X

Ailedeki travma döngüsünü durdurmak mümkün mü: Geçmişin izlerini çocuklarınızdan uzak tutabilirsiniz

Daha önce deneyimlediğiniz bir travmanın çocuklarınıza veya torunlarınıza aktarılabileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Ne yazık ki, pek çok travma insanların hayatında önemli izler bırakarak diğer aile bireylerine de ulaşıyor. Bu nedenle, travma döngüsünü kırmak yani travmaların nesilden nesle aktarımını engellemek adına ebeveynlerin çeşitli adımlar atması gerekiyor. Bu yazımızda, travmaların nesilden nesle aktarılabilen yapısını ve ebeveynler tarafından bu yapının nasıl bozulabileceğini keşfediyoruz.

Nesiller arası travma nedir?

Kuşaklar arası travma olarak da bilinen nesiller arası travma, travmatik deneyimlerin bir nesilden diğer nesle aktarılması olarak tanımlanıyor. Bu durum, göz rengi ve saç rengi gibi genetik özelliklerin ebeveynlerden çocuklara aktarılmasına benziyor; çocuklar, fiziksel görünüşleri açısından nasıl anne ve babalarına benziyorlarsa deneyimledikleri travmalar açısından da ebeveynlerine uyum sağlayabiliyorlar.

Bir jenerasyondan diğer jenerasyona aktarılan travmalar temelde psikolojik açıdan incelense de bu deneyimler aktarılan nesilde fiziksel ve davranışsal etkilere de yol açabiliyor. Örneğin, bir ebeveyn bir savaşa şahit olduysa bu durumu çocuğuna aktarabiliyor ve çocuk da ebeveyni gibi gürültü gibi savaş ortamlarında sıkça şahit olunan unsurlardan korkar hale gelebiliyor.

Ebeveynler deneyimledikleri travmaları iyileştirmek için çaba göstermediklerinde bu deneyimler diğer nesillere de aktarılıyor. Bu durum sonucunda da genç bireylerin duyguları ve düşünceleri negatif bir şekilde etkileniyor. Ayrıca, bu durumun çocukların yaşam kalitelerini düşürdüğünü de vurgulamak istiyoruz. Bu yüzden, ebeveynlerin çocuklarının benzer acılara sahip olmalarını engellemek adına travmalarını fark etmeleri ve bu deneyimleri iyileştirmek için çabalamaları gerekiyor.

Travmaların diğer nesillere aktarılmasını nasıl engelleyebilirsiniz?

Travmalar ve travmatik deneyimlerin diğer nesillere aktarılma kalıpları insandan insana ve aileden aileye göre değişiklik gösterse de aşağıdaki stratejiler birçok ebeveynin travmalarını çözmesine ve çocuklarını bu deneyimlerden korumasına yardımcı oluyor. Bir ebeveyn olarak, travmatik deneyimlerinizi algılamak ve onları sizden sonraki jenerasyonlara aktarmamak için aşağıdaki pratikleri uygulayabilirsiniz.

Travmanızı kabul edin

İlk olarak, sizden sonraki nesilleri travmalarınızla buluşturmamak adına bu deneyimleri kabul etmelisiniz. Eğer bu kabullenme adımından önce aileniz boyunca travmatik bir deneyimin varlığından emin olmak istiyorsanız aile geçmişinizi inceleyebilirsiniz. Bu inceleme sayesinde, aile bireylerinizin geçmişten bugüne kadar yaşamış olduğu zorlukları öğrenebilirsiniz ve travmalarınızı algılayabilirsiniz. Bu inceleme süreci için aile büyükleriniz tarafından anlatılan anıları veya aile bireylerinizin davranış kalıplarını birer kaynak olarak alabilirsiniz. Aile içinde aktarılmış olan travmalarınızı tam olarak fark ettikten sonra, onları kabul ederek işe koyulabilirsiniz.

Benliğinizi sevin ve ona saygı gösterin

Her zorlu durumda olduğu gibi, travmaları iyileştirirken de kendinizi kabul etmelisiniz ve sevmelisiniz. Bu süreç esnasında travmatik deneyimlerinizin benliğinizin değerini belirlemediğini fark etmelisiniz. Kısacası, herkes gibi sizin de hatalar yapabileceğinizi, zorluklarla karşılaşabileceğinizi ve üzülebileceğinizi asla aklınızdan çıkarmamalısınız. Bu sayede, benliğinize daha anlayışlı ve düşünceli bir tutumla yaklaşarak öz sevginizi ve öz saygınızı geliştirebilirsiniz.

Aile hikayelerinizi yenileyin

Pek çok ailede özellikle küçük çocuklara ilgi çekici olduğu düşünülen hem olumlu hem de olumsuz duygularla şekillenmiş hikayeler anlatılır. Aile bireyleri bu hikayelerin geçmişten gelen travmalarla dolu olduğunu bazen fark etmeyebilirler. Siz ise bu farkındalığı geliştirerek gelecek nesilleri koruyabilirsiniz. Bir başka deyişle, sizden sonraki aile bireylerinin düşüncelerini ve davranışlarını etkileyebilecek klasikleşmiş aile anılarınızın farkına varmalısınız. Daha sonra, negatif dönüşümlere yol açabileceğini düşündüğünüz hikayeleri yenilemelisiniz. Örneğin, bir hikayede çok da iyi olmayan bir davranış için ‘’Biz hep böyle yaparız.’’ tarzı bir kalıp sürekli kullanılıyorsa bir dahaki anı paylaşımında bu kalıbı kullanmamaya/kullandırtmamaya özen gösterebilirsiniz. Kısacası, aile anılarınıza daha sağlıklı, pozitif ve destekleyici bir yapı kazandırarak gelecek nesilleri travmalardan koruyabilirsiniz.

Profesyonel yardım alın

Yukarıdaki stratejileri uyguladıktan sonra hala başarıya ulaşamamış gibi hissediyorsanız bir sağlık profesyonelinden destek alabilirsiniz. Travmalar genellikle tek başına ve profesyonel desteksiz mücadele edilmesi zor deneyimler oldukları için bir psikiyatriste ya da psikologa danışmaktan çekinmemelisiniz. Bir uzmandan destek alarak bu deneyimlerin kökenini öğrenebilirsiniz, bastırılmış duygularınızı açığa çıkarabilirsiniz ve bu deneyimlerle mücadele etmek için daha sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirebilirsiniz. Son olarak, psikoterapinin travmaları kabul etmeyi kolaylaştırdığını da vurgulamak istiyoruz.

İlginizi çekebilir: Travma terapisi nedir, hangi durumlar için kullanılır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale