X

Uber protestoları: Yeni teknolojileri yasaklamak mümkün mü?

Paris‘te yaşanan Uber protestoları hakkında malumatınız vardır muhtemelen. Her ne kadar ülkenin son günlerdeki yoğun siyasi gündemi dışarıda yaşananları perdeliyor olsa da; taksicilerin tabir yerindeyse “ortalığı birbirine kattıkları” gösterilerin yarattığı şok etkisini; efsanevi rock yıldızı Kurt Cobain’in eşi Courtney Love Cobain attığı şu tweet’le gayet güzel özetlemiş:

(Arabamızın yolunu kesip, şoförümüzü rehin aldılar. Metal sopalarla aracımıza vuruyorlar. Burası Fransa’mı?? Bağdat’ta bile daha emniyetteydim.)

Taksicilerin Fransa’daki Uber protestoları büyük ses getirdi.

Uber nedir?

Daha evvel Uber’in ne kadar büyük bir gelecek vaat ettiğinden ve kısa sürede ne denli büyüdüğünden bahsetmiştim. Hâlâ haberdar olmayanlar için kısaca bahsetmek gerekirse gerekirse Uber, internet üzerinden ya da cep telefonu uygulamasıyla normal sürücüleri yolcularla buluşturan bir taksi hizmeti.

Kısa sürede tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük ilgi görmesinin nedenlerini ise; bildiğimiz taksilere kıyasla daha güvenli ve ekonomik oluşu diye sıralayabiliriz. Özellikle yaşanan gasp ve taciz gibi olayları göz önüne aldığımızda işin güvenlik boyutu ülkemiz sınırları içinde daha bir önem kazanıyor. Daha dört gün evvel ülkemizde Adana’da yaşanan ve bir taksi şoförünün hayatına mâl olan vahşet ortada. Tabii Uber’in ne kadar güvenli olup olmadığı konusu da Hindistan’da yaşanan taciz vakasıyla yeniden sorgulanmaya muhtaç.

Hindistan’da Uber uygulaması, bir cinsel taciz olayı yaşandığı için vatandaşlar tarafından protesto edilmişti.

Teknolojinin çalışma şartları üzerine bir etkisi var mı?

Teknolojide yaşanan gelişmeler doğrultusunda maddi ve manevi hak mahrumiyetine uğrayan çalışanlar apayrı bir tartışma konusu ve asla birkaç cümlede özetlenemeyecek kadar da önemli.

Ama akıllı telefon uygulamalarının ve e-fonlama sitelerinin yaygınlaşmasıyla önü giderek açılan e-ticaret; tıpkı taksicileri aradan çıkardığı gibi, daha nice başka meslek erbaplarını da silikleştirecek, geri plana itecek gibi görünüyor. Hâl böyle olunca da, yıllarını mesleklerine adamış ve geçimini sağlamanın derdinde olanların yollara dökülmelerine daha çok şahit olacağız. Bu konu üzerinde koruyucu yasal tedbirlerin alınması gerekiyor.

Taksicilerin başlattığı protestolarda ciddi olaylar yaşandı

Yasaklamak çözüm mü?

Paris’te yaşanan olayın şiddet boyutuna varması ve günlük yaşama olumsuz yönde etki etmesiyle birlikte, alelacele bir talimatla Uber’in şehirde kullanımı yasaklandı. Konu ile ilgili basın mensuplarına açıklama yapan Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, “Paris Emniyet Müdürlüğü’ne Uber tarafından kullanılan araçların faaliyetlerinin yasaklaması için genelge yayınlaması talimatı verdim.” şeklindeki yorumu, aslında bu gibi durumlar karşısında idarecilerin de ne kadar kolay çaresizliğe düşebileceğini kolayca özetliyor.

Protestoların artması üzerine Fransa’da Uber’in yasaklanması gündeme geldi.

Yasal boşlukları iyi bilen ve bunu lehine kullanan e-ticaret girişimleri gücüne güç katarken, bakalım daha hangi sektörlerde, ne tür hak arama hareketleriyle karşı karşıya kalacağız?

E- ticaret girişimlerinin artmaya devam etmesi, bu tip olayların gündemde kalabileceğini gösteriyor

Bunu şimdiden kestirebilmek ve bu türden sorunlar karşısında teknolojinin hızına ve etkinliğine yetişebilmek adına söylenebilecek net bir şey varsa; o da eski nizam yasaklara başvurmak yerine, öngörülebilir teknoloji politikaları üretebilecek yolları arayıp bulmak, gelecekte tüm dünya insanlarının yararına olacaktır.

Gürsoy Ercan: 2004 yılında Galatasaray Üniversitesi’ni kazanmış, Fransızca temelli eğitim veren bu kurumda, altı yıl boyunca İletişim Fakültesi’ne devam etmiştir. 2006 yılında henüz üniversiteye devam ederken, çalışma hayatına da adım atmıştır. Eurosport Türkiye adlı spor kanalında yedi yıl boyunca dünyanın dört bir yanında, gerçekleştirilen yüzlerce farklı turnuvadan spor müsabakalarının canlı anlatımlarını başarıyla gerçekleştirmiştir. Son yıllarda teknoloji felsefesi ve gastronomi üzerine okumalarına devam etmekte olup; öğrenmeyi ve öğretebilmeyi çok sevmektedir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale