X

Şaşırtıcı araştırma sonuçlarıyla Wim Hof Metodu’nun arkasındaki bilim

Hollandalı maceraperest Wim Hof’u çoğumuz, 2020’nin başlarında Netflix’te yayınlanan The Goop Lab ile tanıdık. Şimdilerde soğuğun iyileştirici etkisinden haberdarsak muhtemelen bunun bir kısmı onunla ilgili. Wim Hof metoduyla birlikte evde soğuk duş alışkanlığı kazanan insanların sayısı giderek artıyor. Eğer henüz denemediyseniz Wim Hof’un üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar kesinlikle sizi harekete geçirecek.

Wim Hof metodunun (WHM) gerçek etkisi, aslında 10 yılı aşkın süredir bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Ve sonuçlar gerçekten şaşırtıcı. Kendisinin de Instagram’da paylaştığı gibi, “Bilimsel çalışma için üzerimde yapılan beyin taramaları, beynimin insanların erişemeyeceği düşünülen kısımlarını istediğim zaman etkinleştirebildiğimi gösterdi. Bu da psikoz, korku, kaygı, depresyon veya bipolar bozuklukla ilaçlardan bağımsız olarak nasıl başa çıkabileceğimiz konusunda yeni bir bakış açısı sunuyor.”

Görülen bu çok ilginç sonuçlar, tıp camiasının bütüncül sağlık ile potansiyel tıbbi tedavi uygulamaları arasındaki boşluğu doldurmasına yardımcı oluyor. Peki acaba gerçekten Wim Hof Metodu, duygudurum bozuklukları için geleceğin tıbbi tedavisi olabilir mi?

Wim Hof metodu, buz gibi soğuk bir duştan daha fazlası

Kaynak: www.wimhofmethod.com

Soğuk terapinin fiziksel faydaları üzerine yapılmış birçok bilimsel çalışma mevcut. Ancak Wim Hof Metodu soğuğa maruz kalmayı, özellikle nefes çalışması ve meditasyonla birleştiriyor. Kendisinin Kilimanjaro Dağı’na şortla tırmanması, Kuzey Kutup Dairesi üzerinde çıplak ayakla yarım maraton koşması ve buz küpleriyle kaplı bir küvette durmak dahil olmak üzere soğuğa maruz kalmaya dair bir dizi rekoru kırmasının nedeni de tam olarak bu.

Bir buz banyosuna atlamak veya arada bir duş alırken musluğu mavi noktaya kadar çevirmek size kesinlikle bazı sağlık yararları sağlayabilir. İşte Wim Hof Metodu’nun vadettiği o faydalardan bazıları:

  • Artan enerji
  • Daha iyi uyku
  • Azalan stres seviyeleri
  • Artan odaklanma ve kararlılık
  • Artan irade gücü
  • Daha güçlü bağışıklık sistemi

Burada, şu noktayı atlamamak önemli. Tüm bu faydaları sağlayabilecek olan şey, sadece soğuğa fiziksel olarak maruz kalmak değil. Maruz kalma sırasında, aynı zamanda bütünsel derin nefes alma ve farkındalık uygulamalarının kullanılması. Wim Hof ​​uzun süredir bu uygulamayı tüm dünyaya yaymaya odaklanmış durumda. Ama daha da önemlisi, sürece bilimsel araştırmaları da dahil etmek konusunda oldukça istekli.

Zihin-beden bağlantısının bilimsel kanıtı

Kaynak: YouTube- Wim Hof

2012 yılında Hollanda’daki Radboud Üniversitesi Tıp Merkezi tarafından Wim Hof Metodu üzerine yürütülen ilk bilimsel çalışma, Hof’un aşırı soğuğa uzun süre maruz kalarak dayanıklılık konusunda kırdığı rekorlardan esinlendi. Yayınlanan bulgular, Wim Hof’un otonom sinir sistemini, nihayetinde stres tepkisini ve bağışıklık fonksiyonunu gönüllü olarak etkileyebileceğini kanıtladı. Bu çığır açan bulgu, o zamana kadar imkansız olduğu düşünülen bir şeydi!

O zamandan beri, birçok araştırmacı Wim Hof ​​Metodu’nun potansiyel faydalarıyla ilgileniyor. Bunlardan bir tanesi de Detroit’teki Wayne Üniversitesi ile yürütülen 2018 tarihli “Brain Over Body” çalışması. Çalışmanın amacı Hof’un aşırı soğuğa dayanmasını sağlayan beyin işlevini anlamaktı. Çalışma için kendisine ısı kontrollü özel bir giysi giydirildi ve Hof’u aralıklı hafif hipotermi nöbetlerine maruz bıraktılar. Daha sonra hem periferi hem de merkezi sinir sisteminde olup biteni ölçmek için PET/CT görüntüleme ve fMRI taramaları kullandılar. Peki bu neyi gösterdi?

Hof, Wim Hof Metodu’ndaki nefes alma tekniğini uyguladığında, yüksek dereceli kortikal beyin bölgeleri önemli ölçüde daha aktif hale geldi (Bunlar aynı zamanda öz-yansıtma ve içsel odaklanma ile ilişkili, geçmiş ve gelecekle ilgili endişeleri ortadan kaldıran bir “anda olma” durumunu sağlar).

Araştırmanın şaşırtıcı olan bir diğer sonucu, Hof’un ağrının bastırılması için beyindeki birincil kontrol merkezi olan periakuaduktal grideki bölgeyi harekete geçirmesiydi. Bu, Wim Hof Metodu’nun potansiyel bir endojen ağrı kesici olarak kullanılabileceğine dair umut verici bir keşif. Ayrıca, bugün bu metodu fibromiyalji gibi durumlarla mücadele etmek için etkili bir şekilde kullanan insanlarda zaten gördüğümüz sonuçları yansıtıyor.

Son olarak ölçümler, Wim Hof Metodu nefesinin glikoz tüketimini arttırdığını ve bunun sonucunda dolaşımdaki kanı ısıtan bir ısı ürettiğini gösterdi. Bu da Hof’un çekirdek vücut sıcaklığının neden düşmediğini en azından kısmen açıklıyor.

Zihin-beden tıbbında yeniliklerin önünü açmak

Kaynak: www.wimhofmethod.com

Yukarıda açıkladığımız çalışmalar, aslında buz dağının görünen kısmı. Her geçen gün Wim Hof Metodu üzerine daha fazla bilimsel çalışma ve klinik deney yapılıyor. Tıpkı Wim Hof’un da söylediği gibi, Wim Hof Metodu’nun beyin aktivitesini nasıl etkileyebileceğini anlamak psikoz, korku, kaygı, depresyon veya bipolar bozuklukla ilaçlardan bağımsız olarak başa çıkmak konusunda hepimize yeni bir bakış açısı sunuyor. Enflamatuar yanıt mekanizmaları ve Wim Hof Metodu ile ilgili tüm tutarlı bulgular, bu metodun gelecekte çeşitli otoimmün hastalıkları tedavi etmek için kullanılmasını sağlayabilir!

Wim Hof Metodu gibi gibi bütünsel uygulamalar, genellikle kişinin genel refahını iyi yönde etkileyen faydaları nedeniyle ilgi görür. Ancak Wim Hof, ilk beyin taraması için fMRI’ye adım attığında, bu tür uygulamaların potansiyeline dair bambaşka bir kapıyı araladı! Kim bilir, belki sizin de Wim Hof Metodu’nu keşfetme zamanınız gelmiştir…

Kaynaklar: thechalkboardmag, wimhofmethod

İlginizi çekebilir: Nefes, soğuk, irade: Wim Hof Metod eğitmeni Doruk Taraktaş ile keyifli bir röportaj

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale