X

Uzaktan çalışma 101: Sistemin zorlukları ve çalışmayı verimli kılmanın yolları

Uzaktan çalışma sistemi, özellikle pandeminin ortaya çıkmasıyla beraber dünya genelinde oldukça yaygın bir çalışma şekline dönüştü. Evlerin bir odası home-office tarzına bürünürken teknolojinin hızla gelişmesi ve dijital dünyanın büyümesi ile büyük-küçük pek çok şirket çalışanlarına uzaktan çalışma konseptini sunmaya başladı. Pandeminin etkilerinin azalması ve kapanmaların, sokağa çıkma yasaklarının ortadan kalkmasıyla bazı firmalar ofislere dönüşü zorunlu tutsa da seçimi çalışanlarına bırakanların sayısı da oldukça fazla… Uzaktan çalışmanın esnek mesai saatleri, kısalan işe gidiş dönüş süresi gibi çeşitli avantajları olsa da sosyal izolasyon, işi kişisel yaşamdan ayırmanın zorluğu ve öz disipli ihtiyacı gibi dezavantajları da olduğu da bir gerçek. Bu nedenle uzaktan çalışırken nasıl daha verimli olunabileceğini ve ne tür konulara dikkat etmek gerektiğini detaylıca keşfetmek şart. Peki, uzaktan çalışırken nasıl verimli kalabilir ve daha iyi iş performansı sürdürebilirsiniz? İşte bu konuda size yardımcı olacak bir rehber…

Uzaktan çalışmanın zorlu yanları

Uzaktan çalışmak, özellikle zaman ve enerji açısından pek çok fayda sağlasa da birtakım zorlukları da beraberinde getirebilir. Bu zorluklardan en yaygın olanları ise şu şekildedir:

  • Dikkat dağıtıcı unsurlar: Uzaktan çalışmak, aile üyeleri ve evcil hayvanların yanı sıra ev işleri ve kişisel sorumluluklar da dahil olmak üzere çeşitli dikkat dağıtıcı unsurlar sunabilir. Bu dikkat dağıtıcı unsurlar, iş akışına ve üretkenliğe zarar vererek odaklanma güçlüğüne, zamanı verimli bir şekilde yönetememeye ve dolayısıyla stres ve kaygının artmasına neden olabilir. Yan odadan çocukların sesleri gelirken, üst komşunuz gürültü yaparken veya minik patili dostunuz klavyenin tuşlarına ısrarla basmaya çalışırken dikkatinizi işinizi vermeniz fazlasıyla zorlaşabilir.
  • Motivasyon sorunları: Geleneksel bir ofis ortamındayken çalışanlar, iş arkadaşlarından, grup liderlerinden veya yöneticilerinden geri bildirim alarak takdir edildiklerini, onaylandıklarını hissedebilir, dolayısıyla bu da onların motivasyonunu artırabilir. Öte yandan, uzaktan çalışma sisteminde bu tür geri bildirimler almak daha zordur ve böylesi bir ortam çalışanların motivasyonlarına, bağlılıklarına ve aidiyet duygularına zarar verebilir.
  • İş-yaşam dengesi: Aynı yerdeyken iş ve özel yaşamınızı ayırmak zor olabilir. Uzaktan çalışanlar kendilerini daha uzun saatler çalışırken, işten kopmada güçlük çekerken ve kendilerini her zaman ‘görevde’ymiş gibi hissederken bulabilirler. Evden çalışırken ‘mesai saati’ kavramını kaybedebilir, dolayısıyla dengeyi sağlamakta güçlük çekebilirsiniz, ne yazık ki araştırmalar da bunu doğruluyor. 2022 yılında yapılan bir çalışma, uzaktan çalışanların %22’sinin mesai saati bittikten sonra kendilerini bilgisayarlarından koparmakta güçlük çektiğini ortaya çıkarıyor.
  • Farklı zaman dilimleri: Bu unsur, her uzaktan çalışan için geçerli olmayabilir ancak özellikle uluslararası şirketlerde çalışan kimseler farklı ülkelerdeki ekip arkadaşlarına veya yöneticilerine ulaşmak için birtakım zorluklarla mücadele etmek zorunda kalabilirler. Farklı zaman dilimlerine sahip çalışanlar arasında herkese uyan bir saatte toplantı ayarlamak ve etkili bir şekilde iş birliği yapmak zor olabilir, bu da hem mesai saatlerinin değişmesine hem de iş-özel hayat dengesinin daha fazla bozulmasına yol açabilir.
  • İletişim ve iş birliği zorlukları: Fiziksel olarak aynı ortamda bulunan çalışanların bir araya gelmeleri daha kolay olduğundan iletişim daha sağlıklı bir şekilde ilerleyebilir ve daha hızlı iş birlikleri sağlanabilir. Ancak, dijital ortamda her zaman istenilen düzeyde iletişimde kalmak kolay değildir ve çeşitli gecikmeler, plansızlıklar yaşanabilir. Bu da ekip uyumuna ve işlerin sürekliliğine, üretkenliğe zarar verebilir.
  • Sosyal izolasyon: İş yerinde kendinizi sıkılmış ya da bunalmış hissettiğinizde, bir molaya ihtiyacınız olduğunda ya da kahve almaya gittiğinizde en yakın iş arkadaşınızla kısa bir sohbet etmek, modunuzu hızlı bir şekilde yükseltebilir. Ancak, evden çalıştığınızda bu pek mümkün değildir (eğer iş arkadaşınız kapı komşunuz değilse ve aynı evi paylaşmıyorsanız )… Next Web tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, uzaktan çalışanların yarısından fazlası yalnızlık çekiyor, bu da çalışanların ruh ve zihin sağlığını olumsuz etkiliyor.

Yine de tüm bu zorluklara rağmen evden çalışmayı daha verimli hale getirmenin pek çok yolu var. İşte uzaktan çalışmanın avantajlarını ön plana çıkarmanıza ve daha konforlu ve etkili bir çalışma sistemine sahip olmanıza yardımcı olacak ipuçları:

Uzaktan çalışma sistemini verimli kılmanın yolları

İster deneyimli bir uzaktan çalışan olun, ister yeni başlıyor olun, aşağıdaki ipuçları ile kendi sisteminizi kurabilir, en ideal ortamı yaratabilir ve üretkenliğinizi artırabilirsiniz:

Düzenli hedefler belirleyin

Geleneksel bir ofis ortamının yapısı olmadan uzaktan çalışmak, çalışırken ivmeyi korumayı zorlaştırabilir. Düzenli olarak hedefler belirlemek, motive kalmanıza ve hedeflerinize ulaşmaya odaklanmanıza olanak tanıyan bir yön ve amaç duygusunu güçlendirmenize yardımcı olabilir. Günlük, haftalık veya aylık hedeflerinizi tanımlayarak, işiniz için en etkili yol haritasını oluşturabilirsiniz. Bu, aynı zamanda dikkat dağıtıcı unsurları da azaltmanıza yardımcı olabilir, çünkü bir kez hedefinizi bildiğinizde ona doğru daha kolay ilerleyebilirsiniz.  Ayrıca, daha büyük projeleri daha küçük hedeflere bölerek ve net başarı ölçütleri oluşturarak ilerlemenizi takip edebilir ve zaman içindeki performansınızı da değerlendirebilirsiniz.

İdeal bir çalışma alanı yaratın

İş yerindeki ofis ortamını birebir evinizde sağlamak belki ilk bakışta zor görünebilir, ancak doğru düzenlemelerle harika bir home-office yaratabilirsiniz. Eğer, evinizde çalışma odasına çevirebileceğiniz uygun bir odanız varsa burayı küçük bir ofise çevirmeyi düşünebilir veya odanın bir köşesini çalışma alanına dönüştürebilirsiniz. Üretkenliğinizi artırmak ve odaklanmanızı kolaylaştırmak için dikkat dağıtıcı unsurlardan, kalabalıktan, gereksiz eşyalardan uzak, sakin, düzenli, iyi aydınlatılmış bir alan yaratabilirsiniz. Ergonomik sandalye ve çalışma masası, uygun masaüstü düzenleyicileri ve gerekli teknolojik araçlarla kendinize evinizde en ideal çalışma ortamını sunabilirsiniz. Uygun araç-gereçlere yatırım yaparak işinizi verimli ve etkili bir şekilde ev ortamında gerçekleştirebilirsiniz.

Bir rutin oluşturun

Bir rutin oluşturmanın en önemli faydalarından biri, öngörülebilirlik ve kontrol duygusu oluşturmaya yardımcı olmasıdır. Gün boyunca tutarlı davranış kalıpları oluşturmak, iş ve yaşamınız üzerindeki kontrolü artırarak yaşadığınız stres ve kaygıyı azaltacak bir yapı sunabilir. Örneğin, düzenli çalışma saatleri belirleyerek, beyninize işe odaklanma zamanının geldiği sinyalini verebilir, işe koyulmayı teşvik eden bir rutin duygusu yaratabilirsiniz. Ayrıca mola vermek için de zaman ayırarak gün boyu enerjinizi koruyabilir, bedeninizi ve zihninizi dinlendirebilirsiniz. Masa başında oturmanın yarattığı olumsuz fiziksel etkileri azaltmak için mola zamanlarınıza küçük egzersizlerle hareket de katabilirsiniz.

İşerinizi önce enerjinize, sonra zamanınıza göre önceliklendirin

Şüphesiz ki bazı görev ve sorumluluklar, diğerlerinden daha fazla zaman ve enerji gerektirir, bu nedenle gün boyu dalgalanan enerjiyi en iyi şekilde yönetebilmek önemlidir. Örneğin, bir sunum hazırlamak için daha fazla enerji ve zamana ihtiyacınız varken, maillere dönüş yapmak daha kolay ve pratik olabilir. İşlerinizi en verimli şekilde yönetebilmek için daha fazla enerji gerektiren işlerinizi önceliklendirebilir, zamanınızı buna göre planlaya bilirsiniz. Örneğin, gelecek hafta boyunca tamamlamak istediğiniz görevlerin veya etkinliklerin bir listesini yapabilirsiniz. Bir hafta iyi bir mantıksal planlama birimidir, çünkü hedefleri tamamlayamayacağınız kadar kısa olmamakla birlikte denge sağlayacak kadar da uzundur. Görevlerinizin her birine iki değer atayarak bu süreci yönetebilirsiniz:

  • Enerji derecesi: Bu eylemin size ne kadar enerji verdiğini veya götürdüğünü gösteren sayıdır. Örneğin, gerçekten ferahlatıcı bir şey için +3 veya süper enerji tüketen bir aktivite için -5 gibi bir değer verebilirsiniz.
  • Zaman maliyeti: Yapacağınız işin saat cinsinden gerçekte ne kadar zaman alacağını düşünüyorsunuz? Görev ve sorumluluklarınıza öncelik vermek için Superstructure Method’u kullanabilirsiniz. Bu yöntem, eylemleri üç öncelik kategorisine ayırmanın hızlı ve kolay bir yoludur:

‘Kesinlikle’ olması gerekenler: Tamamlanması kesinlikle zorunlu olan işler.

‘Olması’ gerekenler: Hedefinize ulaşmak için yararlı olan ancak kritik olmayan işler.

Olması ‘iyi olur’lar: İsteğe bağlı olan, halledilmese de olumsuz sonuçlar doğurmayacak işler.

Asenkron iletişimi kullanın

Eşzamansız iletişim, tüm tarafların aynı anda varlığını veya katılımını gerektirmeyen iletişim yöntemlerini ifade eder ve uzaktan çalışma sisteminde üretkenliği, iş birliğini ve iş-yaşam dengesini desteklemek için güçlü bir araçtır. Özellikle farklı zaman dilimlerine sahip olan ekiplerde verimliliği korumanın etkili bir yoludur. Herkesin aynı anda hazır bulunmasını gerektirmediği için, eşzamansız iletişim kendi iş akışınıza göre çalışmanıza ve sürekli kesintiler olmadan derin işlere odaklanmanıza izin verir. Ayrıca, eşzamansız iletişimin teşvik ettiği esneklik ve özerklik, programlarınız üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmanızı da sağlayabilir.

Dijital araçlardan faydalanın

Ekip arkadaşlarınız ile ortak bir proje üzerinde çalışabilmek, değişiklikleri izleyebilmek, kolayca iletişim kurabilmek ve iş birliği yapabilmek için uzaktan çalışma sisteminde hepinize fayda sağlayacak dijital araçlardan faydalanabilirsiniz. Ortak bir takvim kullanmanıza, ihtiyaç duyulan bilgileri, kaynakları, belgeleri ve gerekli dosyaları depolamanıza, kesintisiz iletişim kurmanıza yardımcı olabilecek Basecamp, Calendly gibi platformlar işinizi kolaylaştırabilir.

Kendi topluluğunuzu bulun

Daha bağlı ve desteklenmiş hissetmenize yardımcı olacak bir topluluk bulmak, uzaktan çalışmanın önemli bir yönüdür. Fiziksel olarak yalnız olduğunuz bu sistemde, dijital araçlardan faydalanarak sosyal bağlar kurmaya devam edebilirsiniz. Sanal ekipler, anlık mesajlaşmalar, düzenli görüntü aramalar iş arkadaşlarınızla daha yakın ve bağlantıda hissetmenize yardımı olabilir. Ayrıca sektörünüz veya mesleğinizle ilgili çevrimiçi topluluklara veya forumlara da katılarak etkileşiminizi artırabilir, kendinize ekstra destek sağlayabilirsiniz.

Tüm bu ipuçları ile uzaktan çalışmanın dezavantajlarını olabildiğince etkisiz hale getirebilir, kendiniz için en uygun çalışma alanını yaratabilirsiniz. Dilerseniz aşağıdaki yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Burçlara göre evden çalışırken verimliliğinizi artıracak ipuçları
Ergonomik çalışma ortamı nasıl yaratılır?
Evden çalışırken verimliliğinizi artıracak dekorasyon önerileri

Kaynak: lifehack

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale