X

Yaz aylarında “sıcak yoga” yapmak güvenli mi?

Sıcak bir odada yoga yapmak ciddiyet ve konsantrasyon ister. Hele ki yaz sıcaklarında, sıcak bir odada yoga yapmak, çok daha fazlasını ister. 

Yoga yapılan salonun özel bir derecede ısıtıldığı, terleyerek vücudun toksinlerinden arındırılmasını amaçlayan yoga türü “sıcak yoga”nın kalp atışını düzenlemek, kalori yakımını hızlandırmak ve bedende detoks yaratmak gibi oldukça önemli faydaları olduğu biliniyor. Ancak yaz aylarında birçok insanın derdi serin kalabilmek iken, vücut ısınızı arttıran sıcak bir ortamda yoga yapmak ne kadar güvenli?

Sıcak ve özellikle de nemli havalar, spor yapanlar ve sporcular için oldukça büyük riskler yaratabiliyor. Dolayısıyla günlük tükettiğiniz su miktarını arttırabilirsiniz.

NYU Langone’nin Kadın Sağlığı Merkezi’nde kadın kalp programı medikal direktörlüğü yapan Nieka Goldberg, ve New York’ta bulunan sıcak yoga merkezi YogaSpark‘ın sahibi Lauren Porat bu sorunun cevabının biraz karmaşık olduğunu vurguluyor. 

İki başarılı kadın, sıcak havalarda yoga matınıza yığılıp kalmamanız için uygulayabileceğiniz birkaç öneri sunuyor. İşte yaz aylarında “sıcak yoga” yapmadan önce bilmeniz gereken 5 şey:

Yaz aylarında “sıcak yoga” yapmanın dezavantajları

“Endişelenmekte haklısınız, çünkü yazın vücudunuzun susuz kalmış olma ihtimali daha fazla” diyor Dr. Goldberg. Sıcak ve özellikle de nemli havalar, spor yapanlar ve sporcular için oldukça büyük riskler yaratabiliyor. Dolayısıyla günlük tükettiğiniz su miktarını arttırabilirsiniz.

“Sıcak yoga”ya ne zaman ara vermelisiniz? 

Eğer kalp rahatsızlığı ya da düşün tansiyon gibi problemleriniz varsa, sıcak yogaya yaz aylarında ara vermek ya da gerekirse tamamen bırakmak durumunda kalabilirsiniz. Zira kullanılan ilaçlar, ısı ve susuzluk bir araya geldiğinde tehlikeli olabiliyor. Ancak bırakmadan ya da üyeliğinizi dondurmadan önce mutlaka doktorunuza görünmekte ve onay almakta fayda var. 

Sağlık durumunuzun ve kapasitenizin farkında olun, ve bedeninizin sınırlarını zorlamamaya dikkat edin, gerisi kendiliğinden gelecektir.
Egzersize devam etmenin faydalı yanları da var

Porat’a göre yaz aylarında “sıcak yoga” seanslarına ısınma süreci kolaylaşıyor. Bunun nedeni ise kaslarınızın sıcak havadan dolayı zaten ısınmış ve egzersize hazır olması, ki bu da size daha zorlu hareketleri deneme fırsatı sağlıyor. Ünlü yogi şu sözleri ekliyor:

“Sıcak havalarda sınıfa girdiğimde bedenim, odanın sıcaklığına çok daha kolay adapte oluyor. Bu da kendimi daha derin bir seansa hazır hissetmemi sağlıyor.” 

Siz sağlık durumunuzun ve kapasitenizin farkında olun, ve bedeninizin sınırlarını zorlamamaya dikkat edin, gerisi kendiliğinden gelecektir.

Matınıza adım atmadan önce dikkat etmeni gerekenler

Sıcak yoga eğitmeni Lauren Porat dersine gelen çoğu katılımcının hava hangi sıcaklıkta olursa olsun ders boyunca rahatlıkla uygulayabildiklerini gözlemlediğini söylüyor. Ama buna rağmen öğrencilerine yaz boyunca bazı takviyeler almalarını öneriyor. Bol bol su içmenin yanı sıra, beslenme rutinlerine elektrolit içeren besinler eklemelerini ve bu besinleri dersten önce ve sonra mutlaka tüketmelerini öneriyor. Sodyum ve potasyum gibi bileşikler vücudunuzdaki su miktarını dengeliyor ve kasların düzgün çalışmasına yardımcı oluyor. Yogi şu sözlerle durumu daha güzel bir şekilde açıklıyor:

“Vücudunuzda bulunan potasyum ve sodyum gibi mineralleri terlediğini zaman dışarı atarsınız. Bu da bedeninizin hidrasyon dengesinin bozulmasına ve kendi ısısını kaybetmesine neden oluyor. Dolayısıyla bol bol su için ve yoga derslerinin sonunda muz gibi “post-namaste” besinleri tüketmeye özen gösterin.”

Ayrıca ders bitiminde de sağlıklı bir atıştırmalıkla vücut ısınızı eski haline getirebilmeniz mümkün
Eğer sıcağa dayanamıyorsanız…

Uygulama sırasında bedeninizin ısındığını hissediyorsanız, pozunuza yavaşça ara verin ve öğretmeninizi yanınıza çağırın. Bedeninizin cenin pozisyonunda soğutmanız gerekebilir. Ayrıca ders bitiminde de sağlıklı bir atıştırmalıkla vücut ısınızı eski haline getirebilmeniz mümkün. Biraz şekerlemeden zarar gelmez…

Kıyafetlerinizin uygun olduğuna emin olun

Yoga derslerinin tümünde, vücut şekliniz ve kilonuz ne olursa olsun yogaya ve hareketlere uygun giyinmek oldukça önemli. Gevşek giysiler ısı tuttuğundan üzerinize oturan giysiler giysileri tercih edin. Hareketleri daha rahat yapabilmek içinse en önemli şeylerden biri kısa üstler ve braletteler.

Bir diğer konu ise kumaş seçimi. Pamuklu giysiler, bedeninizdeki terle birleşerek ağırlık yapar. Bir de alnınızdan akan terlere engel olmak için havlu saç bantlarından faydalanabilirsiniz. 

İlginizi çekebilir: Bolster ile yapılan 6 Yin Yoga pozu

Kaynaklar:

Well&Good

Sparkpeople.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale