X

Yaşam her şeyi kapsıyor: İnsan olmaya dair her şeyi kucakla

Küçüklüğümden beri Ay, hep ilgimi çekmiştir. Bir yüzü aydınlıkken, diğer yüzünün karanlık olması da hep bende merak uyandırmıştır.

İronik olan, bizim kafamızdaki gibi bir karanlık da yoktur ortada! Ay, aslında eşit miktarda Güneş ile temas halindedir ama bizim bulunduğumuz yerden sanki bir yüzü karanlıkmış gibi gelir! Biz kendi algılamamıza göre bir tarafı karanlık, diğer tarafı aydınlık olarak tanımlarız.

Oysa hepsi ışığın bir parçası…

Ne demek istiyorum biliyor musunuz arkadaşlar?

Hepimizin içinde kimselere göstermediği yorgun, kırılmış, ürkek bir çocuk var. Kendime ve şimdiye kadar temas ettiğim onca öğrenciye bakarak söylüyorum; hepimizde mevcut! Ve bu gayet insancıl! İnsan olma halinin bir parçası…

“Bunu hissediyorsan daha aydınlanamadın!”

Günümüz spiritüel dünyası karanlık duyguları kapı dışarı atman gerektiğini söyler ve sana gerçek olmayan pembe bir gözlük taktırır. “İyi hissetmem lazım, mutlu olmam lazım, sürekli bir şey üretmem lazım.” tavrı aslında aslında hep bir maskedir. İnsan kendi karanlığını sahiplenmediği sürece Spiritüel Bypass’a takılır durur.

Spiritüel Bypass ne demek?

Ne giydiğin, ne taşı taktığın önemlidir ama yoğun, karanlık duygular belirdiğinde onlardan kaçmayı seçmek,
Kendi duygularına annelik yapamamak,
Şefkatten bahsedip bunu kendine verememek,
Acıyla baş başa kalamamak,
Sürekli mutluymuş gibi yapmak,
Hep üretken olmak için kendini hırpalamak…

Bu his ne?
Karnımı sıkıştıran şey ne?
Paramparça hissetmiyor muyum şimdi?
Mutluymuşum gibi mi davranmam lazım?
Bu acıyı yok saymam mı lazım?

Bu tarz davranış kalıpları en temelde, hissettiklerimizi yok saymamıza neden olur. Bu sadece günü kurtarmamıza yarar ama ileride bir gün yok saydığımız ne varsa, kocaman bir kar topu olarak hayatımıza hiç beklemediğimiz bir anda düşer. Belki hastalık, belki ağrı ya da başka bir belirti olarak… Ve işte o zaman kendi karanlığımıza yapılan yolculuk daha şiddetli olur.

“Benim böyle bir sorunum var! Bundan nasıl kurtulurum?”
“Şu çalışmaya katıl!”

Eğitimler, çalışmalar, seanslar, yoga, meditasyon… Adına ne isim verirsen ver kurtulmak isteyerek şifa bulamazsın. Şifa, zaten düz bir çizgi değildir. Zihnin şifası, evet böyledir! Bir ders, bir terapi, bir çalışma ile o yanını iyileştiremezsin! Zaten dedim ya, iyileşmenin en sihirli adımı, iyileştirme düşüncesinden vazgeçmekte ve kapsama niyeti geliştirmekte yatar.

O yüzden birinin, bir çalışmanın sizi iyileştirme düşüncesinden özgürleşmek, şifanın kendisidir, arkadaşlar!

O zaman nasıl olacak?

Üzgünüm ama kolay olmayacak! Bir hap alıp sabah kalkınca hiçbir şey gitmeyecek! Ama neyi, neden yaptığınızı görmek için yaklaştıkça buraya/şimdiye, yaşamdan aldığınız tat değişecek.

O buzdolabını her açtığınızda gerçekten aç olduğunuz için mi açıyorsunuz, onun farkında olacaksınız… O hissin tetikleyicisini tanıyarak suçun kimsede olmadığını hatırlayacak ve içinizdeki o küçük yaralı çocuğu sevme isteği geliştireceksiniz.

Nasıl seveceğiz?

Bunu çok söyledim ve yazdım: Geriye dönüp Özde’nin yaptığı her seçimle gurur duymuyorum ama o an için elinden gelenin en iyisini yaptığını biliyorum. Neye, neden koşturduğunu bilmeden koşmasında kalbimde öyle geniş yeri var ki onu ve başkalarını yaptıkları ya da yapamadıkları için suçlamaktan vazgeçtim. Hepimiz anne karnından farklı tetikleyicilerle geliyoruz, hepimizin yarası var ve hepimiz birbirimize bazen kolay, bazen ise zor yoldan öğretiyoruz. Eminim o iş, o kişi, o yolun karşımıza çıkmasının bir nedeni vardır. Eminim vardır, arkadaşlar!,

Peki nasıl?

Mucize bir organizmaya sahibiz! Öyle ki tüm donanıma sahip, kendini bir şekilde dengede tutmak için uğraşıyor. Fiziksel bedenimizdeki denge gibi ruhsal dünyamızdaki bağımlılıklar bile bizi aslında dengede tutmak için… (Bu başka bir yazının konusu olabilir.)

Yaklaşın!

Her ne oluyorsa o kalbin içinde -yorucu ya da ferahlatan- ona yaklaşın. Zaten yaklaştıkça kendince sizinle aslında hep konuştuğunu duyacaksınız! Olabildiğince yaklaşın, oturun, yürüyüşe çıkarın, yemek ısmarlayın. Tanıyın!

Tüm bunları yaparken her şey yoğun veya sert geldiğinde, size iyi gelen bir mesafe koyun ve size keyif veren bir şeyler yapın!

Karanlık da ışığa dair!
Bazen karanlığın/acının etrafında o kadar takılıyoruz ki gökyüzündeki güneşin herkese/her şeye yayıldığını unutuyoruz!
Yaşamın hatırlatmasına izin verin.
İzin verin, yaşam kapsasın!
Şifa nerede başlıyor?
Bu acıdan, bu yaradan kurtulmak yerine kapsama isteği geliştirdiğimizde ve bunu her nefeste devam eden bir pratik olarak gördüğümüzde…

Hepsi dahil!
Her hal dahil!
O da mı dahil?
Bu his de mi dahil?
Hepsi dahil!
Hissetmek de hiçbir sorun yok!
İnsan olma deneyimimizin bir parçası.
Bunu yok etmeye çalışma, iyileştirmek için koşturma sadece yavaşla!
Olabildiğince yaklaş, sağlıklı bir mesafeden her şeye olabildiğince yaklaşabilirsin.
Hikayenin etrafında gezinmeden olabildiğince yaklaş, al o hisle yemek ye, otur, gezmelere götür.
Gitmesi için uğraşmadan hoş geldinle karşıla her hissi olabildiğince…
“Yine geldi” deme! Bu yaşamda insan olma halini deneyimliyorsun ve her nefeste bu pratikten sorumlusun!
Her karanlık bastırdığında önce derin bir nefes al, ağzından boşalt! Dolan nefeste kalbinden tekrar et: “Bu da dahil! Yaşamın bana kastı yok.”
Sonra izin ver, boşalsın nefes!
Yaşam kapsasın!

İlginizi çekebilir: Boşluk doğum doludur: “Sıradan” anlara hayatınızda yer açın

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale