X

Shelfie trendi: Evinizdeki kütüphaneniz sizin hakkınızda neler söylüyor?

Sosyal medya platformlarının fazlasıyla kullanıldığı bu dönemde benliği ifade etmenin farklı yollarıyla karşılaşıyoruz. Bu yollardan birisi olan shelfie trendi, sadece yüzlerin gözüktüğü selfielerin ötesine geçerek yaşam alanlarındaki detaylarla benliğin dijital ortamda tanıtılmasını sağlıyor. Bu yazımızda, shelfie trendinin ne olduğunu ve bu trendi yakalamak için uygulanabilecek stratejileri kaleme aldık.

Shelfie trendi nedir?

Shelfie trendi, ‘’özçekim’’ anlamına gelen ‘’selfie’’ ve ‘’raf’’ anlamına gelen ‘’shelf’’ kelimelerinin birleşimiyle karşımıza çıkıyor. Bu popüler trend, evlerdeki rafların fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması anlamına geliyor. Bu akım kapsamında başta kitaplar olmak üzere çeşitli objelerle özenle düzenlenmiş ve dekore edilmiş rafların fotoğrafları kullanılıyor.

Bu trendin temelinde insanların yaşam alanlarındaki rafları kimliklerine, ilgi alanlarına, zevklerine ve değer verdiklerine göre birer mini sergiye dönüştürmesi bulunuyor. Kitapların dizilişinden bibloların yerleştirildiği obje aralıklarına kadar shelfie trendindeki kompozisyonlar büyük önem taşıyor.

Bu trendi benimseyen insanlar, genellikle ‘’#shelfie’’ ve ‘’#bookstagram’’ gibi etiketleri kullanarak diğer sosyal medya kullanıcılarıyla etkileşime geçiyorlar. Bu etkileşim sürecinde dekorasyon fikirleri paylaşılıyor ve akımın takipçileri diğer kullanıcılardan ilham alıyorlar. Kısacası, bu trend hem kişisel zevklerin sergilenmesine hem de ortak ilgi alanlarına sahip kişilerin dijital dünyada bir araya gelmesine yardımcı oluyor.

Shelfie trendi kişisel hikayelerin bir anlatıcısı mı?

Shelfie trendi, rafları toplu göstermekten ziyade onların üzerindeki nesneler aracılığıyla estetik bir bütünlük yakalayarak kişisel bir hikaye anlatmayı amaçlıyor. Aynı zamanda, bu trendin yaşam alanını kişiselleştirmenin bir yolu olduğunu da belirtebiliriz.

Sadece birkaç raf ve bu rafların üzerindeki eşyalardan ibaret olmayan bu trend, aynı zamanda kişinin hayatından kesitler sunuyor. Bir hikaye anlatıcısı görevi gören shelfie, raflardaki her bir obje aracılığıyla insanlar hakkında bir şeyler fısıldıyor.

Şimdi bu trendi uygulayarak raflarındaki yan yana dizilmiş klasikleri, felsefe kitaplarını ve güncel romanları sergileyen bir sosyal medya kullanıcısı hayal etmenizi istiyoruz. Bu kişinin paylaştığı shelfie gönderisi sayesinde onun geniş bir okuma yelpazesine ve yüksek entelektüel meraka sahip olduğunu söyleyebiliriz. Raflarında farklı şehirlerden alınmış küçük heykellere ve kartpostallara yer veren birinin ise gezgin ruhunun ve anılara verdiği değerin ön plana çıktığını belirtebiliriz.

Shelfie trendi, seçilen objeler ve bu objelerin düzenleniş biçimiyle insanların hobilerini, tutkularını, seyahatlerini, ilişkilerini ve genel ruh hallerini anlamamıza yardım ediyor. Bu özelliği sayesinde bu eğilimin görsel bir günlük olduğunu vurgulayabiliriz.

Shelfie trendine dahil olmak için değerlendirebileceğiniz ipuçları

Eğer siz de raflarınızı dijital dünyada sergileyerek hikayenizi diğer insanlarla paylaşmak istiyorsanız aşağıdaki stratejileri uygulayabilirsiniz.

Kişisel eşyalarınızı sergileyin

Sizin için manevi bir değeri olan ve ilgi alanlarınızı yansıtan nesneleri raflarınıza yerleştirebilirsiniz. Bu nesneler aracılığıyla raflarınıza kişisel dokunuşlar yapabilirsiniz ve benzersiz bir görüntü elde edebilirsiniz. Kişiliğinizi ve tutkularınızı yansıtmak adına değerli aile yadigarlarıyla, favori kitaplarınızla, sevdiğiniz insanların bulunduğu fotoğraflarla ve aklınıza gelen diğer kıymetli objelerle raflarınızda ilgi çekici düzenlemelere imza atabilirsiniz.

Küratörlük yapın

Raflarınızın dağınık alanlardan ziyade birer sergi alanına benzemesi için özen göstermelisiniz. Bunun için de raflara her şeyi tıkıştırmak yerine az ama anlamlı parçalardan yana tercih yapabilirsiniz. Örneğin, en sevdiğiniz kitapların yanına görmekten hoşlandığınız ufak bir saksı bitkisini yerleştirebilirsiniz. Bitkiler ve kitaplar arasındaki estetik uyumu yakalayarak raflarınızı adeta bir sergi veya müze ortamına dönüştürebilirsiniz.

Yükseklik farklarına ve katmanlamaya dikkat edin

Raflarınıza derinlik katmak adına farklı boyutlardaki nesneleri bir arada kullanabilirsiniz. Örneğin, uzun kitaplarınızı rafların arka kısımlarına yerleştirirken ufak dekoratif eşyaları ve mumları da ön taraflara koyabilirsiniz. Aynı zamanda, kitaplarınızın bir kısmını yatay ve bir kısmını da dikey koyarak raflarınızda farklılık yaratabilirsiniz.

Doku ve materyal çeşitliliğini önemseyin

Görsel açıdan bir zenginlik elde etmek için farklı dokuları ve malzemeleri raflarınızda buluşturabilirsiniz. Ahşap, metal, seramik ve cam gibi birbirinden farklı materyallerden oluşan objeleri aynı rafa yerleştirebilirsiniz. Örneğin, parlak cilalı bir kapağa sahip bir kitabın yanına renkli doğal taşlar yerleştirebilirsiniz.

Shelfie trendiyle raflarınızı yeniden keşfetmek ve onları kişisel hikayenizin bir parçası haline getirmek istiyorsanız yukarıdaki ipuçlarından faydalanabilirsiniz. Raflarınızdaki objelerin detaylarını ve renklerini daha iyi sergilemek adına doğal ışıkta fotoğraf çekimi yapmaya da dikkat edebilirsiniz. Shelfie trendi fotoğraflarıyla raflarınızın konuşmasına ve tarzınızı yansıtmasına izin verebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Dekorasyonda vastu shastra nedir, nasıl uygulanır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale