X

Uyanış hikayesi: Kendi mucizenizi kendiniz gerçekleştirin

Her birimizin çok temel dersleri vardır yaşama gelirken, bunlardan bazıları tüm yaşamımızın yapı taşını oluşturur. Tüm algımız bu eksikliğimiz, ihtiyacımız çevresinde döner durur.

Ne yaparsak yapalım, o dersin sınavını hakkıyla vermeden çıkamayız girdiğimiz girdaplardan.

Hayat bizleri her bir yolun sonunda bu sorunu çözmek, onunla yüzleştirmek adına aynı noktaya sürükler.

Bitmek bilmeyen bir ızdırap gibidir bu, üzerimize yapışmış plastik folyo gibi, tutamadığımız, göremediğimiz ama çok iyi bildiğimiz, çıkarmaya çalışırken bedenimizi çizdiğimiz…

Ancak bir kez fark edilince üzerimizdeki plastik kaplamanın nedeni ve varlığı, bizim lanetimiz olan durum, bir anda diğer uca geçer ve bizim en büyük hediyemiz olur.

Bildiğiniz gibi yaşam dengededir, hiçbir şey tek taraflı değildir!

Bu yüzden belki bilmeden severiz o kötü dediğimiz halleri. Dönüştürmeyi, altını üstüne getirmeyi başardığımız anda o, lanetlediğimiz hal, bir anda mucizeye dönüşür, hem de bizi sıkıştırdığı yoğunlukta.

Simyacılık budur! Hepimiz bir şekilde sevgi ve şefkat ile ilgili alırız büyük derslerimizi. Bu temel konular da bununla ilgilidir.

Aileden sevgi ve şefkat alamamış, bu konuda eksik yetişen, terk edilmiş, bir şekilde şiddete maruz kalmış çocuklar; yaşamlarını bitmek tükenmek bilmeyen bir eksiklik, tamamlanmamışlık, aidiyetsizlik, yetersizlik hissi ile geçirirler. Ve bu boşluğu başka şeyler ile doldurmaya çalışırlar…

Bir kısmımız ailelerimiz tarafından terk edildik, bir aile büyüğüne bırakıldık belki…

Bir kısmımız da fiziki olarak ayrılmasak da, aileden gerekli sevgi ve ihtiyacımız olan şefkati alamadık. Belki de erken gittiler dünyadan… Bu bir öksüzlük halidir…

Öksüz çocuklar, sihirli çocuklardır!

Çünkü onlar, içlerinde koşulsuz sevdikleri anne-babalarına ulaşmak için, yüreklerindeki acının boşluğunu doldurmak için, imkansızı olur hale getirirler… Sadece görünür olmak için..

Görülmek de yetmez ama, görüldüklerinin farkına bile varamazlar, o kadar yetmez ki dışarıdan aldıkları ilgiyle daha da büyük işlere, yaratımlara girişirler. Tüm yaptıkları, başardıkları onlar için, bir parmağı şıklatmak gibidir.

İçerideki acı öyle büyüktür ki, bu acıyı yakıt olarak kullanırlar. Bu acı onun aynı zamanda yaşam enerjisidir. Dönüştürünceye kadar, acıdan beslenmeye devam eder. Neşeyi ve huzuru kendine hak görmez. Hayat ile ilgili korkuları yoktur, çünkü en başından en önemli olanını kaybetmişlerdir. ilk tanrıları onları cennetlerinden kovmuştur…

işte tam da bu yüzden, tanrım beni gör diye bağıran bir iç sesiyle, diğer insanların süreç içerisinde yaptıkları tüm dünyevi işleri iki dakikada yaparlar. Planın ardını, insanların içlerini okurlar. Yaralı kalpleri iyileştirmeyi bilirler, çünkü yaraların en büyüğü onlardadır.

Yaratıcılığın, hayal gücünün en renkli hallerini kullanırlar hatta, yaratımlarını gerçeğe dönüştürürler. Her şeyi paylaşmakta özgürdürler, kaybedecek hiçbir şeyleri yoktur, sevgiden daha değerli hiçbir şey yoktur! Tek ve mutlak ihtiyaçları budur.

Aynı zamanda bu ihtiyaç onların aşil tendonudur…

Bir sevgi kırıntısı karşılığında elleri ve avuçlarındakilerini bir çırpıda bırakabilirler, tüm planlarından vazgeçebilirler, hatta yaşamlarından bile…

Bu sihirli bir çocuğun, hiç bitmeyen hikayesidir…

Anne-baba beni gör der! Yaş aldıkça, yaşam aktıkça, içerideki anne baba diye değil, tanrım beni gör diye yakarmaya başlar…

Çünkü çocuğun algısında fark yoktur! Kızgınlık anne-babaya, dolayısıyla tanrıyadır. Bir noktada hepimiz öksüz çocuklarız, yeryüzünde tanrıya döneceği günü bekleyen…

….

Ne zaman ki fark ederiz, aslında terk eden, terk edilen yok…

Tüm bu acı yapabileceklerini gör, bunlarda ustalaş diye…

Aslında sadece sana hediyelerini göstermek ve vermek için seni dürtenler ordusu karşında görmek istemediğin…

Aslında her şey sevgiden,

Aslında her şey büyük bir aşktan…

Oyun düşer, gard düşer,

Kızgınlığın hükümsüz kalır…

Tanrının seni ne kadar sevdiğini anlarsın,

Ondan asla kopmadığını, hep içinde sonsuz bir bağlılıkla yaşadığını…

Aslında kimin çocuğu olduğunu anlarsın!

Hepimiz yeryüzünün sihirli çocuklarıyız, mucizelerini arayan. Mucizesini bulduğunda hem kendini hem de tanrıyı bulan! Kadim dinler de bunu anlatır başka bir dille, alt metinleri okumak lazım, İsa’nın kim olduğunu bilmek lazım…

İncil der ki, İsa tekrar doğduğunda hepimiz kurtulacağız.

Bu doğrudur, çünkü İsa hepimizin içinde uyanmayı bekleyen çocuktur! Ve o sihirli çocuk uyandığında, mucize gerçekleşir, hapsolmuş olan, kendini görmez olan, tanrı parçacığı olan, özgür kalır…

Kendi mucizenizi yaratın ve uyanın!

Aradığınız mucize, sihir sizsiniz!

 

İlginizi çekebilir: Özgürlük: Bağımlı olmadan ve yargılamadan sevebilmek

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale