X

Yazarak iyileşme yolculuğu: ‘Affetme mektubu’ ile kalbinizdeki yüklerden özgürleşin

Affetmek… Söylemesi ne kolay, yapması ise bir o kadar zor. Hayatımız boyunca pek çok şey yaşıyoruz ve ne yazık ki her deneyimimiz güzel, mutluluk verici, pozitif olmuyor. İyi yaşanmışlıklar kadar kötüler de oldukça fazla. Seviyoruz, seviliyoruz, güzel haberler alıyoruz, bir şeyleri müjdeliyoruz, sevdiklerimizle buluşuyor, başarılara ulaşıyor, o çok istediğimiz tatillere çıkıyoruz… Çok çok güzel şeyler sığdırıyoruz yaşantılarımıza. Ama bir yandan da kırılıyor, inciniyor, üzülüyor, haksızlığa uğruyor, terk ediliyor, hayal kırıklıkları yaşıyor, yaralanıyoruz… Kısacası, canımızı sıkan, yüreğimizi yakan, kendimizi çok kötü hissetmemize neden olan, üstelik bir gün de değil, bazen haftalarca, bazen aylarca, hatta yıllarca etkisi geçmeyen olumsuz deneyimler biriktiriyoruz. Çünkü, insan olmak böyle bir şey. ‘Gerçekten’ yaşamak böyle bir şey. Her duyguya, her deneyime yer var hayatta. Bazı deneyimlerin etkisi çok yıkıcı olsa da, üstesinden gelmemiz, dahası bize o deneyimleri yaşatanları da affetmemiz gerekiyor. Öznesi kendimiz olsak da.

Bazen, bazı acı yaşanmışlıkları atlatabilmek oldukça zorken, bir de onu yaşatanı affetmeyi aklımızın ucundan bile geçirmiyoruz –hele ki zar zor kendimize gelebilmişken- ama her insanın affetmeyi bilmesi, bağışlayıcı olmanın o ‘dayanılmaz hafifliğini’ yaşaması gerekiyor. Evet, sizin de…

Çünkü, affetmek özgürlüğün anahtarıdır. İçinizde biriken kızgınlık, öfke ya da kin, bir zincir gibi sizi geçmişe hapseder. Affetmek ise, bu zincirleri kırmanıza yardımcı olur ve sizi geleceğe doğru ilerlemeniz için yüreklendirir. Affetme, bir iyileşme yolculuğudur; içsel barışınızı ve huzurunuzu yeniden bulmanın yolculuğu. Bu yolculuğa çıkmayı, yaralarınızdan özgürleşmeyi, içinizdeki gücü yeniden keşfetmeyi ve yaşama daha umutlu, mutlu gözlerle bakmayı istemez misiniz? Sanıyoruz ki hepimiz isteriz. Öyleyse gelin, bunu ‘bir mektupla’ başaralım: Affetme mektubu.

Affetme mektubu nasıl yazılır?

Daha önce pek çok yazımızda affetmenin neden önemli olduğuna, kendi iyiliğimiz için neden affetmemiz gerektiğine, nasıl affedebileceğimize dair farklı bakış açılarıyla affetme konusunu ele almıştık. Bu kez ise çok pratik, yalnızca bir kağıt ve kalemle kendinizi içinizde biriken kinden, öfkeden, kırgınlık ve kızgınlıklardan arındırabileceğiniz bir mektup yazmanın inceliklerini paylaşacağız. Bu affetme mektubu ile hem geçmişin yaralarından özgürleşebilecek hem de kendinizle daha barışçıl bir ilişki kurabileceksiniz. Ve dediğimiz gibi ihtiyacınız olan yalnızca bir kağıt ve kalem… Sonrası zaten kalbinizden, zihninizden akıp gidecek.

1. Affetmenin ne denli önemli olduğunu fark edin

İlk önce şunun farkına varın; başkası için değil, kendiniz için affedeceksiniz. Kendi yüklerinizden kurtulmak, hafiflemiş bir şekilde yaşamınıza devam etmek ve kalbinizde daha fazla kin, öfke barındırmamak için affedeceksiniz. Olumsuz duygulara değil, güzel duygulara, deneyimlere hayatınızda daha fazla yer açmak, iyileşme yolculuğunuzu başlatmak için bu mektubu yazacaksınız. Affetmek, sizi, aslında size ait olmasını istemediğiniz o kin ve nefretten, öfke ve kızgınlıktan kurtaracak ve bunların yerine huzur, yaşama sevgisi, umut koyacak. Affetmenin önemini fark ettiğinizde, bu mektubu yazmak için ihtiyacınız olan içsel motivasyonu da kazanmış olacaksınız.

2. Hazır ve istekli olun

Henüz çok taze şeyler yaşadıysanız, yani birtakım yaralarınızın üzeri daha kabuk bağlamadıysa, kalbinizdeki o yükü bırakmak için erken olabilir. Sizi daha dün incitmiş birini bugün bir çırpıda affetmeniz kolay değil. O yüzden affetmenin önemini fark etmiş olmanız kadar, affetmek için doğru zamanda olup olmadığınız da önemli. Gerçekten hazır olduğunuzda ve artık affedip kalbinizdeki, zihninizdeki yüklerden kurtulmaya istekli olduğunuzda mektubunuzun başına geçin.

3. Korkusuzca geçmişe dönün

Hazırsınız ve artık geçmişin o yüklerini taşımamaya kararlısınız. Öyleyse, affetme mektubunu yazmak için kaleminizi kağıdınızı alabilirsiniz. İlk başta ne yazacağınız konusunda bocalayabilirsiniz, ancak hemen pes etmeyin. Geçmişe, iç dünyanıza, kalbinizin ve zihninizin köşelerine doğru bir yolculuğa çıkın ve içinizi sızlatan zamanları anımsayın. Ne olmuştu, kim, size ne demişti, kendinizi nasıl hissetmiştiniz, kimler sizi hayal kırıklığına uğrattı, kim tartışmanın ortasında çekip gitti, ne içinizde ukde kaldı, o an kime, neyi söylemek isterdiniz, kim size ihanet etti, hangi güvendiğiniz dağlara kar yağdı, ne zaman kendinizi savunamadınız, nasıl bir haksızlığa uğradınız.… Hepsini gözlerinizin önünden geçirin. Ama baştan şunu kabul edin; bu kolay olmayacak, geçmişe doğru acı bir yolculuk yapacaksınız -ama sonu kesinlikle değecek-. Duygularınızı, düşüncelerinizi saklamayın, geçmişten, geçmişin size anımsatacaklarından korkmayın, onları aşabilmek için hatırlamalısınız.

4. Sansürsüz bir dille yazın

Dürüst olun. Bu mektubu siz yazıyorsunuz, siz okuyacaksınız. Bir başkası görmeyecek. Süslemenize, duygularınızı sansürlemenize gerek yok, ‘kabul edilebilir’ hale getirmeye çalışmayın. Kalbinizden kaleminize ne akıyorsa, doğrusu, gerçeği odur, bırakın öyle kalsın yazıda, cümlelerinizle oynamayın, eğip bükmeyin onları, sıkıştırmayın kendinizi. Bu sizin affetme mektubunuz… Olanı olduğu gibi ve size tam olarak hissettirdiği gibi yazmakta özgürsünüz. Ne yaşandıysa siz yaşadınız, size kimin, ne yaşattığını, ne hissettirdiğini en iyi siz biliyorsunuz. O öfkeyi, kini ya da nefreti küçümsemeyin, süslü püslü cümlelerle yumuşatmayın. O’na çok kızdığınızı, hatta ondan nefret etmeye başladığınızı, çünkü sizi hayal kırıklığına uğrattığını, yazın, kendinizden çekinmeyin. Ne kadar çok içinizi dökerseniz, mektubun sonunda o kadar özgürleşmiş hissedersiniz.

5. Kendinizi de unutmayın

Yalnızca başkalarını affetmek için değil, kendinizi affetmek için de bu mektubu yazın. Başkalarına olan kızgınlığınız, öfkeniz kadar, kendinize karşı da olumsuz pek çok duygu biriktirmiş olabilirsiniz. Keşke şöyle yapsaydım, keşke bunu yapmasaydım, keşke bu kararı almasaydım… Ne olduysa oldu, ne yaptıysanız yaptınız, kendinize daha fazla yüklenmenin kimseye bir faydası yok; yalnızca kalbinize yük. Bırakın, affedin, en çok da kendinizi affedin. İyi ki yaptım demeyi, evet daha iyi olabilirdi ama yaptım, denedim, gördüm, öğrendim demeyi öğrenin. Kendinize öfke duymayın, kin beslemeyin. Başkalarına olduğu gibi kendinize de bağışlayıcı olmayı öğrenin. Yazın; sevgili kendim, evet sana öfkeliyim, çünkü şöyle yapmıştım ama affediyorum, geçti, bitti, hepsi geride kaldı deyin ve artık önünüze bakmak istediğinizi yazın.

6. Zorlandığınızda ara verin

Kendinize doğru bir yolculuğa çıkmak, geçmişinize gitmek, size acı veren deneyimlerinizi hatırlamak çok kolay olmayacaktır, dolayısıyla bu mektubu yazarken zaman zaman kendinizi bunalmış hissedebilirsiniz. Böyle durumlarda kendinizi zorlamamak için kısa bir ara verin ve gerekirse derin derin nefesler alın, bir bardak su için, temiz havaya çıkın, gözlerinizi kapatıp bir süre uzanın… Sizi o anda iyi hissettirebilecek bir şeylerle meşgul olun ve geri dönmeye hazır olduğunuzda tekrar kalemi elinize alıp mektubunuzu tamamlayın.

Mektuba son noktayı koyduğunuzda hem kendinizi hem de geçmişinize dair sizi yaralayan kim varsa herkesi affederek tüm bunlardan özgürleştiğinizi hissedecek, kendinize belki de şimdiye kadarki en güzel armağanı verdiğinizi fark edeceksiniz. Unutmayın, affetmek yalnızca kendiniz için yaptığınız bir eylem, başkaları için değil. Göreceksiniz ki hayat, içinizdeki kin ve öfkeden arındığınızda, bağışlayıcı olmanın gücünü keşfettiğinizde çok daha güzel olacak ve kalbiniz, ağırlıklarından kurtulmuş olacak…

İlginizi çekebilir: Kendiniz ve kendi iyiliğiniz için yapabileceğiniz bir eylem: Affetmek

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale