X

Üzüm kokulu yollar: Urla bağ yolu rotası

Urla Şarap Yolu olarak da bilinen Urla Bağ Yolu, çok uzun bir süredir üzüm yetiştirilen önemli bir bölge olarak karşımıza çıkıyor. Üzüm kültürünü gözler önüne seren bu bölge, doğa ile iç içe olup yemyeşil bağlarıyla ve deniz manzarasıyla ziyaretçileri büyülüyor.

Urla Bağ Yolu’nda samimiyetin ve gastronomik şölenin hakimiyet kurduğu on tane şaraphane bulunuyor. Bu butik şarapheneler, kendilerine özgü üretim stilleri ve lezzetleriyle birbirlerinden ayrılıyorlar. Bu yazımızda, farklı bir deneyim elde etmenizi, mükemmel şaraplar tatmanızı ve doğayla bütünleşmenizi sağlayacak Urla Bağ Yolu’ndaki şaraphaneleri sizler için kaleme aldık.

Çakır Şarapçılık

Çakır Ailesi tarafından 2020’de kurulmuş olan Çakır Şarapçılık, Urla Kuşçulur Köyü’nde edinilmiş 21 yıllık bağcılık tecrübesine dayanıyor. İlk üretim hasadı 2018’de gerçekleştirilen bu şaraphane, ilk ürün serisine ‘’hayal’’ anlamına gelen Latince ‘’Somnium’’ ismini vermis olmasıyla tanınıyor; Somnium serisi, Cabernet Sauvignon, Merlot, Syrah, Bornova Misketi ve Chardonnay üzümlerinden yapılan kırmızı, roze ve beyaz şaraplardan oluşuyor.

Kaliteyi, dengeyi ve aromatik zenginliği ön planda tutan Çakır Şarapçılık, lezzetli şaraplarıyla birlikte Ege ve İtalyan mutfaklarından yemekler de sunuyor. Taş fırın pizzalarıyla ziyaretçilerine damak zevki yaşatan şaraphane, mevsime göre değişen menüsüyle mevsimsel beslenmenin değerini somutlaştırıyor. Ziyaretçiler yıl boyunca Çakır Şarapçılık’ta düzenlenen şarap tadımlarına katılabiliyorlar ve isteğe göre mahzen turları da düzenlenebiliyor.

Mozaik Şarapçılık

Urla Bağ Yolu’ndaki bir diğer aile işletmesi olan Mozaik Şarapçılık, doğaya saygı duyarak dokuz çeşit kırmızı üzümün dikili olduğu bağlarında titizlikle çalışıyor. Bu şaraphane, bazı şaraplarıyla uluslararası yarışmalarda ödül kazanmış olmasıyla tanınıyor.

Mozaik Şarapçılık, sadece kırmızı şarap sunuyor ve çalışmalarını İtalyan bir önolog liderliğinde yürütüyor. Aile ve doğanın gücünü pekiştiren şaraphane, aynı zamanda içindeki küçük at çiftliğiyle de Urla’ya ayak basanların ilgisini çekiyor.

Urla Şarapçılık

2000’de kurulmuş olan Urla Şarapçılık, temelde yok olmaya başlayan şarap kültürünü yeniden canlandırmayı amaçlıyor. Bu şaraphane, 550 dönüm üzerinde yer alan bağlarında organik tarım örneği sergiliyor.

Urla Şarapçılık, her yıl yaklaşık olarak 250-300 bin şişe butik şarap üretiyor. Pek çok ulusal ve uluslararası ödül kazanmış olan şaraphane, 11 çeşit şaraba sahip. Şaraphanenin en popüler şarapları arasında Urla Vourla, Tempus ve Nero d’Avola & Urla Karası bulunuyor. Son olarak, Urla Şarapçılık’ta ücretli tadım turları ve ücretsiz üretim turları düzenlendiğini sizlerle paylaşmak istiyoruz.

MMG Şarapçılık

MMG Şarapçılık, ismini tarihte ilk üretilen alkollü içki olan bal şarabından alıyor. Bu şaraphane, 50 dekarlık arazisinde Bornova Misketi, Mourvedre, Cabernet Sauvignon, Merlot, Syrah, Viognier ve Kara Misket gibi üzümleri gece hasadı yapıyor. MMG Şarapçılık, şarap üretim sürecinde manuel presleme ve yer çekimiyle aktarma gibi geleneksel yöntemlere yer veriyor.

Her yıl yaklaşık 25000 şişe şarap üreten MMG Şarapçılık, tadım hizmetiyle birlikte yemekli organizasyonlara ve özel davetlere de ev sahipliği yapıyor. Urla’nın merkezine 12 kilometre uzaklıkta bulunan şaraphane, ziyaretçilerine yeni deneyimler kazandırmayı hedefliyor.

İkidenizarası Şarapçılık

İkidenizarası Şarapçılık, Urla’nın Yağcılar Mahallesi’nde bulunuyor. İzmir Körfezi’nin Gülbahçe kıyısıyla Sığacık Körfezi’nin Demircili kıyısı arasında yer alan bu şaraphane, ismini iki denizin tam ortasında bulunuyor oluşundan alıyor.

İkidenizarası Şarapçılık, çok iyi şarap yapmayı ve Yağcılar’ı şaraphanesiyle bilinir kılmayı amaçlıyor. 2021’den beri hizmet veren şaraphane, beş çeşit şarap üretiyor. Huzur dolu bir şarap tadımı ve doğayla bağ kurmak için İkidenizarası Şarapçılık’ı ziyaret edebilirsiniz.

USCA Şarapçılık

USCA Şarapçılık, ismini filozof Anaksagoras’ın ‘’Us’’ felsefesinden alıyor. Bu şaraphane, 2003’te ilk bağlarını Urla Kocadağ’da ve yeni bağlarıyla birlikte üretim tesisini de 2012’de Urla Kuşçular Köyü’nde kurdu.

Organik tarım sertifikasına sahip olan USCA Şarapçılık, Cabernet Sauvignon, Merlot, Chardonnay, Syrah, Bornova Misketi ve Foça Karası gibi üzüm türlerini yetiştiriyor. Şaraphane, üretim sürecinde yer çekimiyle ürün akışını sağlıyor ve soğuk fermantasyon tekniklerini kullanıyor. Her yıl 30000 litre üretim yapan şaraphane anlatımlı tadım turları düzenliyor fakat bu turlara katılmak için rezervasyon yaptırmak gerekiyor.

Urlice Şarapçılık

Urla Bağ Yolu’nun ilk butik şarap üreticilerinden olan Urlice Şarapçılık, organik tarım aracılığıyla şaraplık üzüm üretiyor. Üzümlerin tüm gelişim evrelerini yakından takip eden bu şaraphane, yüksek kaliteli şaraplara imza atıyor.

Urlice Şarapçılık, yoğun gövdeleriyle dikkat çeken kırmızı şaraplar, kuru madde ve polifenoller açısından zengin beyaz şaraplar ve mineralli ve meyvemsi bir yapıya sahip roze şaraplar sunuyor. Şaraphane, aynı zamanda zengin bir menüye sahip ‘’Vineyard Cafe’’ isimli bir restorana da sahip.

HUS Şarapçılık

HUS Şarapçılık, Şilili Juan Pablo Diaz Leon ve üçüncü kuşak Urlalı Ceylan Ertörer Diaz Leon tarafından 2018’de kuruldu. Bu butik aile şaraphanesi, hem kendi bağlarıyla hem de anlaşmalı bağlarla ilgilenerek bölgenin bağcılık faaliyetlerini canlandırıyor.

HUS Şarapçılık, İspanyol bir önoloğun danışmanlığıyla Carignan ve Alikante üzümlerinin potansiyelini ortaya çıkarıyor. Daima yeninin ve farklının peşinden giden şaraphane, inovatif ve sürdürülebilir yöntemler aracılığıyla dengeli şaraplar üretiyor. Aynı zamanda, HUS’ta şaraplarla eşleştirilmiş menülerin tadına da bakılabiliyor. Şaraphanenin menüleri, yerel ve mevsimsel malzemelerle hazırlanıyor. Bu sayede, HUS yalnızca bir şarap üretim yeri olmaktan çıkarak gastronomik deneyimlere imza atan bir merkez haline geliyor.

Statera Şarapçılık

Statera Şarapçılık, ismini Latince’de ‘’denge’’ anlamına gelen ‘’statera’’ kelimesinden alıyor. Bu şaraphane, değerlerinin ve dengenin şekillendirdiği bir üretim ve paylaşım hikayesi yazdığını vurguluyor. Bu hikaye, üretimden tüketime ve doğadan insana uzanan bir denge arayışını merkeze yerleştiriyor.

Statera Şarapçılık, 55 dekarlık bağında Viognier, Grenache, Syrah, Mourvèdre ve Bornova Misketi gibi üzüm çeşitlerini yetiştiriyor. Şaraphane, üzümlerini sürdürülebilir tekniklerle işleyerek kompleks ve dengeli şaraplara dönüştürüyor. Ziyaretçiler, Statera’nın şaraplarını tadabildikleri gibi üretim alanını ve mahzenleri de gezebiliyorlar.

Perdix Şarapçılık

Urla Bağ Yolu’nun son durağı olan Perdix Şarapçılık, 2012’de 100 dönümlük bir araziye 5 çeşit üzüm dikerek şarap serüvenine başladı. Organik tarım sertifikasına sahip olan bu şaraphane, Urla’nın zengin topraklarını bozmadan üretmeye devam ediyor.

Yunanca’da ‘’keklik’’ anlamına gelen ‘’perdix’’ kelimesinden ismini alan Perdix Şarapçılık, Cabernet Franc, Petit Verdot, Boğazkere, Pinot Noir, Sauvignon Blanc ve Bornova Misketi üzümlerini şaraba çeviriyor. Lezzetli şaraplara ek olarak, şaraphane lezzetli bir yemek menüsü de sunuyor. Eğer tadı damağınızdan gitmeyecek yemekler eşliğinde şarap tadımı yapmak istiyorsanız Perdix Şarapçılık’a bir şans tanıyabilirsiniz.

Havası, suyu ve toprağı fazlasıyla zengin olan Urla Bağ Yolu’nu Ağustos-Eylül aylarında ziyaret ederek bağ bozumu dönemini gözlemleyebilirsiniz. Bu bölgedeki şaraphanelerin çoğunun tadım turu için rezervasyon talep ettiğini göz önünde bulundurarak gastronomi odaklı seyahatinizi etkili bir şekilde planlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Urla gezilecek yerler: Huzurlu bir kaçamak için bilmeniz gerekenler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale