X

Yağ hücrelerinin hafızası kilo vermenin engeli olabilir mi?

Yağ hücrelerinin ‘hafızası’ olabileceği muhtemelen pek çoğumuzun aklına gelebilecek bir durum değil. Hele ki kilo vermenin önünde büyük bir engel olabileceğini tahmin etmek çok zor. Ama bilimsel araştırmalar gösteriyor ki yağ hücreleri obezite hafızasına sahip ve yıllar yıllar sonra bile bu hafıza etkisini göstererek kişinin kilo vermesini engelleyebiliyor.

Bu durum son dönemlerde bilim dünyasında sıkça geçen kavramlardan biri olan ‘epigenetik’ ile açıklanıyor. Epigenetik hafıza, bir organizmanın çevresel faktörler veya yaşam tarzı nedeniyle genlerin ifade edilme biçiminin değişmesi sürecini anlatıyor. Bu düzenlemeler, DNA’nın yapısını değiştirmiyor ancak genlerin nasıl ifade edildiğini etkiliyor. Bu, genetik kodu değiştirmeden genlerin açılıp kapanmasını düzenleyen mekanizmaları içeriyor. Araştırmalar da gösteriyor ki yağ dokusu, epigenetik değişimlere açık bir doku ve yağ hücrelerinin epigenetik hafızası var.

Epigenetik hafıza ve obezite

Nature Dergisi’nde yayınlanan güncel bir araştırma, epigenetik nedeniyle yağ hücrelerinin kilo verdikten yıllar sonra bile obezite hafızasını koruduğunu açığa çıkarıyor. Obezite, ne yazık ki dünya genelinde en yaygın rahatsızlıklardan biri ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilemesinin yanı sıra pek çok kronik rahatsızlığa da zemin hazırlıyor. Yalnızca bir ‘kilo problemi’ olmaktan çok daha fazlası olan obezite; metabolik, hormonal ve epigenetik değişimlere de neden olan kompleks bir durum. Ve kilo kaybı sağlandığında; yani birey artık obeziteye yol açan fazla kilolarından kurtulduğunda bile, obezitenin bazı izleri kalabiliyor. Bunun nedeni de yağ dokusuaraştırma, epigenetik nedeniyle yağ hücrelerinin kilo verdikten yıllar sonra bile obezite hafızasını koruduğunu açığa çıkarıyor. Obezite, ne yazık ki dünya genelinde en yaygın rahatsızlıklardan biri ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilemesinin yanı sıra pek çok kronik rahatsızlığa da zemin hazırlıyor. Yalnızca bir ‘kilo problemi’ olmaktan çok daha fazlası olan obezite;nun epigenetik hafızası. Literatürde yer alan çalışmalar, kilo kaybına rağmen yağ dokusunun obezite döneminde maruz kaldığı epigenetik değişikliklerin bir kısmını koruyabildiğini öne sürüyor.

İsviçre’de ETH Zürih’teki araştırmacılar tarafından yürütülen araştırma, obezite sırasında meydana gelen epigenetik değişimlerin, kilo kaybından sonra bile yağ dokusunda devam ettiğinin altını çiziyor. Yapılan deneylerde obezite sırasında adipositlerde ve bağışıklık hücrelerinde meydana gelen transkripsiyonel değişikliklerin büyük bir kısmının kilo kaybından sonra dahi kalıcı olduğu görülüyor.

Çalışmada kilo kaybına ilişkin mide küçültme gibi cerrahi operasyon geçirmiş kişilerden alınan yağ dokuları örnekleri incelenmiş ve bu kişilerin yağ hücrelerinin ameliyattan sonraki yıllarda bile aşırı kilolu oldukları (obez) dönemdekine benzer şekilde davrandığı bulunmuş. Benzer bir şekilde fareler üzerinde yapılan deneyler de benzer sonuçları açığa çıkarmış.

Farelerin önce yüksek yağ içerikli bir diyetle beslenmeleri sağlanmış ve aşırı kilo almaları desteklenmiş. Daha sonra kilo kaybetmeleri için uygun şartlar sunulmuş ve kilo verdikten sonra bile farelerin yağ hücrelerinde kilolu oldukları döneme benzer etkiler görülmüş. Bir diğer deyişle, yağ dokularının hafızası, hücreleri aşırı kilolu oldukları zamanlardaki gibi hareket ettirmiş.

Yani kilo kaybı olsa dahi değişime uğramış çeşitli süreçler, tamamen eski haline (obeziteden öncesine) dönmemiş. Araştırmanın yazarlarından biri olan Laura Hinte’ye göre yağ hücreleri aslında oldukça ‘uzun ömürlü’ ve etkileri de hemen ortadan kalkmadığı için yeniden obezite riski var. Araştırmanın bir başka yazarı Ferdinand von Meyenn de bu nedenle ilk etapta aşırı kilolu olmaktan kaçınmanın çok önemli olduğunu söylüyor. Aksi halde vücut bu duruma alıştığında geri dönüşü oldukça zor. Peki, obeziteden kaçınmak nasıl mümkün?

Obeziteden kaçınmanın yolları

Obeziteden uzak durmak ve obezite riskini azaltmak, yaşam tarzı değişiklikleri, sağlıklı alışkanlıklar ve bireysel farkındalığın kombinasyonu ile mümkün. Peki nedir bunlar?

  • İlk adım; dengeli ve yeterli beslenme. Sebze, meyve, tam tahıllar, sağlıklı yağlar ve protein kaynaklarını içeren bir diyet planı takip edin. Porsiyon kontrolüne dikkat edin, böylece fazla ve gereksiz kalori alımını önleyebilirsiniz.
  • İşlenmiş, paketli, aşırı yağlı, tuzlu ve şekerli yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durun. Obezite riskinin yanı sıra cilt sağlığınızı, zihin sağlığınızı, fiziksel görüntünüzü olumsuz etkileyebilir, ayrıca kalp-damar rahatsızlıklarına, kronik hastalıklara, diyabete de zemin hazırlayabilir.
  • Bol su tüketin. Su içme alışkanlığınız yoksa gerekirse telefonunuza hatırlatmalar koyun, alarm kurun. Günde en az 2.5 litre su için.
  • Düzenli egzersiz yapın. Hareketi, günlük rutininizin aktif bir parçası haline getirin. Her gün yürüyün. Özellikle yemeklerden sonra kan şekerinizi dengelemek için düzenli yürüyüş yapın.
  • Uyku kalitenize özen gösterin. Günde 7-8 saat uyumak, hormon dengesini ve metabolizmayı destekler. Aksi halde uyku eksikliği obezite riskini artırabilir.
  • Stres, sağlıksız yeme davranışlarını tetikleyebilir. Stres yönetimi konusunda etkili teknikler geliştirin; yoga, meditasyon, nefes egzersizleri stres seviyenizi düşürmenize yardımcı olabilir.
  • Hormon dengesizlikleri veya kronik rahatsızlıklar gibi obeziteye zemin hazırlayan durumlar için tıbbı destek alın.
  • Kan tahlili gibi gerekli tetkikleri düzenli olarak yaptırın, özellikle obeziteye genetik yatkınlığınız varsa obeziteyi önlemek için daha proaktif bir yaklaşım benimseyin ve doktor kontrollerinizi ihmal etmeyin.

Sağlıklı alışkanlıklar geliştirmek ve bunları uzun vadede sürdürmek, yalnızca obeziteyi önlemekle kalmaz, aynı zamanda genel yaşam kalitenizi ve bütüncül sağlığınızı da desteklemeye yardımcı olur.

İlginizi çekebilir: Obezite odaklı yenilikçi çözümler üreten girişimler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale