X

‘Stresslaxing’: Rahatlamaya çalışırken daha çok strese giriyor musunuz?

Hiç rahatlamaya çalışırken ara verdiğiniz sorumluluklarınızın ya da yapılması gerekenler listenizin zihninizde dönüp durması yüzünden strese girdiniz mi? Cevabınız evetse, muhtemelen birçoğumuzun zaman zaman deneyimlediği bu durumun bir ismi olduğunu bilmek bakış açınıza katkı sağlayabilir: ‘Stresslaxing’. Türkçe’de henüz bir karşılığı bulunmayan ama stresli rahatlama gibi çevirebileceğimiz bu kavram; kendimizi strese sokan bir durumdan uzaklaştırarak rahatlamaya çalıştığımızda, o stres yaratan durum üzerinde çalışmadığımız için daha fazla strese girme durumumuzu anlatıyor. Diğer bir deyişle, stresten biraz olsun uzaklaşalım derken kendimizi daha büyük bir stresin içerisinde bulabiliyoruz. ‘Stresslaxing’i bir nevi toksik bir döngü olarak da değerlendirmek mümkün: Tamamlanması gereken bir iş veya görevin yarattığı stres, stresten uzaklaşmak için o işe ara verip rahatlamaya çalışma, ara verdiğiniz şeylerin kafanızda dönüp durması ve daha fazla stres…

Yapılan birçok araştırmaya göre insanlar herhangi bir işten uzaklaşarak rahatlamaya çalışmalarının korku ve endişelerini daha da artırdığını söylüyor.  Rahatlamaya bağlı kaygı üzerine yapılan bir çalışmada katılımcılardan bir görevi tamamlamaları isteniyor ve görevler henüz bitmeden mola vermeleri söyleniyor. Öncesinde ve ara verdiklerinde katılımcıların birtakım stres belirtileri (hızlı kalp atışı veya terleme gibi) ölçülüyor ve insanların yüzde 30’undan fazlasının rahatlatıcı bir şeyler yapmaya çalışırken daha fazla strese girdikleri bulunuyor. Yani, birçok insan için rahatlama çabası rahatsızlıkla sonuçlanabiliyor. Peki, neden rahatlamaya çalışmak daha fazla strese neden oluyor?

‘Stresslaxing’ neden ortaya çıkıyor?

Rahatlamaya çalışırken birçok insanın kendisini stres içerisinde bulmasının çeşitli sebepleri olsa da en yaygın nedenler arasında:

  • Kontrolü kaybetme korkusu
  • Yargılanma endişesi
  • Uyaranların fazlalığı ve
  • Gerçekdışı beklentiler yer alıyor.

Şöyle ki, çoğumuz üzerinde çalıştığımız iş veya sorumluluktan uzaklaştığımızda kontrolü elimizden bıraktığımız için daha endişeli hissedebiliyor ve odağımızı dinlemeye çevirmek yerine bir an önce üzerinde yoğunlaştığımız işe dönmek için kullanabiliyoruz. Öte yandan, özellikle iş yerinde uğraştığımız bir görev, proje gibi bir konu üzerinde çalışırken ara verdiğimizde başkalarının bizim hakkımızda olumsuz düşüncelere sahip olmasından çekinip dinlenmekten kaçınabiliyoruz.

Günümüzde maruz kaldığımız olumlu-olumsuz birçok uyaranı da göz önünde bulundurursak zihnimiz sürekli başka şeylerle meşgul olduğu için dinlenmeye, rahatlamaya çalıştığımız zamanlarda zihnimizi susturamadığımız için stresimizin daha da artmasına neden olabiliyoruz. Son olarak, modern dünyanın çok hızlı temposunda sürekli daha fazlasını yapmaya, her şeyi çabuk çabuk halletmeye çalışırken farkında olmadan gerçekdışı beklentiler yaratabiliyoruz. Örneğin, 3-4 günde anca tamamlanabilecek bir işi, bir güne sıkıştırmaya çalışarak neredeyse imkansız bir beklentiye girerek kendimizi daha fazla strese sokabiliyor ve bu nedenle dinlenirken suçluluk, rahatsızlık gibi olumsuz duyguların içerisine girebiliyoruz.

Bedenimizi, zihnimizi dinlendirememenin ve stres seviyemizi artırmasının yanı sıra stresslaxing ile çok sık karşılaşmak, erteleme alışkanlığının ortaya çıkmasına da zemin hazırlayabilir. Şöyle ki, stres yaratan durumdan uzaklaşıp dinlemeye çalışırken aslında o durumla ilgili daha kaygılı hissetmek, alternatif bir rahatlama yöntemi olarak o işi ertelemeye neden olabilir. Suçluluk duymadan, olumsuz duygu ve düşüncelerden uzaklaşarak, güvenle rahatlamak için stresslaxing ile başa çıkma yolları işimize yarayabilir:

‘Stresslaxing’ ile başa çıkmanın yolları

Gerçek anlamda bir dinlenme molasında, rahatlamak, kendimizi suçlu veya endişeli hissetmeden stres etkenlerinden uzaklaşmak için birkaç yöntemle ‘stresslaxing’ ile başa çıkmak mümkün:

1. Size neyin iyi geldiğini bulun

Stresli olduğumuzda çoğumuz genellikle kalıplanmış eylemlere yönelmeyi düşünürüz; örneğin meditasyon, egzersiz, dizi izleme, kitap okuma, yoga pratikleri ve benzeri aktivitelerle kendimizi rahatlatmaya çalışırız. Bunlar, stresle savaşma konusunda etkili olsa da herkes için aynı verimlilikte olmayabilirler. O yüzden sizin için neyin gerçekten rahatlatıcı olduğunu bir daha gözden geçirmenizde fayda var. Belki bir arkadaşınızı aramak, kahve demleyip yağmuru izlemek ya da hiçbir şey yapmadan oturmak size ilk akla gelen stres savaşıcılarından daha fazla yardımcı olabilir.

2. Yazarak stresinizi uzaklaştırın

Yazmak, zihnimizdeki, kalbimizdeki düşünceleri, hisleri dışa vurmanın en etkili yollarından biridir. Sizi strese sokan durum veya durumlardan uzaklaşıp rahatlamaya çalıştığınızda bir türlü stres faktörlerini aklınızdan atamıyorsanız onları yazıya dökerek kendinizden bir sürede olsa uzaklaştırabilirsiniz.

3. Molalarınızı planlayın

Nasıl ki günlük akışınızda yapılacak işlerinize, sorumluluklarınıza yer veriyorsanız, onlara belli bir zaman ayırıp planlarınızı ona göre yapıyorsanız mola zamanlarınızı da akışınızda belirleyebilirsiniz. Böylelikle ara verdiğinizde herhangi bir suçluluk, endişe ya da stres hissetmeden tıpkı diğer işlerinize olduğu gibi zaman ayırdığınızı düşünerek kendinizi rahatlatabilirsiniz.

4. Kendinize neden ara verdiğinizi hatırlatın

Dinlenmeye zaman ayırdığınızda buna neden ihtiyacınız olduğunu bir düşünün. Fiziksel ve zihinsel sağlığınız için ara vermeden devam edemezsiniz. Sağlığınızın en önemli varlığınız olduğunu unutmayın. Üzerinde çalıştığınız, size stres yaratan şey her ne ise onun üstesinden gelmek ve yola devam etmek için güçlü olmalısınız. Bu nedenle yorgunluğunuzu dindirmek, tükenmişliği önlemek, düşüncelerinizi tazelemek için ara verdiğinizde içinizi ferah tutmalısınız.

5. Anda kalın

Nasıl ki herhangi bir işle uğraşırken tüm dikkatinizi o işe vermek için çabalıyorsanız, dinlenirken, rahatlamaya çalışırken de ara verdiğinizde anda kalmaya ve sadece iyi hissetmeye odaklanın. Dilerseniz anda kalma becerisi olarak tanımlanan mindfulness pratiklerinden faydalanabilir, dikkatinizi yalnızca dinlenmeye verebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Derin dinlenmeye zaman ayırın: Kendinizi şarj edebilmeniz için 5 öneri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale