize hedefler koymak ve potansiyelimizi gerçekleştirmek için gerekli olan motivasyonu bulmak konusunda son derece etkili bir uygulama.

Psikolojik anlamda yeni bir takvim yılının başlıyor olması zihnimizin de yeni bir başlangıca hazırlanmasına aracılık ediyor. Geçmişte kalan yılın değerlendirmesini yaparken, bir taraftan da yaşadıklarımızı tekrar hatırlıyor, olayları zihnimizde tekrar canlandırıyor, neyi daha farklı yapabileceğimizin muhakemesini yapmaya çalışıyoruz. Almadığımız kararları, alternatif seçenekleri, deneyebileceğimiz yeni yöntemleri tekrar gözden geçirerek ‘Neyi, nasıl daha iyi yapabilirdim?’ sorusunun cevabını bulmaya çalışıyoruz.

Yeni bir yıl zihinsel, ruhsal ve bedensel anlamda da yenilenmeyi, canlanmayı ve yeni başlangıçları temsil ediyor. İyimserlikle ileriye bakabilmek, yeni yılın ilk gününden itibaren amaçlarımıza ulaşmak için farklı ve yeni yollar denemek, kendimize olan inancımızı ve güvenimizi tazelemenin en iyi yollarından biri. Yeni yıl öncesindeki bir aylık süreyse, hayatımızda yapmak istediğimiz değişikliklere ve bu değişiklikleri nasıl gerçekleştireceğimize karar vermek için harika bir zaman dilimi.

Yeni kararlar almak aslında yaşamlarımızı iyileştirmek, yaşadığımız dünyayı kendimiz ve diğerleri için daha yaşanılabilir ve keyifli hale getirmek için kendimize söz vermemiz anlamı taşıyor. Aldığımız kararları gerçekleştirmek konusunda o kadar başarılı olamasak da, tüm hedeflerimizi önden belirlemek ve bu hedefler doğrultusunda adım atmaya çalışmak umudun korunması ve değişimin gerçekleştirilebilmesi için son derece önemli. Aldığımız kararları gerçekleştirmek için attığımız her adım, kendimizi biraz daha iyi tanımamıza, yetenek ve becerilerimizi keşfetmemize, yapabileceklerimizin sınırlarını görmemize ve özgüvenimizin tazelenmesine yardımcı oluyor.

Geçen yıl belirlediğiniz hedeflerin ne kadarına ulaştınız?

Şimdiye kadar yaklaşan her yeni yılda yüzlerce yeni karar almış olsanız da, söz konusu bu kararları gerçekleştirmeye geldiğinde o kadar da başarılı olmayabilirsiniz. Ancak üzülmeyin, bu konuda yalnız değilsiniz.

Yapılan araştırmalar, yeni yıl için kendimize koyduğumuz hedeflere ulaşmak konusunda özellikle yılın ilk ayında anlamlı bir çaba gösteriyor olsak da, Şubat ayından itibaren motivasyonumuzun ve heyecanımızın giderek azaldığını gösteriyor. Yeni yılda her zamankinden daha farklı, daha kararlı ve daha motive olacağımızı düşünsek de kendimizi gerçekleştirme ve olabildiğimizin en iyi versiyonu olma hedeflerimiz her zaman beklediğimiz hızda ve miktarda karşılanmayabiliyor.

Peki, her yıl aynı döngüyü yaşadığımız halde neden ısrarla yeni yıl hedefler koymaya devam ediyoruz hiç düşünmüş müydünüz? Bazılarımız için yeni yılda yeni hedefler koymak bir alışkanlık ve ritüel. Bazılarımızsa ‘her şeye sıfırdan başlama’ düşüncesinin cazibesine kapılıyoruz. Yeni bir yılın başlangıcını tertemiz bir sayfa gibi görüyor, yeni bir deftere ilk yazımızı yazarken duyduğumuz heyecana benzer bir duyguyu deneyimlemeyi seviyoruz. Bazılarımız içinse kendini geliştirmek ve yeni şeyler deneyimlemek başlı başına bir ilham kaynağı. Sürekli olarak ilerlemeye programlı doğamız gereği, bulduğumuz ilk fırsatta hayatımızla ilgili kararlar almaya ve uygulamaya koyuluyoruz.

Sembolik bir tarih olsa da, yılın başlangıç zamanı hayata geçirmeyi planladığımız ancak sürekli olarak ertelediğimiz hedeflerimizi tekrar gözden geçirmek ve bu hedeflere ulaşmak için yeni adımlar atmak konusunda planlama yapmak için bulunmaz bir fırsat.

Birçoğumuz yeni yıl kararlarımızı uygulamak konusunda kararlı bir duruş sergilesek de, istediğimiz değişiklikleri fiilen gerçekleştirmek konusunda irade ve inanç eksikliği gibi sebeplerle başarısız olabiliyoruz. Koyduğumuz hedeflerin mükemmeliyetçi olması, ulaşılabilir ve gerçekçi hedefler olmaması başarısızlık yaşamamıza neden olabiliyor.

Hayatlarında gerçekten değiştirmek istedikleri şeyin ne olduğunu düşünen ve bunu etkin bir şekilde planlayan kişilerin, hedeflerine ulaşma şansları çok daha yüksek oluyor. Bu nedenle yeni hedeflerinizi belirledikten sonra, o hedeflere ulaşmak için gerekli olan yol haritasını da eş zamanlı olarak oluşturmanız gerekiyor.

Değişimi gerçekleştirmenin 5 adımı

Yeni bir yılın başlangıcı, yeni başlangıçlara adım atmak ve hayatımızda değişiklikler yapmak için ilham kaynağıdır. Ancak değişimi gerçekleştirebilmek için, bu ilhamı yıl boyunca devam ettirebilmemiz ve kararlılığımızı sürdürebilmemiz gerekiyor. Yeni yıl için aldığımız kararları yerine getirebilmek ve hayatımızda istediğimiz değişiklikleri gerçekleştirebilmek için sahip olmamız gereken belirli beceriler, alışkanlıklar, karakter özellikleri; en önemlisi de izlememiz gereken birkaç önemli adım bulunuyor.

Değişimin gerçekleşebilmesi için duygusal kararlarla amaçsızca ilerlemekten çok; sağduyuya ve gerçeklere dayalı, akıllıca planlanmış kararlar vermeyi öğrenmemiz gerekiyor. Gerçekçi kararlar almak ve uygulama konusunda stratejik adımlar izlemek, enerjinizi boşa tüketmemeniz, kendinize olan güveninizi koruyabilmeniz ve motivasyonunuzu yükseltebilmeniz için oldukça önemli. Kararlarınızı gerçekleştirmek için planlarınızda aşağıdaki 5 adımı göz önünde bulundurduğunuzdan emin olmanız gerekiyor.

1. Somut ve net hedefler belirleyin

Hedeflerinizi çok iyi şekilde tanımlamadan ve detaylandırmadan ilerlemeye çalıştığınızda, yolda kaybolmuş hissine kapılabilir ve ilerlemekten kolaylıkla vazgeçebilirsiniz. Nereye gittiğinizi bilmeden yola çıkmak, zaman kaybı ve motivasyon eksikliğine neden olabilir. Hedefinizin ne olduğu zihninizde tam olarak yer bulamadığında, ilginizi ve tutkunuzu kaybedebilirsiniz. Bu nedenle ne kadar büyük bir hedef olduğu fark etmeksizin, genel ve sınırları belirli olmayan hedefler koymak, aksiyon almak ve ilerlemek konusunda yetersiz kalabilir. Küçük de olsa, büyük de olsa tüm hedeflerinizi net ve keskin sınırlarla belirlemeniz gerekir.

Nasıl ki film izlemek istediğinizde önce hangi filmi izleyeceğinize karar veriyor ya da yeni bir araba almak istediğinizde özelliklerini detaylıca araştırıp modeline önceden karar veriyorsanız; hayatınızda gerçekleştirmek istediğiniz değişimle ilgili hedeflerinizi de aynı ölçüde önceden belirlemiş ve netleştirmiş olmanız gerekiyor.

2. Azim ve kararlılığınızı koruyun

Yeni bir şeye başladığımızda genelde motivasyonumuz ve ilhamımız en yüksek seviyelerde olur. Bu nedenle de ilk zamanlarda kendimiz için koyduğumuz hedefler üstüne çalışmak ve ilerlemek bize zevk ve mutluluk verir. Hayatımızda olmasını istediğimiz o şeyi ne kadar çok istediğimizi belirleyen şeyse bu ilk zamanlardaki motivasyon ve hevesten çok, başladığımız şeyin zamanla beraberinde getirdiği zorluklarla ve engellerle başa çıkmaktaki kararlılığımız ve azmimizdir.

Dolayısıyla hedeflerimizi gerçekleştirme yolunda ilerlerken en az motivasyonumuz ve hevesimiz kadar öz disiplinimiz, kararlılığımız ve azmimiz de kilit bir rol oynar. Peki, kararlılık nasıl kazanılır? Azmimizi güçlendirmek için nasıl yollar izlememiz gerekir? Bu sorular, cevapları oldukça karmaşık ve zor olmanın yanı sıra, kişiden kişiye de değişebilen sorular. Ancak en basit haliyle, hedeflerine ulaşmak konusunda başarıya ulaşan kişileri başarısız olanlardan ayıran en önemli özelliğin pes etmemek olduğunu söyleyebiliriz.

Kararlılığınızı ve azminizi sürdürebilmek için koyduğunuz hedeflerin hayatınıza nasıl katkılar sağlayacağını, sizi ne kadar ileri taşıyabileceğini ya da nasıl bir insana dönüştüreceğini madde madde yazabilir, sonrasındaysa bu maddelerde yer alan değişimlerin gerçekleştiğini zihninizde görselleştirebilirsiniz. Ayrıca, yaşamı boyunca zorluklarla karşılaşmış ancak pes etmeden ilerleyerek hedeflerine ulaşmış insanların biyografilerini okumak da azim ve kararlılığınızı sürdürmek konusunda size ilham verebilir.

İlginizi çekebilir: Değişimin kilidi: Yapmak istemediğiniz şeyleri alışkanlık haline getirin

3. Aksiyon alın

Hedeflere ulaşmak konusunda sadece karar vermenin yeterli olmadığını, adım atmanın ve harekete geçmenin en az karar vermek kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Yeni yıl kararlarınızı uygulamaya geçirmek için de ‘yarın’ ya da ‘gelecek hafta Pazartesi gününden’ itibaren değil, tam şu anda harekete geçmeniz gerekiyor. Harekete geçmek için doğru zamanı beklemek, erteleme alışkanlığının en önemli göstergelerinden biri. Doğru zaman tam da şu an ve adım atmayı ertelemek hedeflerinize ulaşmak konusunda size hiçbir katkı sağlamayacak.

4. Konfor alanınızın dışına çıkın

İnsanoğlu doğası gereği yaşamında tutarlılığı ve rutinleri sürdürme eğilimi gösteren bir varlık. İyi bildiğimiz ortamlarda, tanıdık olan insanlarla, alışkın olduğumuz şeyleri yapmak kendimizi rahat ve güvende hissetmemizi sağlıyor. Bu nedenle de bu rahat alanı terk ederek zorlu olana ve bilinmeyene geçiş yapmayı tercih etmiyor, hatta biraz da korkuyoruz. Ancak yaşamınızda bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, sınırlarınızın dışına çıkmanız ve bilmediğiniz sularda yelken açacak kadar cesur olmanız gerekiyor. Daha önce denemediğiniz yolları denemeden, hiç yapmadığınız şeyleri yapmadan hayatınıza yenilik getirebilmeniz mümkün değil.

5. Şüpheci iç sesinizi ve cesaretinizi kıran insanları dinlemeyin

Yaşamınızda gerçekleştirmek istediğiniz hedeflerle ilgili içinizde hep bir şüphe olacağı, ‘acaba’ kelimesinin zihninizde sürekli yankılanıp duracağı kaçınılmaz bir gerçek. Belirsizlik, şüpheciliği de beraberinde getiren bir olgu. Belirsizliğin doğası bu! Üstelik sadece iç sesinizi de değil; ailenizi, arkadaşlarınızı, sevdiğiniz insanları ya da hiç tanımadıklarınızı bile hedefleriniz doğrultusunda ilerlerken, ummadığınız anlarda cesaretinizi kıracak söylemlerle karşınızda bulabilirsiniz. Ne kadar kararlı durursanız durun, içinizdeki şüpheyle bir araya gelen bu söylemler motivasyonunuzu ve cesaretinizi zamanla azaltarak pes etmenizi kolaylaştırabilir. Bu nedenle yeni yıl için aldığınız kararları en azından belirli bir kısmını gerçekleştirmeden çevrenizdekilerle paylaşmamayı deneyebilirsiniz. Tıpkı sizin gibi, diğer insanlar da değişimden ve konfor alanının dışındaki şeylerden korkuyor olabilir. Ve bu korkuyu kendi içimizde kontrol etmeyi başarabilsek de, dışarıdan gelen sesleri bastırabilmek o kadar da kolay olmayabilir. Tabii bu herkesin haksız, sadece sizin haklı olduğunuz anlamı taşımıyor. Ancak bazen söyledikleri doğru olsa da, çoğunlukla değişimden korktukları için size de engel olmaya çalıştıklarının farkında olmanızda fayda var. Hedeflerinizi belirlerken detaylıca düşünün, sağduyuyla hareket edin ve mümkün olabildiğince gerçekçi ve somut olmaya çalışın. Eğer hedeflerinizin net ve sınırlarının belli olduğundan eminseniz, kesinlikle geri adım atmayın.

Yeni bir yıl yavaş yavaş yaklaşırken, yeni başlangıçları ve yeni kararları da beraberinde getiriyor. Kararlarınızı yerine getirip getirmeyeceğiniz, içsel gücünüz kadar zorluklara ve engellere rağmen devam edebilme kapasitenizde, yani kararlılığınızda ve azminizde de saklı. Takvimden kopan her bir yaprağın, yeni kararlarınızı uygulamak için size alan ve zaman yarattığını unutmayın! Her şey tamamsa, kağıtlar kalemler hazırlansın. Artık yeni yıl hedeflerinizi belirlemeye hazırsınız!

İlginizi çekebilir: Bir yeni yıl hedefi olarak kendine iyi davranmak

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale