X

Uyum ile aidiyet arasındaki keskin sınır: Varoluşun özü

Aidiyet…

Nedir senin için?

Bir yere tüm benliğinle kök salmak mı?

Yoksa ait olduğun inancı ile içten içe solmak mı?

Her gün bir kalıba sığmaya çalışırken, kendinden bir parçayı daha yitirmek mi?

Ya da varoluşunun kanıtı mı?

Bazen herkes ortamın akışına uyum sağlamışken, sen bir anda durursun.

İçinden bir ses şunu hatırlatır: “Ben burada kendim olamıyorum. Kendime ait hiçbir şeyi yaşatamıyorum.”

Çünkü bulunduğun yerde var olabilmek için onlar gibi davranmak zorundasındır.

Onlar aynı frekansta; birbirlerine rol biçseler bile hep eşlik ederler.

Ama sen… Uyum sağladıkça kendine yabancılaşmaya başlarsın.

Aidiyet ve uyum arasındaki ince çizgi

Kendi merkezine uyumlanmış biri, her gruba sığmak zorunda olmadığını bilir.

Zorla uyum sağlamaya çalışmak, ait olmadığın gerçeğini anlatır.

Kendine yapabileceğin en büyük haksızlık, o kalıba girmek için özünden, ışığından ve derinliğinden vazgeçmektir.

Ruhun daha yüksek bir plana aitse, bunu hissedersin.

Ve her geçen gün, kendini sıkıştırdığın bu ortamda eksik hissetmeye başlarsın.

Bu his uzadıkça aynadaki yansımana öfke duyarsın.

O öfkenin asıl sebebi, ruhunun planına uyumsuz frekansı çalıştırmaktır…

“Uyum sağlamak zorunda olduğumuz her yerde, kendi doğamızı feda ederiz.” -Carl Jung

Gerçek uyum ve varlık bilinci

Aidiyet duygusunu yanlış yerlerde arayarak kendine haksızlık edebilirsin.

Ama içinde bildiğin bir potansiyel buna izin vermez.

Eğer yaşamda bir misyonun olduğunu hissediyorsan, bu bir gerçektir.

Ve belki de…

Henüz ait hissedeceğin yerleri, kendi gibi hisseden insanları tanımadın.

Aradığın hissin tanımını bile keşfetmeyen insanlar ruhunun dilinden anlamayacak…

Varlığını kanıtlamak için uyum sağlamak zorunda değilsin.

Tüm tamamlanmışlıklar önce içeride başlar. 

Varoluşunu hissetmek, önce senin içinde filizlenmeli; kendinle bütünleşmelisin.

Evet, tam kalbinde; merkezde!

Vizyon, farklılık ve ruhsal güç

Vizyon; dış görünüş, maddi durum ya da eğitim değildir.

Hayata bakış açındır. Kendini bu yaşamın neresine konumlandırdığındır.

Hayatın amacını hiç sorgulamamış biri, seni kendi küçük dünyasına çekmeye çalışabilir.

Ve sen, bu insanlara tutunmakta ısrar edersen, sonunda gösterdiğin tevazu ve uyum, onların seni “eşit” görmesine neden olur.

Çünkü bazıları seninle birlikte yükselmek değil, seni kendi seviyelerine indirerek kendilerini yeterli hissetmek ister.

Ama o boşluk…

Asla böyle dolmaz.

Hep başkalarının ışığını kısmaya çalışarak doldurulmak istenir.

İşte tam da bu yüzden;

Kimsenin dar görüşlü dünyasına sığmak zorunda değilsin.

Eğer onlar kendi kabuklarında sıkışıp kaldıysa, Senin ışığın onlara ilham olabilir.

Belki seninle birlikte kendi ışıklarını yakabilirler ya da ışığının parlaklığı gözlerini kamaştırır ve seni göremeyecek kadar körleşirler.

Kendine sadık kalmanın gücü

Ve sen, sonunda fark edersin:

Kalabalığa uyum sağlamak, aidiyet değildir.

Kendinde var olan ışığı başkalarının rahatı için kısmak zorunda değilsin.

Gerçek tevazu; özüne sadık kalmak ve ışığını olduğu gibi ortaya koymaktır.

Bu farkındalıkla yaşanan güven,

sığabilmek için gösterilen çabadan çok daha derin bir tat bırakır.

Seçim senin

Her insan vizyonunu kendi belirler.

Ama bazıları henüz bu bilince ulaşamaz.

Çünkü ya zihinlerinde dönen negatif sesleri gerçek sanarlar ya da nesilden nesle aktarılan kalıpları giyer, kurban rolünde kalırlar.

Ama bir de kendi yaratım gücünü keşfedenler vardır.

Ve işte onlar, sihri başlatanlardır.

Çünkü sihir; yaşadığın travmalara, acı deneyimlere yenik düşmek değil; onları dönüştürerek kendi imzanı ortaya koyabilmektir.

İşte bu yüzden, kimse kimsenin küçücük sandığı dünyasına sığmak zorunda değil.

Sen ne kadar yükselmek istersen, o kadar yol alırsın.

Kendine dönmeye ne kadar zaman ayırırsan, o kadar yeterli ve bütün hissedersin.

Ve her alaşağı edilişte, kendini ve değerini sorgulamak yerine,

karşındakinin sana bakarken aslında kendi iç değer ölçüsünü yansıttığını fark edersin.

Kendini ait hissettiğin bir yer, seni olduğun gibi seven ve kabul eden yerdir.

Kendin olmanın eşsiz hazzını yaşayabilmen dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Savaş, kaç, don ya da dinlen, sindir, hisset: Travmanın bilgeliği

Ebru Meti: Merhaba, ben Ebru. Yüksek empati yeteneğim sayesinde, çocukluğumdan beri kendi iç dünyamı anlamaya ve ruhsal tekamülümü gerçekleştirmeye yönelik bir yolculuk içerisindeyim. Bu yolculukta yazmak, benim için hem yaratıcılığımı hem de içsel potansiyelimi keşfetmenin en güçlü yollarından biri oldu. Hayatımı sağlığıma ve bütünsel iyiliğe adama kararı aldıktan sonra, edindiğim tecrübeler ve öğrendiklerimle; benzer yollardan geçen yoldaşlarıma ilham olmayı gönülden istiyorum. Spiritüalizm ve psikolojiye duyduğum ilgiyle, içimden geçenleri kalbimin rehberliğinde, samimiyetle aktarıyor olacağım. Aynı zamanda bir Fitness ve Pilates Eğitmeni olarak, beden zihin-ruh bütünlüğünü destekleyen egzersizlerin hayatımıza nasıl entegre edilebileceğini ve bu sürecin bilimsel temellerini paylaşacağım. Amacım; içsel dengeyi, sağlıklı yaşamı ve dönüşümü birlikte en iyi şekilde gerçekleştirmek.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale