Stres neyden gelir; bir şeyler yapmaktan mı yoksa yapmamaktan mı?

Hepimiz stresliyiz değil mi? Kimi zaman çok, kimi zamansa nispeten daha az… Ama illaki stres kaynakları var hayatımızda, kaçamıyoruz. Peki, muhtemelen üzerine pek düşünmediğimiz bir soru; sizce stres, bir şeyleri yapmaktan mı geliyor yoksa yapma-ma-maktan mı?

Hemen şöyle açıklayayım; örneğin biri bizi sürekli kırıyor, bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek sürekli sözleriyle yaralıyor, canımızı sıkıyor ve biz her bu durumda oluşumuzda katlanarak büyüyen bir strese maruz kalıyoruz. Burada bizi strese sokan, o kişi veya onun sözleri mi yoksa bunun karşısında eyleme geçmeyişimiz mi? Yani, ona kırıldığımızı söylememek, bizi üzen şeyler söylemesine fırsat vermek ya da onu hayatımızda tutmaya devam etmek gibi… Neden bunları yapıp daha çok strese giriyoruz da tam tersleri yapıp bu stresi önlemiyoruz?

Örnekler çok… Eminim sizin de hayatınızda size ‘yeter’ dedirten çok fazla stres kaynağı vardır. Onların üzerine düşündüğünüzde siz de sizi strese sokan şeyin aslında harekete geçemeyişiniz olduğunu fark ediyor musunuz? Hayır demek, sınırlar çizmek, izin vermemek… Bunları yapabiliyor musunuz?

Ben cevaplayayım; ben yapamıyorum. İnsanların beni kırmasına, bir şeylerin beni incitmesine o kadar müsaade ediyorum ki kendimi şöyle dışarıdan gördüğümde ‘pes’ diyorum. Pes Ecem ya bir ağzının payını veremedin mi diyorum, bu kafaya takılır mı diyorum, aman boşver sallayıp geçseydin diyorum… Diyorum demesine de, kendime diyorum.

Ama yok, artık yetti. Stresin fiziksel etkileriyle o kadar mücadele etmek zorunda kalıyorum ki, gerçekten -ki bunu yaşayanlar ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır- ve bu çok zor, çok yıpratıcı. Migren atakları, mide ağrıları, ürtiker, diş sıkması… Yani gündüz de gece de bırakmıyor stresin pençesi peşimi. Bu yüzden ben de yeni yılın başlangıcını kendime bir milat kabul ederek o beni strese sokan her şeyin karşısındaki bir şey yapmayışlarımı değiştirmeye karar verdim.

Uygulayabilirim, uygulayamam, bilemiyorum, birden kendimden de değişmemi beklemiyorum ama birazcık da olsa başkalarını düşünmek yerine kendimi düşünmeyi önceliklendirebilirsem ve başkalarının beni kırmasına, üzerimde stres yaratmasına izin vermezsem, yaşam kalitemi de zihin sağlığımı da iyileştirebilirim. Birazcık da olsa bunu yapabilmek, eminim ki hayatı çok daha yaşanılası kılabilir ve stresin fiziksel etkilerini bir nebze olsun dindirebilir.

Tüm bunlar aslında kendime yeni yıla girmeden önce yazdığım; yine bir gece aşırı stresten kafamda dönüp duran düşüncelerle, olası senaryolarla boğuştuğum bir anda kalemimden dökülenlerdi. Ama hem harekete geçebilmek için kendime ilham vermek hem de başkalarını da stresin bir şey yapmaktan mı yoksa yapmamaktan mı geldiğini düşünmesini sağlamak için paylaşmak istedim.

Siz de yaşadığınız stresin sizi strese sokan şeyler veya kimseler karşısında harekete geçmeyişiniz olduğunu düşünüyorsanız, yeni yıl harekete geçmek için harika bir fırsat olabilir… Çünkü stres ne kadar yoğun ve uzun süreli olursa onunla baş etmesi, onu yönetmesi bir o kadar zor oluyor.

Eğer etrafınızdaki kişiler veya karşılaştığınız durumlar sizi strese sokuyorsa, bu zorluklara karşı cesurca harekete geçme vakti geldi demektir. Yeni yılda, stresi yönetmek için içsel gücümüzü keşfedebilir, pasif bir şekilde kenara geçip beklemektense o stresi daha en başından yok edecek adımları atabiliriz.

İlginizi çekebilir: Her şey, ‘iyisi’ olmaya çalışanlar için zor

Ecem Şenyurd Efecan Psikolojik Danışman
Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness ... Devam