X

Şubat’ta kendinizi sevin: Duygusal öz şefkat için en yakın arkadaşın ol

Şubat ayının son haftasına girmişken hız kesmeden öz şefkat yolculuğumuza devam ediyoruz. Bu yoldaki dördüncü durağımız duygusal öz şefkat. Birçoğumuz için duygularla baş etmek pek kolay değil. Bazen onları yaşamaktansa, içimize attığımız veya yokmuş gibi davrandığımız bile oluyor. Ama bu demek değil ki kayboluyorlar. Tam tersine bedenimizde hapsolup bize zarar verebiliyorlar.

Zorlayıcı duygularla karşılaştığımızda onları görmezden gelmek ya da kendimizi içten içe suçlamak, bunun zamanla alışkanlık haline gelmesine neden oluyor. Negatif duygular sonrasında kendimizle ilgili negatif düşünceleri ve davranışları tekrarladıkça, bunlar artık otomatik tepkilerimiz haline geliyor. Ve bir sonraki duyguda kendimizi, kendimize karşı yine kötü davranırken buluyoruz.

Halbuki yapabileceğimiz en iyi şey, bu durumlarda kendimizin en yakın arkadaşı olmak. Yakın bir arkadaşımız gibi kendimizi desteklemek ve iyi bakmak. Bunu yaparken her alışkanlık kazanma sürecinde olduğu gibi çaba göstermeye istekli olmak gerekiyor. İstekli olalım ki otomatik tepkimiz yerine daha şefkatli olan düşünce ve davranışların tohumlarını ekebilelim. İstekli olalım ki kendimizi sevme yolunda somut adımlar atabilelim.

Duygusal şefkat göstererek kendimizin en yakın arkadaşı olma yolunda ilk kurtarıcımız kendimize sempati gösterebilmek. Yaşadığımız duyguları inkar etmektense bu durumu kabul edebilmek ve ne olursa olsun duygularımıza anlayış gösterebilmek çok değerli. Çünkü ancak kabul edince o duyguyu layığınca yaşayabiliyor ve zamanını doldurduğunda serbest bırakabiliyoruz.

Bir diğer duygusal öz şefkat gösterme yöntemi de kendimize karşı bağışlayıcı olabilmek. Yaşadığımız bazı olaylar sonrasında duygusal olarak zorlanmamızın üstüne bir de kendimizi suçlayarak bu zorluğu iki katına çıkarabiliyor, kendimize işkence edebiliyoruz. “Neden öyle yaptın”lar, “bunu hak ettin”ler… Halbuki o durumlarda sanki en yakın arkadaşımız böyle bir durum yaşıyormuş gibi bakabilirsek, arkadaşımıza ne derdik diye düşünüp o cevabı kendimize söyleyebilirsek o zaman bilinçli bir çaba gösteriyoruz demektir. Kendimizi bağışlamak, “Ne olursa olsun senin yanındayım” diyebilmek ve yatıştırıcı olabilmek duygusal öz şefkat için çok çok kıymetli. Hem zaten önce biz kendi yanımızda olmalıyız ki başkaları da yanımızda olabilsin.

Bize keyif veren aktiviteleri yapmak da duygusal öz şefkati pekiştirecektir. Zorlandığımız durumlarda bazen hak ettiğimizi düşünerek o zorlu duyguya tutunabiliyoruz. Keyifli bir aktiviteye yer vermekse, duygu durumumuzu iyileştiriyor. Zorlamadan, doğası gereği yaptığımız anda bizi yatıştıran aktiviteleri yapmayı hatırlamak duygusal öz şefkat alışkanlığımızı pekiştiriyor. Keyifli bir şarkı açmak, dans etmek, lezzetli bir yemek pişirmek, evcil hayvanımızla oynamak bu tür aktivitelere örnek olarak verilebilir. Bu aktiviteleri sadece zor zamanlarda yapmak değil, günlük hayatımıza da dahil etmek duygusal stabilitemizi artıracaktır. Güne mutlu bir şarkı ile başlamak ya da sabah kahvesi… Tanıdık geldi, değil mi?

Kendinin en yakın arkadaşı olarak duygusal öz şefkatini kendine gösterebilirsin. Sempati göstermek, bağışlayıcı olmak ve keyif veren aktiviteleri yapmak bunun için uygulayabileceğin üç önemli yoldur. Sen de kendinle duygusal olarak nasıl ilgilendiğini analiz edebilir, buna göre önerdiğim üç yolu uygulayabilir ya da yenilerini keşfedebilirsin.

Daha fazla öneri için beni Instagram hesabımdan takip etmeyi unutma!

İlginizi çekebilir: Şubat’ta kendinizi sevin: İlişkisel öz şefkat için güçlü bağlar kur

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale