X

Stresle ve strese bağlı yeme bozukluğuyla mücadele etmenizi sağlayacak 4 nefes egzersizi

Tatil veya yılbaşı gibi hepimizin yüzünü gülümseten dönemler yaklaşırken hepimizin aklında aynı soru var: Yemeği çok kaçırırsam ne olacak? Sadece bu zamanlarda değil, bazılarımız strese bağlı olarak yeme bozukluğuyla da mücadele ediyoruz.

Stresli zamanlarda duygularımızı, düşüncelerimizi, korkularımızı ve strese neden olan unsurları yönetmeye çalışırken, ilkel beynimiz imdada koşar ve “Savaş, kaç, donup kal veya kabul et” stratejilerini harekete geçirir. Savaş stratejisi, ısıran veya saldıran agresif bir köpeğe benzer. Kaç stratejisi ise duyduğu ses karşısında hızlıca ortadan sıvışan bir kediyi anımsatır. Donup kal stratejisi, tehdit karşısında karar verme mekanizmamızın donup kalma durumunu ifade eder. Kabul et stratejisi ise vazgeçme durumunda sergilediğimiz mimikleri ifade eder.

İlgili yazı: Nefes egzersizleriyle hem zihninizi hem bedeninizi dinlendirin

Yiyeceklere karşı koyamadığımız zamanlarda da beynimiz benzer ilkel reaksiyonlara başvurur. Stres karşısında beynimizin bu savaş-kaç-donup kal-kabul et stratejileri, nefesle de doğrudan ilişkilidir. Savaş ve kaç reaksiyonları, ikincil nefes kaslarını tetikler. Bu aynı zamanda fiziksel bir acil durum olduğunu ve hemen kaçmamız gerektiğini bedenimize hatırlatır. Donup kal veya kabul et reaksiyonları ise nefes alıp vermeyi yavaşlatır.

Bu bilgilerden yola çıkarak, aslında nefesimizi düzenleyerek stresle ve strese bağlı yeme bozukluğuyla mücadele edebiliriz. İşte stresinizi düzenleyecek, beden-zihin devresini düzene sokacak ve strese bağlı yeme bozukluğuyla mücadelenizi kolaylaştıracak 4 farklı nefes egzersizi:

1. Kendinizle arkadaş olun

Kendinizle olmak; kendinizle kavga etme veya kendinizi cezalandırma alışkanlığının en iyi panzehiridir. Düşüncelerinizi ve hislerinizi iyi niyetle karşılamak, sinir sisteminizi sakinleştirir, zihninizi berraklaştırır ve bedeninizi sakinleştirir. Kendinizle arkadaş olmak, canınız istediğinde bir kurabiye yiyemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Aksine, canınız kurabiye istediğinde bu duygunuzu anlamak ve bununla barışık olmak anlamına geliyor.

İlgili yazı: Pranayama ile nefesinizi farkındalığa açın

Yere sırt üstü uzanın, Dizlerinizi kendinize doğru çekin. Bir elinizi karnınıza, bir elinizi kalbinize koyun. Göğsünüzü yumuşatın ve karnınıza doğru sakin nefesler alıp verin. Bir duygu veya düşüncenin yükselip yükselmediğini gözden geçirin. Her nefes aldığınızda bedeninizde ve zihninizde açığa çıkan şeylerin farkında varın. Her nefes verdiğinizde ise göğsünüzü yumuşatın ve karnınızı serbest bırakın. Buna 1-2 dakika boyunca devam edin. Biraz dinlenin ve tekrar edin.

Kendi kapasitenizi uyandırmak ve cesaretinizi toplamak için nefesinizi kullanın.

2. Kendi yuvanıza çekilin

Özellikle kaç reaksiyonuyla hareket edenler, stresle gemiyi terk etmenin ne demek olduğunu çok iyi bilir. Oysa aslında kaç reaksiyonu, insanın kendinden vazgeçmesini temsil eder. Ama siz bunun yerine bedeninizden, zihninizden, ihtiyaçlarınızdan ve isteklerinizden vazgeçmeyin, onları kendi yuvanıza alın.

Bir sandalyeye oturun. Ellerinizi arkadan birbirine kenetleyin. Bu hareket göğsünüzün üst tarafında yer olan ikincil nefes kaslarını etkisiz kılay. Şimdi de bilinçli olarak dikkatinizi kendi bedeninize yoğunlaştırın. Nefesinizle ve zihninizle tekrar bağ kurun. Bedeninizin siz ona hiçbir şey söylemeden nasıl da zeki bir şekilde bu yeni pozisyonda kusursuzca nefes aldığını fark edin. Bedeninizin ne kadar zeki olduğunu fark etmek, sizi kendi bedeninize döndürür. Kaçma stratejisi nasıl tekrar edildikçe güçleniyorsa, kendinize dönmeyi de tekrar ettikçe güçlendirebilirsiniz. Bu egzersizi 1-2 dakika boyunca tekrar edin, bir süre dinlendikten sonra egzersizi tekrarlayın.

3. Kendinizi eritin

Donup kalma reaksiyonu, bir tehdit karşısında savaşamayacağımız veya kaçamayacağımız durumlarda hayatta kalmamızı sağlar. Ancak psikolojik olarak donup kalma reaksiyonu, duygularınızın, deneyimleme ve karar verme yeteneğimizin de donup kalmasına neden olur. Böyle zamanlarda zihninizin erimesine izin vermek; fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak katılaşan halimizi yumuşatmamızı sağlar. Gerilimimiz azaldıkça, kendi içsel kaynaklarımıza ulaşma şansımız da artar.

İlgili yazı: Karmaşanın ortasındayken durun ve nefes alın

Bir sandalyeye oturun. Bacaklarınızı sandalyenin sağ veya sol tarafına alın. Hangi tarafa aldıysanız, o tarafa biraz daha dönüp bedeninizi çevirin. Yani üst bedeninize bir twist hareketi yaptırın. Bir yandan da ellerinizle sandalyenin arkasına tutunun. Şimdi nefesinize ve karnınıza yoğunlaşın. Her nefes verişinizde, bedeninizin ve zihninizin eridiğini hayal edin. Kaşlarınızı ve çenenizi yumuşatın.

Kendinizle olmak; kendinizle kavga etme veya kendinizi cezalandırma alışkanlığının en iyi panzehiridir.

4. Kendinizi canlandırın

Kabul etme reaksiyonunda bir pes etme ve umudu kaybetme söz konusudur. Tehdit karşısında mücadele etme, kaçma veya donup kalma kapasitemiz olmadığında vazgeçeriz. Ancak psikolojik olarak bu kabul etme reaksiyonu sırasında otonomik sinir sistemi kalp atışını ve kan basıncını baskılar. Nefes alış verişler iyice yavaşlar. Böyle bir vazgeçme veya sıkışma halinde, kendinizi yeniden canlandırmak için yine nefesinize başvurmalısınız. Kendi kapasitenizi uyandırmak ve cesaretinizi toplamak için nefesinizi kullanın.

Yere veya bir sandalyeye oturun. Ellerinizin başınızın üstünde birbirine bağlayın. Kollarınızın aldığı pozisyon, ikincil nefes kaslarınızı kullanmanızı engeller ve daha derin nefesler alabilmeniz için torako-abdominal boşluğunuzu açar. Bu boşluğu nefesinizle doldurarak cesaretinizi ve kalbinizi canlandırabilirsiniz. Şimdi dikkatinizi bedeninize yoğunlaştırın. Kaslarınızı ve kemiklerinizi hissetmeye çalışın. Fiziksel varlığınızla çevreniz arasındaki bağı hissedin. Konforlu bölgenize sakince nefesler alın. Bunu içinizde bir cesaret balonu şişirmek gibi de düşünebilirsiniz. 1-2 dakika boyunca bu egzersize devam edin. Sonrasında dinlenin ve hareketi tekrarlayın.

Kaynak:
Yogajournal

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale