X

Toprak yer değiştiriyor: Köklerimize ne olacak?

Toprak yer değiştiriyor. Bedenlerimizin toprağı yerlerini değiştiriyor. Köklerimizin yayıldığı yerlerden kaydı gitti. Açıkta kaldı köklerimiz.
Bakakaldık!
Bunca yıldır inandıklarımız, bunca yıldır yatırım yapıp üzerine hayat inşaa ettiğimiz her şeyin zemini zangır zangır sallanmaya başladı.
Yıkıldı yıkılacak.
Felaket senaryosu gibi duyulsa da bir varoluş hikayesi.
Bu kadar tutunmanın sonucunda, hayat adına bu kadar yatırımın ve inancın sonucunda elimizde kalan çıplak kökler!
Yürüyen ağaçlar olmalıydık bu durumdan negatif etkilenmemek için, sadece topraktan değil, sudan, havadan, ateşten de beslenen, mutasyona uğramış, her duruma kolaylıkla uyum sağlayanlar olmalıydık!
Olabildik mi?

Eğer şu an, şu gün ağlamıyorsak derdimizden, her şeyimizi kaybetmiş, boşluğa düşmüş gibi hissetmiyorsak en azından topraktan başka beslendiği şeyler de varmış demek köklerimizin. Ya da becerebildiysek köksüzlüğü, yani hiçbir şeye bağımlı olmadan yaşayabilen olmayı, anlamışızdır. Geçmişizdir bu değişimle olacak veya olan sınavımızdan.
Kendi önümüze, kendimizden daha değerli, önemli bir şey koymadıysak (burada kibirden bahsetmiyorum) kendimizi de alıp gidebiliriz canımız yanmadan başka bir diyara demektir.
Bağımsızlık…
Dışımızdaki her şeyden ve herkesten bağımsızlık!
Özgürlük ne işe mi yarar?
Bu güne kadar yaptığımız “özgürlük çığırtkanlığı” ne mi demekti?
Yakında hep beraber göreceğiz.
Kişisel hayatlarımızda, iş güç, sevgili, dost, mekan, eşya… Tutunduğun her duygu, kızgınlık, acınma, ideoloji… Her ne ise kendinden de öteye koyduğun, bir erozyon ile taşındığında elinde kalanlar ile yepyeni bir hayata başlayabilme huzurudur.
Her seferinde yeniden başlama, her seferinde yeniden varolma…

Ormanlar yandı, dünyanın ciğeri gitti!
Şimdi tabiat ana bize tekrar başlamanın nasıl olacağını uygulamalı olarak gösterecek. Yanan her yerde yeni filizler doğacak, sular basacak, topraklar yer değiştirecek. O koca bedenli, tüm bedenini farkındalığı ile hareket ettirip yaşamı tekrar “olması gerektiği şekilde” kuracak.

Ve biz küçük dünya insanları, ondan öğreneceğiz. Atamızdan, öğreneceğiz. Tutunmadan yer değiştirmeyi, direnmeden hareket etmeyi. Sevgiyi kaybetmeden çabaya devam etmeyi, sürekliliği, akmayı, akışta kalmayı ve onun gerçek bir parçası olmayı…
Birlik dediğin nedir ki?
Elementlerin bile bir şu evrenle, sen nasıl ayrı olabilirsin?!
Ateşini doğru kullanamayan insan, bir yerde patlatır kendini, yakar, yok eder.
Tüm dünya yanarken, sen de hırslarına, tutkularına baktın mı?
Aşırıya kaçtığın yerde etrafını nasıl dumana boğup yaşanmaz kıldığını, kendi özünü kavurduğunu gördün mü?
Tutunduğunu, kendi ellerinle yok ettiğini gördün mü?
Denge ne mi demek?
Bedenindeki ateşi suyu toprağı kontrol etmek demek!
Senden ayrı değiller.
Sen ki, yaşamdan ayrı kibritçi kız gibi buzullar arasında iki çöp ile ısınacağını sanan… Buzla buz olup, ondan ateş çıkarmayı öğrenemediğinde, dışında kalırsın “bir” dediğinin.

Spiritüel hayat, gerçek hayattır. Gerçek diye tutunduğun ise bir kurgu!
Eğer hala görmediysen, en büyük beden bize bunu gösterecek.

Aynen çocuklarına yemek yemeyi, koşmayı öğreten bir anne gibi. Önce kendi yapacak, usul usul yaptığını daha görünür yapacak.

Ayırma arkadaşım, bedeni, ruhu, hayatı kendinden ayırma. İşi, gücü, sevgiyi, sevgiliyi ayırma. Hepsi tek, hepsi bir.

Eğer görüyorsan, koca memeli kadının dediklerini duyuyorsan…
Hoş geldin arkadaşım, yeni dünyaya hoşgeldin.
Zarafetten, açıklıktan, saflıktan, saygıdan başka değer yok.

Yürürken sevgin eksik olmasın, gözlerine baktığın her can senden bir parça. Sev ki hatırlasın, sev ki dışarıda kalmasın. Onu kat ki içine, sen dışarıda kalma.

Her kimsen, ne ve kim olarak var olmayı seçtiysen, seni seviyorum. Tüm renklerini, gösterdiğin her şekli, öğrettiğin her bir kelimeyi…

Eğer dünyada bir kişi bile biliyorsa sorduğun sorunun cevabını, hepimiz biliyoruzdur artık! Bu yüzden, sorana da, cevaplayana da selam olsun!

Seni görüyorum.

İlginizi çekebilir: Duymak isteyenlere: Sevdiğinin sana selamı var

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale