X

Yaşam felsefenizi geliştirmek için kendinize sorabileceğiniz sorular

Hiç durup yaptığınız şeyleri neden yaptığınızı merak ettiniz mi?

Seçimlerimiz, yaşadığımız hayatı şekillendiriyor. Bu seçimler, bizim yaşam deneyimimize ve dünya görüşümüze göre yapılıyor.
Geçmişimizin deneyimleri, iyi ya da kötü olsun, bugün dünyayı algılama ve onunla etkileşim kurma şeklimizi etkilemeye yardımcı olur.

Bazen güzel şeyler yaşarız ve “Evet! Buna katılıyorum. Dünyaya koymak istediğim şey bu’’ deriz. Bir kişi, zorlu bir dönemde bize yardım etme konusunda cömert olabilir. Onların özeni ve dikkati, başkalarına da aynı özeni göstermemiz için bize ilham verebilir. Bazen kötü şeyler yaşarız ve bu kötü şeyler bize gelecekte kim olmak istemediğimizi veya kaçınmak istediğimiz durumları anlatır. Başka birinin kötü davranışı, başka biri için ayağa kalkmamıza, kendi hayatımızla ilgili bazı şeyleri değiştirmemize veya bir inancı değiştirmemize ilham verebilir.

Kişisel bir felsefe oluşturmak, şekillendirilmiş dünya görüşünün özümüzde kim olduğumuzu belirleyen birkaç kilit noktaya kadar damıtılmasıdır.
İnançlarımızın özü ve dünyayla nasıl etkileşime girdiğimizdir.
Her ihtimalde, zaten bir tür kişisel kodunuz var: Koşullanmalar. Bu koşullanmaların dönüştürülmesi için kişisel yaşam felsefenizin rolü büyük.
Kişisel felsefenizin kilidini açmak, gelişimden daha çok toplum, aile ve hayatın beklentileri tarafından size uygulanan katmanları soymakla ilgilidir.
Bu, değerlerinizi büyütemeyeceğiniz veya değiştiremeyeceğiniz anlamına gelmez.
Aslında, uzun bir süre boyunca aynı değerlere ve inançlara sahip olmanız garip olurdu.
İdeal olarak, yaşam, hayatta neler olup bittiği ve yanlışlardan doğrularınızı belirleme konusunda biraz çalışma ve tefekkürle meşgul olmaktır.
Daha fazla bilgi ve deneyim kazandıkça, orijinal inançlarınızın ve algılarınızın bazılarının doğru, bazılarının ise yanlış olduğunu kuşkusuz kendiniz belirleme fırsatını yakalayacaksınız.
Bazen, bu açıklayıcı bilgi size sunulana kadar doğru bir değerlendirme yapmak için yeterli bilgiye sahip olmadığınızı fark etmeyeceksiniz.

Öyleyse soru şu: Kim olduğumun özüne ulaşmak için bu katmanları nasıl soyabilirim?

Kendinize bir kağıt ve kalem alın ve aşağıdaki soruları düşünün. (Elektronik yazma yerine beynin farklı bölümlerini meşgul ettiği için el yazısıyla yazmanızı öneririm. Ayrıca, uzun bir düşünce trenine odaklanmak daha kolaydır.)

1. Hayatta en çok neye tutkuyla bağlıyım?

Hayatta tutkulu olduğun şey nedir?

Tutku iki şekilde düşünülebilir. Birincisi ve en bariz olanı, kendinizi canlı veya harika hissetmenize neden olan bir şeydir. Pek çok insan tutkunun yalnızca bu yönüne odaklanır.

Tutkunun diğer yönü sizi ileriye taşıyan şeydir ve bu her zaman iyi hissettirmez. Hayvanlar hakkında tutkulu bir kişi, bir hayvan barınağında gönüllü olmayı seçebilir. Bu, istismara uğramış hayvanların getirilmesi gerektiğinde, duygusal olarak zorlayıcı ve zor bir ortam olabilir. Yine de, o kişinin sabahları yataktan kalkmasının nedeni olabilir.

Size ne ilham verir? Sizi ne hareket ettirir? Zor zamanlarda devam etmenize yardımcı olan nedir?

2. İdeal hayatınız nasıl görünüyor?

Herkes hayattan farklı şeyler ister. Bazı insanlar, özgür olmak isterler. Diğerleri, eşleriyle sessizce yaşlanabilecekleri istikrarlı bir ev hayatı ister. Bazı insanlar, başkalarının herhangi bir etkisi olmadan hayatı kendi şartlarına göre yaşamak ister. Diğerleri, çok daha büyük bir yapbozun daha küçük bir parçası olarak daha rahat hissederler.

İdeal hayatınızın neye benzediğini tanımlayın.

Bir sonraki kişisel felsefenizi uygulamaya koymaktan bahsedeceğim, takipte kalın…

İlginizi çekebilir: Size karşı çalışan davranış kalıplarınızı fark edin

Işıl Çetinkaya: Anka Koçluk Okulundan temel koçluk eğitimlerini tamamladıktan sonra Amerika University of Northwest "Yönetici Koçluğu ve Mentörlük" yüksek lisans programı "Transaksiyonel Analiz", "Gestalt Psikoloji", "Bilişsel ve Pozitif Psikoloji", "Sistemik Takım Koçluğu", "Fasilitasyon" alanlarında eğitim görmektedir. Ayrıca Analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung koçluk ekolüne bağlı Jungian Coaching School’dan eğitimler almıştır. Yalnızca Hedeflerinize ulaşmak değil, gerçek öz benliğiniz ile temas kurup yaşamınızda kalıcı ve sürdürülebilir değişiklikler yapmalarına yardımcı olan Jung Teorisi, Doğu Maneviyatı ve Sosyal Sinirbilime dayalı bir koçluk modelini uyguluyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale