X

Stres neyden gelir; bir şeyler yapmaktan mı yoksa yapmamaktan mı?

Hepimiz stresliyiz değil mi? Kimi zaman çok, kimi zamansa nispeten daha az… Ama illaki stres kaynakları var hayatımızda, kaçamıyoruz. Peki, muhtemelen üzerine pek düşünmediğimiz bir soru; sizce stres, bir şeyleri yapmaktan mı geliyor yoksa yapma-ma-maktan mı?

Hemen şöyle açıklayayım; örneğin biri bizi sürekli kırıyor, bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek sürekli sözleriyle yaralıyor, canımızı sıkıyor ve biz her bu durumda oluşumuzda katlanarak büyüyen bir strese maruz kalıyoruz. Burada bizi strese sokan, o kişi veya onun sözleri mi yoksa bunun karşısında eyleme geçmeyişimiz mi? Yani, ona kırıldığımızı söylememek, bizi üzen şeyler söylemesine fırsat vermek ya da onu hayatımızda tutmaya devam etmek gibi… Neden bunları yapıp daha çok strese giriyoruz da tam tersleri yapıp bu stresi önlemiyoruz?

Örnekler çok… Eminim sizin de hayatınızda size ‘yeter’ dedirten çok fazla stres kaynağı vardır. Onların üzerine düşündüğünüzde siz de sizi strese sokan şeyin aslında harekete geçemeyişiniz olduğunu fark ediyor musunuz? Hayır demek, sınırlar çizmek, izin vermemek… Bunları yapabiliyor musunuz?

Ben cevaplayayım; ben yapamıyorum. İnsanların beni kırmasına, bir şeylerin beni incitmesine o kadar müsaade ediyorum ki kendimi şöyle dışarıdan gördüğümde ‘pes’ diyorum. Pes Ecem ya bir ağzının payını veremedin mi diyorum, bu kafaya takılır mı diyorum, aman boşver sallayıp geçseydin diyorum… Diyorum demesine de, kendime diyorum.

Ama yok, artık yetti. Stresin fiziksel etkileriyle o kadar mücadele etmek zorunda kalıyorum ki, gerçekten -ki bunu yaşayanlar ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır- ve bu çok zor, çok yıpratıcı. Migren atakları, mide ağrıları, ürtiker, diş sıkması… Yani gündüz de gece de bırakmıyor stresin pençesi peşimi. Bu yüzden ben de yeni yılın başlangıcını kendime bir milat kabul ederek o beni strese sokan her şeyin karşısındaki bir şey yapmayışlarımı değiştirmeye karar verdim.

Uygulayabilirim, uygulayamam, bilemiyorum, birden kendimden de değişmemi beklemiyorum ama birazcık da olsa başkalarını düşünmek yerine kendimi düşünmeyi önceliklendirebilirsem ve başkalarının beni kırmasına, üzerimde stres yaratmasına izin vermezsem, yaşam kalitemi de zihin sağlığımı da iyileştirebilirim. Birazcık da olsa bunu yapabilmek, eminim ki hayatı çok daha yaşanılası kılabilir ve stresin fiziksel etkilerini bir nebze olsun dindirebilir.

Tüm bunlar aslında kendime yeni yıla girmeden önce yazdığım; yine bir gece aşırı stresten kafamda dönüp duran düşüncelerle, olası senaryolarla boğuştuğum bir anda kalemimden dökülenlerdi. Ama hem harekete geçebilmek için kendime ilham vermek hem de başkalarını da stresin bir şey yapmaktan mı yoksa yapmamaktan mı geldiğini düşünmesini sağlamak için paylaşmak istedim.

Siz de yaşadığınız stresin sizi strese sokan şeyler veya kimseler karşısında harekete geçmeyişiniz olduğunu düşünüyorsanız, yeni yıl harekete geçmek için harika bir fırsat olabilir… Çünkü stres ne kadar yoğun ve uzun süreli olursa onunla baş etmesi, onu yönetmesi bir o kadar zor oluyor.

Eğer etrafınızdaki kişiler veya karşılaştığınız durumlar sizi strese sokuyorsa, bu zorluklara karşı cesurca harekete geçme vakti geldi demektir. Yeni yılda, stresi yönetmek için içsel gücümüzü keşfedebilir, pasif bir şekilde kenara geçip beklemektense o stresi daha en başından yok edecek adımları atabiliriz.

İlginizi çekebilir: Her şey, ‘iyisi’ olmaya çalışanlar için zor

Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale