X

Sirkadiyen ritim ve uyku ilişkisi: Kaliteli ve sağlıklı bir uyku için biyolojik saatinize kulak verin

Her ne kadar görmüyor, gün içinde bakmıyor olsak da, biyolojik saatimiz de tıpkı kolumuzdaki saat gibi 24 saat boyunca durmadan çalışmaya devam ediyor. Sirkadiyen ritim olarak adlandırılan, 24 saatlik gün-gece döngüsünde bedende gerçekleşen fizyolojik, psikolojik ve hormonal değişimlerin tamamı, beslenmemizden zihinsel süreçlerimize, organlarımızın çalışmasından gün içinde yaşadığımız duygusal iniş çıkışlara tüm sistemlerimiz üzerinde önemli bir etkiye sahip.

Sirkadiyen ritim bir nevi uyku-uyanıklık döngüsü içinde gerçekleşen tüm aktiviteleri kapsayan bir biyolojik saat. Bu nedenle uyanık olduğunuz saatlerde günlük alışkanlıklarınızı ve rutinlerinizi sirkadiyen ritminizle senkronize hale getirmeniz kadar önemli olan bir başka konu da, uyku döngüsünü ilgilendiren uyku alışkanlıklarınız.

Sirkadiyen ritme uygun olmayan uyku ve uyanıklık süreleri, uyku kalitesini, dolayısıyla da bedenin yenilenme kapasitesini olumsuz etkileyebiliyor. Dolayısıyla daha iyi uyuyabilmek, uykusuzluk ve beraberinde getirdiği problemlerle başa çıkabilmek, her yeni güne yenilenmiş ve taze bir zihinle başlangıç yapabilmek bütünsel sağlığımız için son derece önemli. Sağlıklı bir uyku düzeni ise ancak biyolojik saatimizin nasıl işlediğini, yani sirkadiyen ritmimize göre hangi saatlerde uyumamız, ne kadar uyumamız ve nasıl uyumamız gerektiğini iyi anlayabilmekle mümkün.

İlginizi çekebilir: Sirkadiyen ritim nedir: Sirkadiyen beslenme, sirkadiyen uyku düzeni ve sirkadiyen yaşam

Sirkadiyen uyku döngüsü

Biyolojik saatimiz 20.000’den fazla sinir hücresinin bir araya gelmesiyle oluşmuş, beynin tam merkezindeki hipotalamusta yer alan merkezce yönetilen ve bedendeki tüm sistemlerle bağlantıda olan bir yapı. Genetik özelliklerimiz kadar çevresel uyarıcılarla da şekillenen ve zaman içinde bedendeki tüm sistemlerin çalışma mekanizmalarını kontrol eden biyolojik saatimiz, yani sirkadiyen ritmimiz, bedenimizin dış dünyayla olan bağlantısını ve dış dünyaya adapte olma kapasitemizi de belirliyor.

Sirkadiyen ritmimizi ve uyku-uyanıklık döngümüzü belirleyen en önemli çevresel faktör gün ışığı. Bundan binlerce sene öncesinde, elektriğin olmadığı zamanlarda yaşayan ilk insanlar olan atalarımız, günlük aktivitelerini ve uyuma zamanlarını tamamen güneşin bir günlük hareketine göre düzenledikleri için, insan beyni de evrimsel sürecinde gün ışığıyla paralel çalışacak şekilde gelişmiş. Bu nedenle bedenimiz istemsiz olarak, dışarıda havanın karanlık olduğu saatlerde uyumaya, aydınlık olduğu saatlerdeyse uyanık kalmaya programlı. Beynimizin salgıladığı hormonlar, dolayısıyla sistemlerimizin çalışması ve gün içindeki performansımız doğrudan gün ışığına bağlı.

İlginizi çekebilir: Ne yersen o olursun, uyurken bile: Beslenme düzeni, biyolojik saat ve uyku kalitesi ilişkisi

Sirkadiyen işleyişi kontrol eden beyin bölümü, gözler aracılığıyla alınan görsel duyumsamaların ve sinyallerin iletildiği sinir hücreleriyle doğrudan bağlantılı. Gün ışığının azalmaya başladığı zamanlarda, gözlerimizden gelen veriler beyindeki ilgili bölgelere iletilerek uykuya geçmemizi sağlayan melatonin hormonunun salgılanmasını tetikliyor. Güneşin tekrar yükselmeye başladığı ve aydınlandığı zaman dilimindeyse beyin melatonin hormonunun salgılanmasını durdurarak bedenin uyanıklık evresine geçiş yapmasını sağlıyor.

Melatonin hormonu nedir?

Besin takviyeleriyle ilgileniyorsanız, melatoninin hormonunun adını mutlaka duymuşsunuzdur. Melatonin hormonu aslında beynin, uyku moduna geçmek ve uyku-uyanıklık döngüsünü kontrol edebilmek üzere doğal olarak salgıladığı ‘uyku hormonu’. Beynin melatonin salgılamasını tetikleyen en önemli faktör, yukarıda da bahsettiğimiz gün ışığı. Bedenimizdeki melatonin salgısı tamamen bulunduğumuz çevrenin aydınlık ya da karanlık olmasına göre belirleniyor.  Güneşin batmaya başladığı akşam saatlerinde yavaş yavaş salgılanmaya başlayan melatonin hormonu, güneşin yeniden doğduğu saatlere kadar artarak salgılanmaya devam eder. Gece uyumadığımızda saat ilerledikçe daha fazla uykumuzun gelmesinin, bedenimizin daha yorgun ve bitkin hissetmesinin sebebi tamamen melatonin salınımıyla ilgili. Sabahın erken saatlerindeyse melatonin salınımı yavaş yavaş azalarak sonlandırılır ve bedenimizde melatonin salınımının durması, herhangi bir çalar saate ihtiyaç duymaksızın tekrar uyanmamızı sağlar. Bedendeki neredeyse tüm hormonların aksine geceleri vızır vızır çalışan, gündüzleriyse kendini bekleme moduna alan melatonine, bu özelliği nedeniyle ‘Hormonların Drakulası’ da deniyor.

Melatonin salınımı gün ışığıyla doğrudan ilişkili olduğu için, kışları gecelerin uzaması ya da yazları gecelerin kısalması gibi gün ışığı saatlerinde yaşanan değişimler melatonin salınımının mevsimsel olarak değişmesine, dolayısıyla uyku düzenimizin de mevsime göre farklılık göstermesine neden olabiliyor. Benzer şekilde, yaş aldıkça melatonin hormonunun salınımı da azalıyor. Bu nedenle yaş almış bireyler kendilerinden daha genç olan kişilere göre daha az uyuyabiliyor.

Melatonin takviyeleri

Uyku bedenin yenilenmesi, zihinsel ve bedensel sistemlerin düzgün çalışması ve zihinsel performansımızın optimum düzeyde işleyebilmesi için son derece önemli. Ancak günümüz koşullarında sirkadiyen ritme uygun bir uyku düzenini takip edebilmek, gece 10-11 gibi uyuyabilmek ve sabah güneşin ilk ışıklarıyla uyanabilmek her zaman mümkün olmuyor. Gece mesaiye kaldığınızı, vardiyalı çalıştığınızı ya da farklı zaman dilimlerine seyahat etmenizi gerektiren bir işiniz olduğunu düşünün. Pek çoğumuz için yabancı olmayan bu sorumluluklar, bedenin doğal dengesiyle senkronize bir yaşam sürdürmemizin önünde engel teşkil edebiliyor. Sirkadiyen ritme uygun olmayan yaşam koşulları, uyku problemlerini de beraberinde getiriyor. Mart 2020’de yayınlanan Türkiye Uyku Araştırması raporuna göre, uyku problemi yaşayanların büyük bir kısmı problemin kaynağının stres ve kaygı olduğunu belirtiyor. Uyku problemlerinin diğer kaynaklarıysa şöyle:

  • Jet lag
  • Körlüğe bağlı sirkadiyen ritim bozuklukları
  • Gecikmeli uyku bozukluğu (uyuma ve uyanma saatlerinin anormal saatlerde olması ve belirli bir düzene bağlı olmaması)
  • Vardiyalı çalışma düzeni

Uyku problemi yaşanan durumlarda, sentetik ya da doğal olarak üretilmiş melatonin takviyeleri, doğru şekilde kullanıldığında uyku döngüsünün düzene girmesini ve sirkadiyen ritimle uyumlu hale getirilmesini sağlayabiliyor. Ancak takviye alınmadan önce mutlaka bir uzmanla görüşmeli ve melatonin takviyesini nasıl kullanmanız gerektiğini çok iyi anlamalısınız. Melatonin kullanırken bunun sadece sirkadiyen ritminize uyumlanmanıza aracı olabilecek bir takviye olduğunun farkında olmalı, bu nedenle sadece takviye almayı değil çevresel düzenlemelerinizi de uygun hale getirmeyi unutmamalısınız. Melatonin salınımınızı düzenlemek için akşam saatlerinde yapay ekran ışıklarından uzak durmaya, evinizdeki aydınlatmalı mümkün olabildiğince loş hale getirmeye, gece karanlık bir ortamda uyumaya ve sabahları uyanır uyanmaz gün ışığına maruz kalmaya çalışın.

Kronotipiniz sirkadiyen ritminizi belirliyor olabilir

Gün içinde mutlaka enerjinizin tavan yaptığı, daha üretken olduğunuz ya da kendinizi enerjisiz hissettiğiniz zaman dilimlerinin olduğunu gözlemlemişsinizdir. Kendimizi ya da başkalarını ‘sabah insanı’ ya da ‘gece kuşu’ gibi farklı sıfatlarla tanımlamamıza neden olan şey aslında herkesin kendine özgü bir sirkadiyen ritminin olması. Kronotip olarak adlandırılan ‘kişiselleştirilmiş biyolojik saat’ olgusu, sirkadiyen ritmin kişinin genlerine, çevresel koşullara ve deneyimlerine göre kişiye özel şekillenmesi sonucu oluşuyor. Bu nedenle aslında ‘sirkadiyen ritme uygun yaşam tarzı’ derken, kişinin alışkanlıklarını, çevresel koşullarını, genetik mirasını, ilişkilerini, değerlerini, kısacası bireye özgü tüm özellikleri de mutlaka göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Sirkadiyen ritimdeki bu farklılaşma genelde iki karakter özelliği şekilde kendini gösteriyor:

Erkenci kuşlar

Sabahları erken uyanmakta hiç zorluk çekmeyen, aksine güne geç başlamaktan hoşlanmayan, sabahın erken saatlerinde enerji patlaması yaşayan ve üretken olan bu grup kendini genelde ‘sabah insanı’ olarak tanımlıyor. 

Gece kuşları

Geç uyanmayı seven, akşam saatlerinde kendini daha huzurlu hisseden ‘gece insanları’nın biyolojik saati, 24 saatlik döngüden daha yavaş hareket etme eğiliminde oluyor. Bu kronotipe sahip insanlar gecenin geç saatlerinde çalışmaktan hoşlanıyor ve geç saatlerde daha üretken olabiliyorlar.

Hangi grupta olursanız olun, kronotipiniz gelişim sürecinizde değişebiliyor. Dolayısıyla kişiselleştirilmiş sirkadiyen ritminiz, yaş aldıkça değişime uğrayabiliyor. Örneğin, ergenlik döneminde radikal bir değişim geçiren biyolojik saat, daha geç saatlerde uyumanıza ve daha fazla uykuya ihtiyaç duymanıza sebep olabiliyor.

Okul ve iş gibi sorumlulukların yaşamınıza dahil olmasıyla birlikte uyuduğunuz ve uyanık olduğunuz saatleri düzenlemek durumunda kalabiliyor, gece kuşuyken zamanla sabah insanına dönüşebiliyorsunuz. Dolayısıyla uyku-uyanıklık döngünüzü sirkadiyen ritminize uygun şekilde düzenleyebilmeniz mümkün ancak bunu yavaş adımlarla yapmanız gerekiyor.

Uyku düzenini sirkadiyen ritme uygun şekilde düzenlemenin yolları

Uyku düzenini sirkadiyen ritme uygun hale getirmek, günümüz yaşam koşullarında pek de mümkün değil. Çalışma saatlerimiz, günlük programlarımız, dijital dünyada daha fazla zaman geçirmeye başlamamız ve biyolojik bazı özelliklerimiz sirkadiyen ritmimizin, dolayısıyla uyku düzenimizin bozulmasına engel olabiliyor. Ancak yine de günlük döngünüzü sirkadiyen ritminizle senkronize etmenizi sağlayabilecek bazı öneriler mevcut.

Uyku ve uyanma saatlerinizi bir programa oturtun

Biyolojik saatiniz, gün içindeki tüm aktivitelerinizi bir programa bağlı kalarak yaptığınızda tekrar düzene sokulabiliyor. Uyku saatlerinizi düzenlemek ve sirkadiyen ritminizle uyumlu hale getirmek için her gün yatağa girdiğiniz ve uyandığınız saati yarım saat öne çekebilir, hafta sonları da dahil olmak üzere her gün aynı saatte uyuyup aynı saatte uyanmayı alışkanlık haline getirebilirsiniz.

Ekran sürenizi kısaltın

Doğal ya da yapay tüm ışık kaynakları beyne uyanık ve tetikte olma sinyalleri gönderir. Tablet, akıllı telefon, bilgisayar ekranı, televizyon gibi yapay ışık kaynakları da tıpkı gün ışığı gibi bedene uyanık kalması gerektiği mesajı vererek uykuya geçişi zorlaştırabilir. Kaliteli ve düzenli bir uyku döngüsü için uyumadan en az 2-3 saat önce yapay ışık kaynağı olan tüm cihazlarınızdan uzaklaşmanız gerekiyor. Benzer şekilde aydınlatma için kullandığınız ışıklarda da mümkün olabildiğince en düşük enerjili ve en loş olanları tercih etmelisiniz. Ayrıca uyuduğunuz odada dışarıdan gelen ışıkları engelleyebilecek kalınlıkta perdeler kullanabilir ya da uyku maskesiyle uyuyabilirsiniz.

Vardiyalı bir çalışma düzeniniz varsa…

Eğer geceleri uyanık olmanızı gerektiren bir işte çalışıyorsanız, uyku ihtiyacınızı gündüz saatlerinde karşılamak zorundasınız. Beden saati dışarıda ışık varken uyanık olmaya programlandığı için, ihtiyaç duyduğunuz uykuyu gündüz saatlerinde almak oldukça zor olacaktır. Bu da zamanla uyku problemleri geliştirmenize sebep olabilir. Vardiyalı çalışma saatleri sirkadiyen ritme uygun olmadığı için gece uyanık kalmakta, gündüzleri ise uyumakta zorluk çekmeniz çok normal. Böyle bir düzende uyku ihtiyacınızı gece ve gündüz saatlerinde vereceğiniz kısa uyku molalarıyla karşılayabilirsiniz.

Özellikle farklı zaman dilimlerine yolculuk yapmanızı gerektiren bir çalışma düzeniniz varsa (pilot ya da kabin görevlisi olarak çalışıyorsanız ya da deniz aşırı seyahat etmenizi gerektiren bir işiniz varsa) biyolojik saatiniz dengesiz hale gelebilir ve uyku problemleri yaşayabilirsiniz. Jet lag olarak adlandırılan bu durumla başa çıkabilmek için beden saatinize bulunduğunuz saat dilimine alışması için 2-3 gün kadar zaman tanımalı, bu sürede uyku-uyanıklık döngünüze ekstra özen göstermelisiniz.

Menstrual döngü

Yapılan araştırmalar, kadınların regl olmadan önceki birkaç günlük periyotta uyku düzenlerinin bozulabildiğini ve uyku-uyanıklık döngülerinin hormonal değişimlere bağlı olarak farklılaşabildiğini gösteriyor. Bazı araştırmalar, regl öncesi dönemde daha az uyumanın biyolojik saati dengelemek için bedenin kendi kendine yaptığı bir düzenleme olduğunu ve rahatlama sağladığını gösteriyor.  

Peki, sirkadiyen ritmimizle daha uyumlu, dolayısıyla daha kaliteli ve iyi bir uyku için neler yapabiliriz?

İngiliz sirkadiyen sinirbilim profesörü, Nuffield Oftalmoloji Laboratuvarı Direktörü ve Uyku ve Circadian Nörobilim Enstitüsü Başkanı Russel Foster, uykunun insan hayatı için neden önemli olduğunu anlattığı ‘Neden Uyuruz?’ adlı TED Konuşması’nda, kaliteli ve iyi bir uyku için yapılması gerekenleri şöyle açıklıyor:

‘Yatak odanızı bir ‘uyku cenneti’ haline getirin. Bu konuda dikkat etmeniz gereken en önemli iki şey uyuduğunuz ortamı mümkün olabildiğince karanlık hale getirmek ve serin bir odada uyumak. Işığa maruz kalma miktarınızı yatağa girmeden en az yarım saat önce azaltın, ya da tamamen sonlandırın. Işık, uyanıklılık seviyelerini artırır ve uykuya geçmeyi geciktirir. Yatağa girmeden önce çoğumuzun son yaptığı şey nedir? Işıkların açık olduğu banyoya gidip, aynaya bakarak dişlerimizi fırçalamak. Bu, uykudan hemen önce yapabileceğimiz en kötü şeylerden biri. Cep telefonlarınızı kapatın. Bilgisayarlarınızı kapatın. Beyninizi alarma geçiren ve uyaran her şeyi kapatın. Gün içinde çok geç saatlerde, ideal olarak öğleden sonra kafein almamaya çalışın… Sabahları güne gün ışığıyla başlamak biyolojik saatimizi aydınlık-karanlık döngüsüne göre ayarlamamıza olanak verir. Bu nedenle sabah ışıkla güne başlayın. Ve her şeyden önemlisi, kendinizi dinleyin, bedeninizi dinleyin. Dinlenin… Derin uykuya geçişinizi kolaylaştırdığını düşündüğünüz şeyleri yapın, alışkanlıklar ve rutinler oluşturun’.

Sirkadiyen ritim ve uyku kalitesi arasındaki ilişkiye dair öğrendiklerinizi pekiştirmek için Foster’ın 20 dakikalık muhteşem konuşmasının tamamını mutlaka izlemenizi öneriyoruz. Bonus: Türkçe altyazı seçeneği de mevcut!

 

 

Kaynaklar: 

  • Serin Y. · Acar Tek N. (2010). Effect of Circadian Rhythm on Metabolic Processes and the Regulation of Energy Balance, Human Nutrition: Review Article
  • Get in Touch With Your Circadian Rhythm, Web MD
  • Melatonin: What It Does and How to Take It, Web MD
  • What’s the connection between sleep and mental health? A Q&A with circadian neuroscientist Russell Foster, TED Blog
  • Why Do We Sleep, by Russel Foster, TEDx Talks
Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale