X

Uplifers’ın “up” spor deneyimi: Upaqua ve Spabike

Upaqua ve Spabike ile zayıflama

Uzun zamandır spor yapan ve zamanının çoğunu spor yaparak geçiren biri olarak, farklı spor deneyimleri edinmek benim için her zaman ilgi çekici olmuştur. Upaqua’yı deneyimlemeye karar verdiğim an bunun da ilginç spor deneyimlerimden biri olacağını tahmin etmiştim.

Kürek sporuyla uğraşanlar ya da spor salonlarında fitness aletleriyle haşır neşir olanlar bilirler; ergometre diye bir alet vardır ve bu aletle aşağıdaki gibi suyun direncine karşı çalışırsınız;

httpv://www.youtube.com/YiJ__52r3L4

Spabike’ı ilk duyduğumda bu tarz bir çalışma prensibinin olduğunu sanmıştım ve bisiklete de aynı sistemi entegre edebilmeleri ilgimi çekmişti. Biraz araştırdıktan ve gerçekten suyun içine girerek çalışıldığını duyduktan sonra merakım iki katına çıktı. Sporu severim ama su sporlarını bir başka severim!

6 seansta bacaklarda incelme, selülitlerde azalma gibi iddialı vaatlerini de duyduktan sonra artık denemem kaçınılmazdı ve geçtiğimiz Cuma günü Eda’yla soluğu Levent’teki Upaqua şubesinde aldık.

   

Upaqua, suyun direncine karşı spor yapmanıza yardımcı olan kocaman ‘Spabike’ların yer aldığı küçük bir spor salonu. Spor salonundan çok spa havası olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Girişinde hissettiğiniz spor salonu ortamı, Spabike’ınızı kullanmak için odanıza girdiğinizde yerini birden spa atmosferine bırakıyor. Aromatik mumlar ve Spabike’ın suyun içinde dans eden renkli ışıkları bunun en büyük sebebi sanırım:)

Her odada bir Spabike var. Havludan kulaklığa, ıslak mayonuzu koymak için kullanabileceğiniz küçük plastik çantalardan televizyon ekranlarına kadar her şey düşünülmüş. Size de sadece özel odanızda bu farklı deneyimin tadını çıkarmak kalıyor.

Spabike denen alet resimde de gördüğünüz üzere oldukça büyük bir makina. İçinde derin bir su tankı, bisiklet düzeneği ve su jetleri bulunuyor. Spor yapmaya başlamadan önce makinanın içi sizin için suyla doldurulmuş oluyor. Bu soğukta suya giremem, üşürüm diye de korkmayın; suyun sıcaklığı 28 derece ve çalışmaya başladıktan bir süre sonra artan vücut ısınız nedeniyle odanın ve suyun sıcaklığı sizi terletecek seviyeye geliyor.

Spabike’ta belinize kadar suya girip oturduğunuz için mayonuzla pedal çeviriyorsunuz. Kolay, orta ve zor olmak üzere 3 ayrı zorluk seviyesi bulunuyor. Her zorluk seviyesine göre de karşınızdaki ekrandan takip edebileceğiniz ayrı bir çalışma programı var. Ekranda sizinle aynı anda hareket eden, simultane program sayesinde çalışmanız oldukça verimli geçiyor. Bir antrenman ortalama yarım saat sürüyor. Bu yarım saatte oturarak ve ayakta pedal çeviriyorsunuz.

İtiraf etmeliyim, bisiklete ilk oturduğumda ve çalışmaya başladığımda hiç yorulmayacağımı düşündüm. Sanırım biraz da su jetlerinin verdiği rahatlıkla kendimi jakuzide sanarak, ekranda belirtilen tempoda pedal çevirmeye başladım ancak yorulduğumu pek hissetmiyordum.

Su jetleri çalışmaya başladığında ve program biraz daha yoğunlaştığında, yavaş yavaş bacaklarımdaki kasılmaları hissetmeye başladım. Suyun kuvvetine karşı pedal çevirmeye başladıkça ve programdaki hareketlerin uygulama süresi arttıkça bacaklarımın daha çok yorulmaya başladığını hissettim.  Antrenmanın sonundaysa bisikletin kardiyo etkisiyle nefes nefese, hatta ter içinde kalmış bir şekilde saniyeleri sayarken buldum kendimi. Suya karşı pedal çevirmek gerçekten kolay değilmiş.

Yarım saatlik bir çalışmanın sonunda ortalama 13km  pedal çevirmiştim. Orta seviyede çalışmış olmama rağmen bacaklarımdaki kasların nasıl gerildiğini ve çalıştığını, kalp atışlarımın hızlandığını ve nefes alışverişimin değiştiğini görmek ‘evet, spor yaptım’ hissiyle salondan ayrılmamı sağladı.

Su jetlerinden bahsetmiyorum bile! Spor yaparken jakuzi rahatlığını yaşamak ve suyun masaj etkisini bacaklarınızda hissetmek gerçekten çok rahatlatıcı. Kısacası, bu Spabike bir harika dostum!

Bacaklarınızı karnınızı, sırtınızı ve kollarınızı aynı anda çalıştıran, üstüne bir de masaj keyfi yaşatan bu aleti denemenizi şiddetle öneriyorum. Seans sayısına göre farklı paketler sunuyorlar. Fiyatlar da bir çok spor salonuna göre oldukça uygun. Fiyatlar ve seanslar konusunda daha ayrıntılı bilgiyi buradan alabilirsiniz.

Spabike konseptini İstanbul’a kazandırdıkları, ‘sporun suyunu çıkardıkları’ ve bu farklı deneyimi bizlerle buluşturdukları için Upaqua ekibine çok teşekkür ederiz.

Upaqua iletişim bilgileri: 

Adres: Nispetiye Mahallesi, Aytar Caddesi, No: 22/6 Beşiktaş

Web sayfası: www.upaqua.com

E-mail: etiler@upaqua.com

Facebook: facebook.com/upaqua

Twitter: twitter.com/upaquasocial

Instagram instagram.com/upaqua

Youtube: youtube.com/upaqua

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

 
Merve Dökmeci: Lisans ve yüksek lisans eğitimlerimi Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladım. Boğaziçi Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştığım 4 yıl boyunca uzmanlık deneyimimi üniversitenin rehberlik ve psikolojik danışmanlık biriminde (BÜREM), bireysel danışmanlık ve grup çalışmaları ile edindim. Bu süreç zarfında sempozyum ve kongrelerin organizasyonunda, ve çeşitli bilimsel araştırma projelerinde yer aldım. Mindfulness Temelli Bilişsel Davranışçı Terapi ekolüne olan ilgim ve araştırmalarım sonucunda, öz şefkatin kişilerarası kabul-red ve duygusal tepkisellik arasındaki ilişkiye olan etkilerini incelediğim tezimle birlikte, yüksek lisans eğitimimi yüksek onur derecesiyle tamamladım. ODTÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Doktora Programı’nda doktor adayı olarak bilimsel çalışmalarımı ve uzmanlık eğitimimi sürdürüyorum. Doktora eğitimimle birlikte Bilgi Üniversitesi’nde başlayan akademisyenlik yolculuğuma ise, MEF Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak devam ediyorum. Akademideki çalışmalarımın yanı sıra, kurucusu olduğum Uniqus Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık merkezinde, beden farkındalığı ile travma çözümlemesi ve stres yönetimi üzerine psiko-biyolojik bir yaklaşım olan Somatik Deneyimleme’yi mindfulness pratiğime entegre ederek; bireylere psikolojik danışmanlık, kurumlara ise seminer ve eğitim destekleri veriyorum. Büyük bir heyecanla çalıştığım ruh sağlığı alanındaki bilgi birikimimi paylaşma merakımın ve yazmaya olan tutkumun beni 2013 yılında buluşturduğu Uplifers’ta, editör olarak ilgi duyduğum konularda araştırmaya, öğrenmeye ve paylaşmaya devam ediyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale