X

Soğuk demleme kahvenin faydaları

Soğuk demleme veya cold brew kahve, son senelerde popülerlik kazanmaya başladı. Bu demleme türünde kahvedeki kafein ve aromayı çekmek için sıcak su kullanmak yerine kahveyi 12-24 saat boyunca soğuk suda bekleterek demleme işlemi gerçekleştiriliyor. Yöntem sayesinde daha az acı bir kahve içmek mümkün oluyor. Kahvenin faydalarına dair araştırmaların büyük kısmında sıcak demleme uygulanmış olsa da soğuk demlemenin de pek çok benzer faydası olacaktır.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Metabolizmayı hızlandırabilir

Metabolizma, bedenin enerji üretmek için gıdaları kullanma sürecidir. Metabolik hız ne kadar yüksek olursa, dinlenme durumunda o kadar çok kalori yakarsınız.

Sıcak kahve gibi soğuk demleme kahvede de kafein vardır ve kafeinin dinlenme halindeki metabolizmayı %11’e kadar hızlandırabildiği belirtiliyor.

Kafein bedenin yağ yakın hızını da arttırma yönünde etkilere sahip.

8 erkekle yapılan bir araştırmada, kafein %13 fazladan kalori yakımı sağlamış ve bunun yanında yağ yakımını da 2 kat arttırmış.

Ruh haline iyi gelebilir

Soğuk demleme kahvedeki kafein zihin sağlığını iyileştirebilir.

Kafein tüketiminin özellikle uykusuzluk çeken insanlarda ruh halini iyileştirdiği belirtiliyor.

370.000 kişiyle yapılan çalışmaların bir değerlendirmesinde, kahve içenlerin depresyon oranları daha düşük olmuş. Hatta gün içinde tüketilen her bir kahve fincanı, depresyon riskini %8 azaltmış.

Bazı araştırmalarda kafeinin yaşlı bireylerde ruh halini ve beyin işlevlerini iyileştirebilecek bir besin takviyesi olarak kullanılabileceği de görülüyor.

63-74 yaş aralığındaki 12 yetişkinle yapılan bir çalışmada, kişilerin ağırlıklarının kilogramı başına 3 mg kadar kafein tüketmelerinin ruh halini %17 iyileştirdiği görülmüş. Bu kafein miktarı ortalama ağırlıkta bir kişi için günde iki fincan kahve yapıyor.

Kafein aynı zamanda kişilere doğru gelen nesnelere tepki verme süresini de hızlandırmış ve bu da odağı ve farkındalığı artırdığını gösteriyor.

Kalp hastalığı riskini azaltabilir

Kalp hastalıkları genellikle kalbi etkileyen pek çok rahatsızlık için genel bir tabirdir ve bunlar arasında koroner damar hastalıkları, kalp krizi ve inme de vardır. Dünya çapında bir numaralı ölüm sebebidir.

Cold brew kahvede kafein, fenolik bileşenler, magnezyum, trigonelline, quinidler ve lignanlar gibi kalp hastalıkları riskini azaltan pek çok bileşen vardır. Bunlar insülin hassasiyetini arttırır, kan şekerini dengeler ve tansiyonu düşürürler.

Ayrıca bu içecekte klorojenik asitler ve diterpenler de vardır ve bunlar hem oksidasyon hem de inflamasyon karşıtı etkiler gösterirler.

Günde 3-5 fincan kahve içmek, kahve içmeyenlere göre kalp hastalığı riskinin %15 düşmesini sağlar.

Günde 3-5 fincandan fazla kahve içmenin kalp hastalıkları riskini arttırdığına dair kanıt yok ancak günde 600 mg’dan fazla kafein tüketmenin aynı faydayı gösterdiğine dair bir çalışma da yok.

Bununla birlikte kontrolsüz yüksek tansiyonu olanlar düzenli kahve içmemeliler çünkü düzeylerin daha da artmasına sebep olabilir.

Tip-2 diyabet riskini düşürebilir

Tip-2 diyabet, kan şekeri düzeylerinin çok yüksek olmasıyla kendini gösteren kronik bir rahatsızlıktır. Tedavi edilmezse ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.

Soğuk demleme kahve ise bu hastalığı geliştirme riskinizi azaltabilir. Günde en az 4-6 fincan kahve içmenin tip-2 diyabet riskini azalttığı belirtiliyor.

Bunun sebebi içindeki güçlü bir antioksidan olan klorojenik asitler olabilir.

Soğuk demleme kahve aynı zamanda bağırsak peptitlerini de düzenleyebilir ve bu hormonlar sindirim sisteminde bulunup sindirimi yavaşlatırlar ve kan şekerini dengede tutarlar.

45-74 yaş arası 36900’dan fazla kişiyle yapılan bir araştırmada günde en az 4 fincan kahve içenlerin tip-2 diyabet riskleri, içmeyenlere göre %30 daha düşük çıkmış.

Toplamda 1 milyondan fazla insanı içeren 3 büyük çalışmaya dair bir değerlendirmede, 4 yıl içerisinde kahve alımlarını arttıranların tip-2 diyabet riskleri %11 düşerken, aynı süreçte kahve alımlarını günde 1 fincana düşürenlerde risk artışı %17 olmuş.

Parkinson ve Alzheimer riskini azaltabilir

Soğuk demleme kahve dikkati ve ruh halini arttırmanın yanında beyne başka faydalar da sağlayabilir.

Kafein sinir sistemini uyarır ve beynin işleyişini etkileyebilir.

Yapılan güncel bir çalışmada, kahve içmenin beyni yaşa bağlı rahatsızlıklardan koruduğu belirtiliyor.

Hem Alzheimer hem de Parkinson hastalığı nörodejeneratif hastalıklardır, yani zaman içerisinde beyin hücrelerinin ölümünden kaynaklanırlar. Her iki hastalık da bunama ile sonuçlanır ve zihin sağlığındaki gerileme günlük aktiviteleri zorlu hale getirir.

Alzheimer hastalığında ciddi hafıza problemleri varken, Parkinson ise fiziksel titremeler ve sertlik ile kendini gösterir.

Yapılan gözlemsel bir çalışmada orta yaşlarda günde 3-5 fincan kahve içenlerin yaşlılıkta bunama ve Alzheimer geliştirme risklerinde %65 azalma görülmüş.

Başka bir gözlem çalışmasında ise kahve içenlerde Parkinson hastalığı riski çok daha az olmuş. Günde dört fincan kahve içen erkeklerin bu rahatsızlığı geliştirme risklerin beş kat daha az olmuş.

Görünüşe göre kahvede bulunan bileşenler her iki hastalığa karşı koruma sağlıyorlar.

Ancak kafeini alınmış kahve, kafeinli türleri kadar etkili değil.

Mideye sıcak kahveden daha iyi gelir

Pek çok insan kahvenin asidik olmasından dolayı reflüyü tetiklemesi sonucu ondan uzak durur.

Reflü, mide asidinin düzenli olarak mideden yemek borusuna kaçması ve tahrişte bulunması sonucunda oluşur.

Kahvenin asitliği genelde hazımsızlık ve mide yanması gibi diğer rahatsızlıklara da yakıştırılır.

Soğuk demleme veya sıcak kahvenin genel olarak asitlik düzeyleri benzerdir ve 5-6 arasında pH düzeyine sahiptirler. Ancak kahve türüne göre değişim gösterebilir.

Ancak bazı çalışmalarda soğuk demlenen kahvenin biraz daha az asidik olduğu belirtiliyor ve bu nedenle mideyi daha az rahatsız edebilir.

Soğuk demleme kahvenin bu açıdan daha iyi durumda olmasının bir diğer sebebi ham polisakkaritlerin varlığı olabilir. Bu karbonhidrat türü şeker molekülleri zincirinden oluşur ve sindirim sisteminin bağışıklığını arttırır. Bu da onun mide üzerindeki etkilerini azaltabilir.

Daha uzun yaşamanıza yardımcı olabilir

Soğuk demleme kahve tüketmek genel ölüm riskini azaltabildiği gibi bazı hastalıklara özel sebeplerden ölme riskini de azaltabilir.

Yaşları 50-71 arası değişen 229.119 erkek ve 173.141 kadınla yapılan uzun vadeli bir araştırmada, insanlar ne kadar çok kahve içerse kalp hastalıkları, solunum yolu hastalıkları, inme, sakatlanma, kaza, diyabet ve enfeksiyondan dolayı ölme riskleri o kadar az olmuş.

Bunun sebebi kahvenin antioksidanlar bakımından zengin olması olabilir.

Antioksidanlar kalp hastalıkları, tip-2 diyabet ve kanser gibi kronik hastalıklara sebep olan hücre hasarına engel olan bileşenlerdir. Bu rahatsızlıklar yaşam beklentisini ciddi şekilde azaltabilirler.

Kahvede polifenoller, hidroksicinnamatlar ve klorojenik asit gibi güçlü antioksidanlar vardır.

Bazı çalışmalara göreyse, sıcak kahvede soğuk kahveden daha fazla miktarda antioksidan olduğu belirtiliyor.

Kafein profili sıcak kahveye benzer

Soğuk demleme kahve konsantre olarak hazırlanır ve bu nedenle genelde 1’e 1 oranda seyreltilmesi gerekir.

Konsantre hali tek başına fazla kuvvetlidir. Bu haliyle fincan başına 200 mg kafein verebilir.

Ancak onu sulandırmak kafein içeriğini biraz azaltır ve normal kahveye yakın hale getirir.

Kafein içeriği demleme yöntemine göre değişebilir ancak sıcak ve soğuk demleme arasında çok ciddi farklar yok.

Ortalama bir sıcak kahve fincanında 95 mg kadar kafein vardır, soğuk demleme kahvede ise 100 mg kadardır.

Hazırlaması kolaydır

Soğuk demleme kahvenizi evde kolayca hazırlayabilirsiniz.

  • İlk olarak kavrulmuş kahve çekirdeklerinizi alın ve evde öğütün.
  • Büyük bir kavanoza 1 fincan kadar ekleyin, 4 fincan da su ekleyin.
  • Kavanozu kapatın ve buzdolabında 12-24 saat demlenmesini sağlayın.
  • Bir peynir bezi alın ve demlenen kahveyi onun içinden süzüp başka kavanoza alın.
  • Kavanozdaki yeni sıvı, kahve konsantreniz olacaktır.

Kavanozun kapağını sıkıca kapatın ve buzdolabında iki hafta kadar saklayabilirsiniz.

İçmeye hazır olduğunuzda 1’e 1 oranda suyla karıştırıp tüketin. İsterseniz buz ve krema da ekleyebilirsiniz.

Cold brew kahve evde kolayca hazırlayabileceğiniz bir sıcak kahve alternatifidir. Sağlığa faydaları sıcak kahveye benzer ancak daha az acı ve daha az asidiktir, bu da daha kolay tolere edilmesini sağlar. Eğer kahve rutininizde bir değişim istiyorsanız, denemeye değer.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Kahve severlerin mutlaka edinmesi gereken kahve ekipmanları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale