X

Sessiz kitaplar çocuklara nasıl fayda sağlıyor?

Çocukların gelişim sürecinde çeşitli aktiviteler büyük bir öneme sahip. Bu aktivitelerin başında da kitap okumak geliyor. Kitap okumayı bir alışkanlık haline getiren çocukların hem düşünce dünyası hızla gelişiyor hem de hayal gücü güçleniyor. Ayrıca, bu aktivitenin çocukların kelime haznesini genişlettiğini ve yaratıcı yazma becerisi kazandırdığını da vurgulamak istiyoruz. Sayfalardaki cümleleri dikkatle okumaya ek olarak, kitapların içinde yer alan resimlerin detaylıca incelenmesi de çocukluk döneminde fayda sağlıyor. Bu inceleme aktivitesi, sessiz kitaplar sayesinde iyileştiriliyor. Bu yazımızda, çocukların duygularına, fikirlerine ve yeteneklerine dokunan sessiz kitapların ayrıntılarını sizler için kaleme aldık.

Sessiz kitap nedir?

Okuma kitabı denildiği zaman akla ilk olarak içinde bir sürü kelime içeren sayfa bütünleri geliyor. Bu noktada, kitaplardaki görsel içeriklerin de okunabildiğini vurgulamak istiyoruz. Görsellerin okunmasına öncülük eden kitaplara ise sessiz kitap deniyor. Sessiz kitaplar, içlerinde herhangi bir yazılı öge içermiyor ve sadece resimlerden oluşuyor.

Genellikle küçük yaştaki bireylere hitap eden sessiz kitapları etkili bir şekilde okuyabilmek için hayal gücünü kullanmak gerekiyor. Sessiz kitaplardaki görseller, bir olay örgüsünün elementleri olsalar da bu kitaplarda sözcükler olmadığı için okuyucunun olay örgüsünü hayal ederek yaratması gerekiyor. Bir başka deyişle, sessiz kitaplardaki görsellerin okuyucu tarafından hikayeleştirilmesi büyük bir önem taşıyor. Her okuyucunun kendi hikayesini tasarlamasıyla farklı bakış açıları ortaya çıkıyor ve okuyucuların bakış açılarını değiştirmesi kolaylaşıyor.

Çoğu insan, bir kitabı okumayı bitirdikten sonra o kitabı tekrar eline almıyor. Sessiz kitaplar ise tekrar tekrar okunabiliyor; bu kitaplardaki görsellerle her okuma seansında farklı bir olay örgüsü yaratılabiliyor. Bu sayede, bir kere satın alınan sessiz kitapla defalarca etkileşime giriliyor. Çocuklar, herhangi bir aktiviteyle ilgilenirken hızlıca sıkılabiliyor ve sessiz kitaplar tekrar okunabilme özelliğiyle can sıkıntısının önüne geçiyor.

Sessiz kitaplar, genellikle okul öncesi dönemde yer alan çocuklara öneriliyor. Tabii, yaratıcılığını ve hayal gücünü geliştirmek isteyen daha büyük çocuklar ve yetişkinler de sessiz kitaplardan destek alabiliyor.

Sessiz kitaplarla ilgilenmek çocukları nasıl geliştiriyor?

Temelde hayal etmenin değerine odaklanan sessiz kitaplar, çocukların gelişim döneminde bir yıldız gibi parlıyor. Bu kitaplar, çocuklara pek çok yarar sunarak ebeveynlerin ve öğretmenlerin de hayatına dokunuyor.

Sessiz kitap okuyan çocuklar, hem bilinçli hem de bilinçsiz bir şekilde hikaye anlatma becerilerini geliştirebiliyorlar. Bu kitapların içindeki görselleri dikkatlice inceleyen çocuklar, bu görsellere bağlı kalarak farklı olay örgüleri anlatıyorlar. Görsel kullanımıyla hikaye yaratılmasının altında hayal kurma, algılama, konuşma ve dramatize etme gibi beceriler yatıyor. Sessiz kitap okuyan minik bireyler, düzenli olarak bu yeteneklerini geliştiriyorlar.

Her çocuk herhangi bir sessiz kitaba farklı şekillerde yaklaşabiliyor. Bu yaklaşım, temelde çocukların yaratıcılığına uzanıyor. Sözlü anlatım becerisiyle hayal dünyasını bir araya getiren çocuklar, farkında olmadan yaratıcılıklarını geliştiriyorlar. Bu aktiviteyi bir rutin haline getiren bireyler, her alanda kullanabilecekleri yaratıcılıklarını yetişkinlik dönemlerine hazırlıyorlar.

Sessiz kitaplardaki görsellere bağlı kalan çocuklar, bu görsellerle kendi iç dünyaları arasında ilişki kuruyorlar. Kurulan bu ilişki, çocukların tasarladıkları hikayelerle somut bir şekilde anlaşılabiliyor. Bir başka deyişle, ebeveynler, bakıcılar ve öğretmenler bu hikayeleri dinleyerek çocukların düşünceleri, ihtiyaçları, istekleri, duyguları ve problemleriyle ilgili çıkarım yapabiliyorlar.

Toplu bir şekilde yürütülebilen sessiz kitap okuma aktivitesi, çocukların tartışma ve iletişim yeteneklerini geliştirebiliyor. Örneğin, sınıf ortamında her çocuğun belirli bir sessiz kitaptan farklı hikayeler çıkartması sonucunda ciddi bir tartışma ortamı yaratılabiliyor. Bu ortamda çocuklar birbirlerinin yorumlarını dinleyerek farklı bakış açılarıyla tanışabiliyorlar. Farklı bakış açıları, her çocuğun kendi içine dönmesinin ve fikirlerini sorgulamasının kilidini açıyor. Sessiz kitaplarla beslenen tartışma ve iletişim becerileri, aslında çocukları yetişkinlikteki iş hayatına erkenden hazırlamaya başlıyor.

İlginizi çekebilir: Çağımızın teknoloji çılgınlığında çocuklara kitap okumayı sevdirmek mümkün mü?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale