X

Yeni çocuk sahibi olan anneler, sanılanın aksine iş yaşamında çok başarılı

İnternette “çalışan anne” veya “çalışan baba” aramaları yapıp videolara göz attığınızda, çok eğlenceli şeyler karşılaşabilirsiniz. Ahtapot kolları gibi bir yandan çocuğuyla ilgilenip bir yandan işlerini yapmak isteyen ebeveynler komik görüntüler ortaya çıkarabiliyor.

Bu görüntüleri izleyip de çalışan anne ve babaların genellikle yorgun ve bitkin bir hayat geçirdiklerini ve iş hayatında verimli olamayacağını düşünen işverenlerin var olması bir sürpriz değil. Aslında tüm o eğlenceli görüntüler, çalışan anne-babaların işlerini yetiştirmek için nasıl da harap oldukları düşüncesinin bir yansıması.

İlgili yazı: Çalışan anne iş yaşamında ayrımcılığa ve eşitsizliğe maruz kalıyor

Tüm bu nedenlerle, söz konusu işe alım tercihleri olduğunda, çocuk sahibi olmak bir dezavantaj gibi görülebiliyor. Oysa meseleyi biraz daha derinlemesine incelediğinizde, bunun ne kadar yanlış bir algı olduğunu fark etmek çok kolay. Uplifers olarak çalışan annelerle ilgili yanlış düşünceleri derledik:

Küçük çocuğu olan annelerin iş yerinde dikkati dağınık olur

İngilizcede şöyle bir söz var: “Eğer bir işin hallolmasını istiyorsan, işi başından aşkın birine git.

Çocuk sahibi olan bir çalışandan daha meşgul bir insan olamaz. Evet, küçük çocuğu olan anneler, iş saatlerini biraz sıkıştırmış olabilir. Ama bunun altında, bir başka önemli unsur yatar. İş saatlerini düzenlemekte zorlanan anneler, iş yerinde oldukları sürede daha verimli, daha etkin olurlar çünkü yaptıkları her işin zamanında gerçekleştirilmesi ve uzamaması onlar için kritik öneme sahiptir.

Bazı işverenler kadınlara “Nasıl olsa hamile kalınca aylarca işe ara verecek” diye yaklaşıp, onların kurslara, mesleki gelişim eğitimlerine katılmasını gereksiz bulabiliyor.

Bir dönem Time Yayıncılık’ın başında olan Fran Hauser, anne olduktan sonra işine geri döndüğü dönemleri şöyle anlatıyor:

Çok dikkatli ve iş yerinde geçirdiğim her dakikanın kıymetini bilir hale gelmiştim. Vaktimi nasıl harcadığımı, kimlerle toplantı yaptığımı ve o sırada ne işle meşgul olduğumu daha çok önemsiyordum.

İlgili yazı: Çalışan ebeveynleri sağlıklı bir ev hayatına ulaştıracak pratik öneriler

Çocuğu olan bir anne, iş yerindeki zamanını boşa harcamaz çünkü bunu daha sonra telafi etme şansı yoktur. Bu zaman yönetimi de, hem işveren hem de çalışan açısından paha biçilemez bir değere sahiptir.

Küçük çocuğu olan anneler için iş, öncelikleri arasında ilk sırada değildir

Bu yanlış düşünce de evde oturan annelerle çalışan anneler arasındaki bitmek bilmeyen kavganın bir ürünü. Bir insanın sadece tek bir önceliği olduğunu düşünenlerdenseniz, bu önyargının doğru olduğunu sanabilirsiniz. Ancak gerçekte birçoğumuzun birden fazla önceliği olduğunu unutmamak gerekiyor.

Birçok anne için çalışmak, onları eski hallerine, önceden oldukları kişiye geri döndüren şeydir. Yaptıkları işten aldıkları tatmin daha fazla olur çünkü akşamları yaptıkları annelik işinin herhangi bir maddi karşılığı olmamasına rağmen, bu işin karşılığında hak ettikleri parayı alabilirler.

İlgili yazı: Kadınların eşitlik, huzur ve güven içinde yaşamasına en elverişli ülkeler

Çocuğu olan bir anne, iş yerindeki zamanını boşa harcamaz çünkü bunu daha sonra telafi etme şansı yoktur.

Anneler tüm vakitlerini çocuklarıyla geçirdikleri için dünyada olup bitenden habersizlerdir

Eğer çalıştığınız sektör tüketicilerle doğrudan iletişim kurmayı gerektiren bir alansa, annelerin ne kadar önemli olduğunu çoktan fark etmişsinizdir. Sadece ABD’de anneler yılda 2 trilyon dolar harcıyor. Ev harcamalarının yüzde 80’ini anneler yapıyor. Arabalar, marketi, manav, mobilya ve daha birçok harcama onların elinden geçiyor. Günün sonunda da birçok anne, reklamcıların onları anlamadığını söylüyor.

Bu da şunu gösteriyor; anneler aslında çevrelerindeki her şeyin farkındalar. Eğer çalıştığınız şirketin ürünlerinin, annelerin tercihleri arasına girmesini istiyorsanız öncelikle onları anlamanız gerekir. Bunu sağlamanın en iyi yolu da ekibinizde bir anne olması. İş yerinizde çalışan bir anne olması, sizi ve ürünlerinizi diğer annelere daha çok yakınlaştırır.

Küçük çocuğu olan anneler daha az hırslıdır

Bazı işverenler kadınlara “Nasıl olsa hamile kalınca aylarca işe ara verecek” diye yaklaşıp, onların kurslara, mesleki gelişim eğitimlerine katılmasını gereksiz bulabiliyor. Oysa hamile kadınların veya yeni doğum yapmış annelerin iş konusunda ne kadar hırslı olabileceğini çok az insan görebiliyor. Giovanna Gray Lockhart, Glamour dergisinin Washington baş editörü olarak işe alındığında 8,5 aylık hamileydi.

Kaynak:
Fast Company

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale