X

Sözcüklerin gücüne uyanın: Kendi kendinizi sabote ediyor olabilir misiniz?

“Söylediklerinize dikkat edin; düşünceleriniz olur. Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınız olur. Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınız olur. Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınız olur. Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerleriniz olur. Değerlerinize dikkat edin; karakteriniz olur. Karakterinize dikkat edin; kaderiniz olur.”
Mahatma Gandhi

Beyniniz 0-6 yaş aralığında genellikle Theta dalgasındadır. Ve bu dalga boyundayken ona söylenen her şeyi “koşulsuzca” kendi gerçeği olarak kabul eder. Bu yaş aralığındaki çocukların söylediğiniz hiçbir şeyi unutmaması, hatta aynı anda 5-6 dil öğrenebilmesi bu nedenledir. Onlara söylenen her şeyi bebek zihinleri kendi gerçekliği haline getirebilir. Evet yanlış duymadınız, her şeyi.

Size bir örnek vereceğim… Kendinin sürekli çirkin olduğunu düşünen ama gerçekte inanılmaz güzel bir kız çocuğu ile tanışmıştım. Yakınları çocuğun kendini neden bu kadar çirkin bulduğuna bir türlü anlam veremiyorlardı. Onlara tek bir soru sordum: “Bebekken onu nasıl seviyordunuz? ‘Çirkin’ gibi sözcükler kullandınız mı hiç?” Ve yakını birden panikle duraksadı: “Ah, güzelliğine nazar değmesin diye onu bebekken sürekli ‘çirkin şey’ diye severdik!”

İşte yaşamın denklemi bazen bu kadar basit olabiliyor. Çünkü beynimiz en çok söylediğimiz ve bize en çok söylenen şeylere inanıyor! Bakın sevgili Uğur Batı bu denklemi nasıl açıklıyor?

“Tekrarlayıcı konuşmalar, olumsuz düşüncelerin yerleşmesini hızlandırıyor. Beynimiz, yeterince sık ve net söylediğiniz her şeye inanacaktır. Bu bir yalan olsa bile. Hatta kendimiz hakkında çok kötü bir şey söylesek bile.

Kendi kendini sabote eden kişiler, kendileriyle olumsuz iç konuşmalar yapanlardır. Böylesi konuşmalar, bireyin yaşadığı kaygı ve üzüntüleri düzenli olarak artırıyor. Bir başka durum da beynimizin çalışma prensibiyle ilgili oluyor. Beynimiz özellikle kendi hakkımızdaki yargılarımızı, çoğu zaman bir mantık ve doğruluk süzgecinden geçirmiyor. Yazılmış bir program gibi her şeyi alıyor. İçe dönük konuşmayla özellikle uzun zaman yaptığımız negatif yönlendirme, kişinin düşünme pratiği oluyor ve onun eylemlerine tam anlamıyla yapışıyor.

Negatif iç sesiyle sürekli kendini sabote eden birey, sorumluluk ve risk almaktan kaçmaktadır. Yapıcı değil, yıkıcı olma eğilimindedir. Yersiz saldırganlaşabilir. Art niyetli ve kıskanç olabilir. Başarısızlıktan ve hata yapmaktan korktuğu için yeni deneyimlerden kaçınmak, başarı için motive olamamak, endişe, yüksek kaygı, sürekli huzursuzluk, umursamazlık gibi duygular negatif iç konuşmanın doğal sonuçları arasında.

Zorluklarla mücadele etmekten kaçınmak, hatalarında başkalarını suçlamak, kendini eksik görmek, eleştiriye aşırı duyarlılık, içe kapanma eğilimi, hayal dünyasında yaşamak yine negatif iç konuşmalar nedeniyle gelişen durumsallıklar olabilir.

Değişikliklerden hoşlanmaması, esnek olmaması, değişimlerden kaçması, diğerlerinin yaşadığı olumsuzluklardan ve mutsuzluklardan haz duyması da diğer olumsuz durumsallıklardır.”

Peki, böyleysek ne yapacağız ?

Öncelikle dikkatinizi belirli bir süre günlük hayatta “kullandığınız sözcüklere” yöneltin ve bu konuda farkındalığınızı geliştirin. Ve kullandığınız negatif söylemleri pozitif söylemlerle değiştirin. Ardından bilinçaltınıza bilerek/bilmeyerek ektiğiniz ya da çocukluğunuzda ekilen “Ben başarısızım/Ben beceriksizim/Ben hatalıyım/Ben çirkinim/Paramız yok.” gibi inançları dönüştürün.

Bu çalışmaların her biri, hayatta ilerlemenizi çokça kolaylaştırabilir. Bu uyanış/bilinçaltı dönüşüm yolculuğunda size çokça hizmet edecek olan Thetahealing ve Jean Adrienne Arınma Sistemi yöntemleriyle ilgili ayrıntılı bilgiye ve seminerlerin içeriğine www.esindemir.com sitesinden ulaşabilir, hediye çalışmalarımdan ve grup seanslarımdan faydalanabilmek için Instagram hesabımıwww.esindemir.com  takip edebilir ve her türlü sorunuzu info@esindemir.com mail adresim üzerinden bana iletebilirsiniz.

Tekrar görüşünceye dek sevgiyle kalın.

Kaynak:
Özgür İnsandan Özgün İnsana (Deniz Bayramoğlu ve Uğur Batı)

İlginizi çekebilir: Atalarınızın kaderini yaşamak zorunda değilsiniz

Esin Demir: 2010 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdi. Spiritüel gelişim merakı 2009 yılında, Japonya’ya bir yaz stajı programı ile gittiğinde başladı. Bu ilginç ada ülkesinde pek çok tapınak gezdi, bu tapınaklarda yapılan dini ritüelleri yakından görme imkanı buldu. Türkiye’ye dönüp profesyonel iş yaşamına başladıktan sonra ruhsallık ve kişisel gelişim ile ilgili araştırmalarını daha da derinleştirirken; beyin, bilinçaltı ve kuantum fiziğine de ilgi duymaya başladı. Bu sırada ThetaHealing® bilinçaltı temizlik tekniği ile tanıştı. O günden itibaren bu teknik ile ilgili aldığı çok sayıdaki uygulayıcılık eğitimini, Valencia’da aldığı ThetaHealing® eğitmenliği ile taçlandırdı. Esin şimdi bir taraftan profesyonel kariyerine devam ederken, diğer yandan ThetaHealing® grup eğitimleri ve bireysel seanslar veriyor. Thetahealing yöntemi ile ilgili detaylı bilgiye www.esindemir.com adresinden ulaşabilirsiniz. Esin’in en büyük arzusu, Dünya’nın yaşanacak daha sevgi dolu bir yer olması...

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale