X

Uzun bir aradan sonra okula dönmeye hazırlanan çocukların “okul kaygısı” ile başa çıkmalarına yardımcı olacak öneriler

Yaklaşık 2 yıldır devam eden uzaktan eğitim sonrasında çocuklarımız okullarına geri dönmek için gün saymaya başladı. İleri sınıflardaki öğrenciler okula dönme konusunda daha istekli ve hevesli iken, özellikle küçük yaş grubundaki öğrencilerin çoğunda bu heyecanın yerini endişe kaplamaya başladı.

Oldukça uzun bir süredir derslerine sanal ortamdan devam eden ya da ilk okul deneyimini uzaktan yaşamak zorunda kalan okul öncesi dönemdeki çocuklar için okulların açılması fikri belirsizlik, stres ve benzeri olumsuz durumlara sebebiyet verebiliyor. Evden ayrılma psikolojisinin üzerine bir de akıbeti belli olmayan pandemi süreci eklenince çocuklardaki okul kaygısı korkuya dönüşebiliyor.

“Virüs var mı, okuldan virüs gelir mi, arkadaşlarımla nasıl oynayacağım, öğretmenime sarılabilecek miyim, oyuncaklarımı paylaşabilecek miyim, maskemi takacak mıyım” ve benzeri birçok soru çocukların olduğu kadar velilerin de kafasını kurcalıyor gibi gözüküyor. Hal böyle olunca, gözlem yeteneği oldukça yüksek olan çocuklar da ebeveynlerinin endişesini hissedebiliyor, kısaca olumsuz bir hava estiğinin farkına varabiliyor ve bu da var olan stres seviyelerini daha da artırabiliyor.

Uzun bir aradan sonra okul ortamına yeniden dahil olma fikri çocukları da velileri de karmaşık düşüncelere boğarken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, endişemizi mümkün olduğu kadar çocuklarımıza hissettirmeden onlarla sağlıklı iletişim kurmak. Sakin bir tavırla ve pozitif bir yaklaşımla üstesinden gelinebilecek bu durumda, çocuklarımızın eski neşeli okul rutinlerine kavuşabilmeleri için velilere de okullara da çok iş düşüyor. Peki ne yapmalı, çocukların okul kaygısını nasıl ortadan kaldırmalı? İşte işinize yarayacak ipuçları:

İletişim kurun

Kafalarında cevaplanmayı bekleyen onca soru varken çocuklarımızın en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden bir tanesi, anlaşılmak. Onları dinleyin, endişelerine, sorularına kulak verin. İçinde bulunduğumuz sürecin herkesi etkilediğini ve hissettikleri duyguların normal olduğunu, onlara yardımcı olacağınızı anlatın. Eski mutlu okul anılarından bahsedin, hatırlamalarını sağlayın. İlk defa yüz yüze eğitim ile okula başlayacaklarsa da kendi okul anılarınızdan güzel örnekler sunun. Sizin de ilk gün endişelendiğinizi ama yeni arkadaşlar edinerek, oyunlar oynayarak okulunuzu çok sevdiğinizi paylaşın.

Alıştırma yapın

Çocukların oyun sevgisi malum, oyunu işin içine katarak onlara sunacağınız her şey hem durumu daha kolay anlamalarına hem de eğlenmelerine yardımcı olacaktır. Okul alıştırması yapın, mesela evde bir tiyatro sahnesi hazırlayın. Sanki sınıf ortamındaymış gibi masa ve sandalyeleri düzenleyin, teneffüse çıkın, oyunlar oynayın. Siz öğrenci olun, o öğretmen olsun ya da rolleri değişin. İsterseniz birkaç arkadaşını da dahil edin, göreceksiniz sınıfını ne kadar özlediğini hatırlayınca bir an önce okula başlamak için heyecan duyacak.

Rutini sağlayın

Evden derslere katılıyor olsalar da çocuklar için ev-okul rutinini fiziksel olarak sağlamak hem onlar hem de ebeveynler için oldukça zor, özellikle uyku saatlerini… Okula gitme zamanı gelmeden rutini sağlamak çocukları bu sürece yavaş yavaş hazırlayabilmek için başarılı bir başlangıç olacaktır. Çocuklarınızla birlikte zamanında uyumaya, erkenden kalkmaya, okul eşyalarını hazırlamaya ve okul yoluna koyulmaya şimdiden başlayabilirsiniz. Birkaç sabah erkenden uyanıp okulun çevresinde yürüyüş yapmayı deneyebilirsiniz.

Geçişi kolaylaştırın

Geçişler, aslında her yaştan insan için önemli bir konu. Hepimiz, bir durumdan başka bir duruma geçiş yaparken bu süreci mümkün olduğunca hafif atlatmak isteriz. Aynı olay çocuklar için de geçerli. Onları sert geçişlere sürüklemek okula alışmalarını kolaylaştırmak yerine zorlaştıracaktır. Bu nedenle geçiş sürecini hafif atlatmalarına yardımcı olmak gerekir. Okula gitmeden önce eski sınıf arkadaşlarıyla dışarıda birkaç görüşme ayarlayabilir; okula yeni başlıyorlarsa mümkünse öğretmeniyle önceden tanışmasını sağlayabilirsiniz. Okulunu, sınıfını ziyaret ederek aidiyet duygusunu pekiştirmesine yardımcı olabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çocuklarda duygusal gelişimi ve farklı düşünmeyi destekleyecek kitap önerileri

 
Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale