X

Yapılan iş sevilmediği zaman insan vücudunun verdiği tepkiler

İş hayatı, bazı dönemlerde insanların mutlu ve huzurlu günler geçirmesini engelleyebiliyor. Bu durum, süreklilik kazandığı zaman ise büyük bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Kısaca yapılan işten nefret edilmesi olarak tanımlayabileceğimiz bu durum, beraberinde yüksek stres, motivasyon ve performans düşüklüğü, konsantrasyon eksikliği ve memnuniyetsizlik hali gibi belirtilerle kendisini belli edebiliyor. Bu belirtilere ek olarak, yapılan iş sevilmediği zaman vücut da bazı tepkiler veriyor. Bu yazımızda, bu fiziksel tepkileri sizler için kaleme aldık.

Uyku problemleri

Yapılan iş sevilmediği zaman stres seviyesi yükselişe geçiyor. Bu yükseliş doğrultusunda da çeşitli uyku sorunlarını ortaya çıkıyor. Bazı insanlar ertesi gün ofise gitmek zorunda oldukları için uykuya dalamıyorken bazıları da gereğinden fazla uyuyarak yataktan çıkamıyorlar. Başka durumların da yol açabildiği uykusuzluk ve diğer uyku problemleri gece yarısı iş hayatında yapılması gerekenlerin düşünülmesiyle birleşiyorsa bu semptomun işten nefret etmenin belirtisi olduğunu vurgulayabiliriz.

Kas ağrısı

Sevilmeyen bir işte çalışıldığı zaman açığa çıkan stres, kortizol ve adrenalin gibi stres hormonlarının salgılanmasına neden oluyor. Bu hormonlar, kasların sürekli gergin kalmasına sebep olarak kas ağrıları, kas sertliği ve kas spazmları gibi sorunları doğurabiliyor. Yaptığı işten nefret eden insanların çoğu, boyun, omuz ve sırt bölgelerindeki kasların fazlasıyla ağrıdığını belirtiyorlar. Eğer sizin de bu bölgelerdeki kaslarınız sık sık ağrıyorsa yoga ve bu bölgelere özel egzersiz hareketlerini günlük hayatınıza entegre ederek ağrılarınızı dindirebilirsiniz.

Cinsel istekte azalma

İşten nefret edilmesiyle kendisini belli eden kronik stres, hormonal dengeleri bozabiliyor. Bu stres sonucunda kortizol seviyesi yüksek kalabiliyor ve bu durum da testosteron ve östrojen üretimini baskılayabiliyor. Bu hormonların baskılanması da hem kadınlarda hem de erkeklerde cinsel isteğin azalmasına yol açabiliyor. Hormonal dengesizliklerle birlikte, yapılan işin sevilmemesiyle doğan uyku sorunları ve fiziksel yorgunluk da libidonun düşmesine sebep olabiliyor.

Sürekli hastalanma

Yapılan işin sevilmemesinden kaynaklanan stres, bağışıklık sistemini de negatif bir şekilde etkiliyor. Stres hormonları, bağışıklık sistemindeki hücrelerin üretimini ve etkinliğini azaltarak vücudun enfeksiyonlara karşı savunmasız kalmasına neden oluyor. Vücut direncini kaybettiğinde de soğuk algınlığı, grip ve nezle gibi hastalıklara sürekli yakalanılıyor. Aynı zamanda, yapılan işten nefret edildiği zaman bu tarz hastalıklardan kurtulma yani iyileşme süreci de uzayabiliyor.

Baş ağrısı

Yapılan iş sevilmediği zaman stres kaynaklı baş ağrıları ortaya çıkıyor. İşinden nefret eden kişiler, genellikle gerilim tipi baş ağrısı olarak bilinen ağrı türünü deneyimliyor. Bu ağrının altında ise yüksek stresin baş, boyun ve yüz kaslarını aşırı kasılmaya zorlaması yatıyor. Buna ek olarak, yüksek kortizol seviyesi damar genişlemesi ve daralmasını etkileyerek migren ataklarını tetikleyebiliyor.

Mide sorunları

Bağışıklık sistemini etkileyen iş kaynaklı stres, sindirim sistemini de zorlayabiliyor. Yaptığı işi sevmeyen bireyler, hazımsızlık, ishal, bulantı, kabızlık ve şişkinlik gibi problemler yaşayabiliyorlar. Bu sorunlara müdahale edilmediği ve sevilmeyen işe yönelik bir adım atılmadığı zaman gastrit ve reflü gibi daha kritik sağlık problemleri de ortaya çıkabiliyor.

İştahta azalma

Stresle doğrudan bağlantılı olan iştah, yapılan iş sevilmediği zaman azalabiliyor. Yaptığı işten memnun olmayan pek çok kişi, adrenalin salgısının sindirim sistemini baskılaması sonucunda iştah kaybı yaşayabiliyor. Bu durum, uzun vadede iştahın tamamen kapanmasına ya da düzensizleşmesine evrilebiliyor. Kilo kaybı, beslenme eksikliği veya daha kritik sonuçlarla karşılaşmak istemeyen bireylerin iş hayatlarıyla bağlantılı iştah problemine hızlı bir şekilde çözüm bulması gerekiyor.

Bu fizyolojik tepkiler, insan vücudunun sevilmeyen bir işi sürdürülebilir görmemesi ve değişime ihtiyacı olduğunu fark etmesi sonucunda birer sinyal olarak ortaya çıkıyor. Eğer bu belirtilere sahipseniz ve bu durumların gitgide kronikleştiğini düşünüyorsanız iş ortamınız ve iş yapış şekliniz gibi iş hayatınızla ilgili kritik unsurları gözden geçirmelisiniz.

İlginizi çekebilir: Sağlık ve mutluluğunuzdan ödün vermeden sıkı çalışmak mümkün mü?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale