X

Yaz tatilinden sonra işe geri dönmekte zorlananlar için 8 maddelik reçete

Hani küçükken arkadaşlarımız bizde kalmaya geldiğinde belli bir saatten sonra annelerimiz gelip ışığı kapatır ve artık yatağa girme vakti olduğunu söylerdi ya, işte yazın bitmesi de insanda aynı hissi uyandırıyor. Biz “keşke biraz daha vakit olsa” diye hüzünlü hüzünlü bakarken, “doğa ana” yanağımızdan öpüp bizleri yatağımıza götürüyor.

Tatil sezonunu geride bırakıp artık iş hayatına dönme vakti gelse de, bu maalesef öyle sanıldığı kadar kolay olmayabiliyor. İşe gitmek istemiyor, gitseniz bile çalışmak istemiyor, öğle aralarını biraz daha uzatmak istiyor, kısacası miskinlik yapmak için her türlü şansınızı kullanmak istiyor olabilirsiniz. Ancak bu durumu çok fazla sürdüremeyeceğinizi siz de biliyorsunuz. Bir an önce toparlanıp, iş hayatının gerçeklerine dönmeniz gerekiyor. İşte yaz rehavetinden kurtulup iş hayatına geri dönmenin yolları:

1. Küçük hedeflerinize ve yapılacaklar listenize odaklanın.

Artık işe geri dönme vakti. Eğer büyük iş hedefleri sizi ürkütüyorsa, kendinize ufak hedefleri olan yapılacaklar listeleri hazırlayın. Büyük resmi düşünerek hazırlanan yapılacaklar listesi, sizi baskı altına almaktan başka bir işe yaramaz. Ancak büyük hedefleri küçük hedeflere bölüştürmek ve hareket kabiliyetinizi artırmak, hedefleri daha gerçekleştirilebilir bir hale sokar. Önünüzdeki hedefler iyi tanımlanmış ve gerçekleştirilebilir olduğunda, sizin de erteleme veya bundan kaçma ihtimaliniz çok daha düşük olur.

Yapmanız gereken işleri kategorilere ayırmak, daha gerçekçi bir çalışma takvimi oluşturmanıza yardımcı olur.
2. Eisenhower metodunu kullanın.

Yaz sonrası hazırladığınız yapılacaklar listenizi başarılı bir şekilde uygulamak için Eisonhower metodundan yararlanabilirsiniz. Bunun için yapmanız gerekenleri aciliyet ve öneme göre ikişerli matrikslere göre gruplandırın. Bu gruplandırma şu şekilde olabilir:

  • Önemli + acil
  • Önemsiz + acil
  • Önemli + acil değil
  • Önemsiz + acil değil

Böyle bir gruplandırma karşımıza çıkınca, birçoğumuz “önemli+acil” olan gruba daha fazla önem verme ihtiyacı içine giriyoruz. İşte bu nedenle, bu gruba gerçekten önemli ve gerçekten acil olanları yerleştirmelisiniz. Yapmanız gereken işleri kategorilere ayırmak, daha gerçekçi bir çalışma takvimi oluşturmanıza yardımcı olur. Önemli ama acil olmayan işleri biraz daha erteleyebilir, öte yandan önemsiz ama acil olan işleri de birer anımsatıcı olara görebilirsiniz.

3. Başarı oranınızı artırmak için Pareto ilkesini uygulayın.

İtalyan ekonomist Pareto tarafından ortaya atılan ve 80/20 kuralı olarak da bilinen Pareto ilkesi, aslında temelinde ülkedeki zenginliğin yüzde 80’ini, nüfusun yüzde 20’sinden geldiği gerçeğine dayanıyor. Buradan hareket eden Pareto ilkesi, iş hayatında da ortaya çıkan sonucun yüzde 80’inin, etkenlerin sadece yüzde 20’sinden kaynaklandığı şeklinde yorumlanıyor. Yani gösterdiğiniz çaba, yüzde 20’lik bir oranda ibreyi değiştirebiliyorsa, yüzde 80’lik bir sonuç elde edebilirsiniz. Bu da şu anlama geliyor; doğru şeye konsantre olup, çabanızı bu şekilde harcadığınız zaman daha etkili sonuçlar elde edebilirsiniz. Odaklanın, elinizdeki projenin bir teslim tarihi yoksa bile siz kendinize tarihler koyun, yapılacaklar listenizde en az çabayı harcayarak en çok etki elde edebileceğiniz maddeleri belirleyin.

4. Dikkatinizi dağıtan şeylerle vedalaşın.

Yaz tatilinde sosyal medya hesaplarınızı daha çok kontrol etmiş veya en sevdiğiniz arkadaşlarınızla en sevdiğiniz dizileri izlemiş olabilirsiniz ancak o günler geride kaldı. Eğer dikkatinizi dağıtan şeylerden kendi başınıza uzak duramıyorsanız, daha farklı yöntemler deneyin. Telefonunuzu kapatın, bildirim uyarılarını kapatın, ofis hayatına geri dönmenize engel olan uygulamaları telefonunuzdan silin.

5. Çevresel koşulları değiştirin.

Yaz boyunca o tatilden bu tatile koşmuş olabilirsiniz ancak artık ofise geri dönme vakti geldi. Eğer siz fiziken dönmüş olsanız bile bir şeyler sizin motivasyonunuzu kırıp, yorgun düşmenize sebep oluyorsa değişiklik yapma vakti gelmiş demektir. Bilgisayarınızın yerini değiştirin, yeni fotoğraflar bulun, renkleri değiştirin. İş yerleri ilk başta motivasyon veriyormuş gibi görünse de bu özelliklerini çok kolay kaybetme yeteneğine sahiptir. Bu yüzden siz bazı değişiklikler yaparak, iş yerinizin motive edici özelliğini taze tutabilirsiniz.

6. Gün ortasında bir ara verin.

Yaz aylarında akşam yürüyüşlerine çıktığınız veya uzun öğlen aralarında keyif yaptığınız günler geride kalmış olabilir ancak bu durum her şeyden vazgeçeceğiniz anlamına gelmiyor. Öğlen saatlerinde masanızdan uzaklaşın ve dışarı çıkıp kendinize bir kahve alın. Geri döndüğünüzde yapılacaklar listenize tekrar göz atın ve nelerin tamamlanıp nelerin tamamlanmadığına, nelerin öncelikli olup olmadığına bakın. Böylelikle günün geri kalanını daha akıllıca kullanabilirsiniz.

Her gün birkaç dakikayı kendinize ayırın ve kendiniz için notlar hazırlayın, kısa konuşmalar yapın
7. Kendinize pozitif şeyler söyleyin.

Yaz biterken belki en zor şeylerden biri, kendinize motive edici şeyler söylemek olabilir. Her gün birkaç dakikayı kendinize ayırmak, kendiniz için notlar hazırlamak ve kısa konuşmalar yapmak neleri iyi yaptığınızı, neleri başardığınızı ve bir sonraki hedefinizin ne olduğunu hatırlamanızı sağlar. Kendinizi her gün motive ettiğiniz zaman, kötü şeyler karşısında motivasyonunuzu kaybetmek daha zor hale gelir.

8. Yeni rahatlama teknikleri deneyin.

Eğer normal ofis rutininin yarattığı stres size çok fazla geliyorsa, yeni rahatlama teknikleri düşünün. Meditasyon, nefes teknikleri, esneme veya sizin için yararlı olan neyse onu uygulayın. Bunları yapmak için en uygun zaman, kahvaltı öncesi veya öğle arası olabilir.

Kaynak:
Brit.co
Entrereneur

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale