X

Ünlü girişimci Marc Cuban’dan genç girişimcilere altın değerinde tavsiyeler

Ünlü NBA takımı Dallas Mavericks’in sahibi ve Amerika’da yayınlanan ünlü reality Show Shark Tank’ın yıldızı Mark Cuban, çocukların girişimciliği erken yaşlarda öğrenmeleri gerektiğine inanıyor. Çocukların iş hayatı konusunda heyecan duymalarını sağlamak için Shaan Patel ve Ian McCue ile el ele verip ‘How Any Kid Can Start a Business’ yani ‘Bir Çocuk Nasıl Bir İş Kurabilir?’ adlı kitabı yazdılar. Kitap çocuklara girişimciliğin temellerini öğretmeyi ve onlara kariyer opsiyonlarını göz önünde bulundurmalarını sağlamayı umuyor.

Cuban çocuklara fırsat verilirse iş hayatına ilgi duyacaklarını ilk elden deneyimlediğini söylüyor: ‘Shark Tank’ta çocukların ve ailelerinin verdiği cevaplar inanılmazdı. Girişimcilik alanında çocuklardan ve ailelerinden, yetişkinlerden aldığımdan daha çok soru aldım. İşte gerçek pazar burada.’

Marc Cuban, genç girişimcilere fırsat verilirse ileride çok başarılı olacaklarına inanıyor.

Bu noktada Cuban, genç girişimcilere fayda sağlayacak bazı önerileri dile getiriyor:

Bugün başlayın

Cuban, eğer üniversiteye başlamadan önce iş hayatında gerekli olacak bir alışkanlık edinirseniz, rekabette hep bir adım ileride olacağınızı söylüyor ve ekliyor:

‘ Çocukların girişim ile ilgili yetenekleri öğrenmeleri zorunlu değil; fakat bu yetenekleri öğrenmeye çalışırlarsa faydasını görürler. Gerçekte hayal ettiğinizden çok daha fazla çocuk günümüzde iş kurmak istiyor ve bu konuda kendilerine rehberlik edecek birini arıyorlar.

Başarılı olmak için üstün niteliklere, paraya veya süper bir zekaya ihtiyacınız yok. Tek ihtiyacınız olan düzenli olarak para kazanacak bir şey yaratmak.’

Hata yapmaktan korkmayın

Esasında kaybedecek hiçbir şeyiniz yok; ama kazanacak çok şeyiniz var. O yüzden hata yapmaktan korkmayın.

Ürününüz, işiniz ya da servisiniz hiçbir zaman mükemmel olmayacak ve fikriniz hiçbir zaman size kusursuz gelmeyecektir; fakat büyük şirketler bile büyük hatalar yaparken, çocukların hata yapmaması elbette imkansız. Olaya iyi açıdan bakarsak çocuklar, en azından yeterli kaynakları olmadığı için makro ölçekte hatalar yapmıyorlar. Cuban bu konuda şunları söylüyor:

‘Çocukların hata yaptıklarını düşünmüyorum. Yüz bin dolarlık şirketler yönetmiyorlar. Küçük bir şirket gibi başlayarak yarattıkları ürünleri satıyor ya da aldıkları ürünü akrabalarına ya da komşularına yeniden satıyorlar. Yanlış yolda değiller. Sadece öğreniyorlar.’

Cuban, sürekli olarak genç girişimcileri hata yaptıkları noktada yol devam etmeleri için cesaretlendiriyor. Yaşadıklarına dayanarak yorumlar yapan Cuban, başarısızlığın eziyetini ve kendini toplamanın gücünü oldukça iyi biliyor. Kitabında bunu şu sözlerle aktarıyor: ‘Birçok insandan daha çok kez işten kovulma deneyimi yaşadım.’

Hedef koyun

İşe hayatınızda kendinize koyduğunu hedefler hayatınızı da pozitif yönde etkiler.

İş hayatınızda kendinize koyduğunuz hedefler hayatınızı pozitif olarak etkiler. Cuban’nın fikirleri ise şöyle: ‘Çalışma hayatına çocuklukta başlamak ileriki yaşantınızı büyük ölçüde etkiler. İş hayatında işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmenizi sağlar ve kendinize koyduğunuz hedefleri başardığınızı gördükçe öz güveninizi yükseltir. İlk başta zor gibi görünse bile öğrenilenlerin faydası en çok gelecek yaşantıda görülür.’
Bu konuda görüşünü destekleyecek deneyimler de yaşamış:

‘İşe genç yaşta başlamış birçok girişimci ile tanışma fırsatı buldum. Şimdi bakınca hepsi işlerinde gayet başarılı. Başarılı olmalarının sırrı kendilerine koydukları hedefler ve bu hedefler doğrultusunda kendilerini başarıya adamış olmaları. Gençlerle yetişkinlerin düşünce mekanizmaları arasındaki en belirgin farklılık; yetişkinlerin aksine gençlerin rahat bir emekliliğe değil öğrenmeye ve birikim yapmaya odaklanmış olmalarıdır.’

İş dünyasında yaşa bakmaksızın istediğinde herkes gerekli olan teknoloji ve finansal kaynağa ulaşabiliyor. Örneğin;  Benjamin Stern, 16 yaşındayken şampuan ambalajları için kullanılan zararlı atıklardan kurtulmak için doğa dostu şampuan toplarını icat etti. Bu fikir aklına plastik atıklardan kurtulmanın yollarını ararken geldi. Bu süreçte oldukça zor zamanlar da yaşayan Stern; ‘ Zaman sınırı olmayan hedefler sadece hayal olarak kalır.’ diyor.
Stern bu süreçte başarılı olabilmek adına bir kimyagerle anlaştı. Fakat kimyagere ödeme yapması gerektiği için bir işe girmesi gerekiyordu. Uzun uğraşlar sonucunda ikisi beraber biyolojik olarak bozulabilen şampuan toplarının bir prototipini oluşturdular ve hedeflerine ulaştılar. Kararlılık ve hedeflere bağlılığın başarıyı getirdiğinin bir örneği olan Stern, zor zamanlarda bile pes etmeyerek hedefine ulaştı.

İlgili yazı: Ünlü girişimcilere ait 6 başarı öyküsü

Kaynak:

entrepreneur.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale