X

Sesinizi bulmanın ve kendi gerçekliğinizi duyurmanın yolları

En son ne zaman hiçbir şeyden, hiç kimseden çekinmeden, aklınızdan, kalbinizden geçeni, düşündüğünüzü, inandığınızı, korkusuzca, endişesizce ve ‘yüksek sesle’ söyleyebildiğinizi hatırlıyor musunuz? Muhtemelen üzerine çokça düşünmeniz gerekecektir. Ama en son ne zaman savunduğunuz bir düşünceyi çeşitli sebeplerden dolayı birilerine söyleyemediğinizi sorsak, muhtemelen bu soruya daha hızlı ve yakın tarihli bir cevap vereceksinizdir.

Bunun nedeni aslında pek çoğumuzun için ortak. Çünkü, ‘ses çıkartmanın’ birçok açıdan ‘uygunsuz’ kabul edildiği bir toplum anlayışına göre yaşıyoruz. Ve ne yazık ki bu nedenle çoğu zaman sesimizi yükseltemiyor, düşüncelerimizi, inançlarımızı, yüksek sesle haykıramıyoruz. Korkuyoruz; yanlış anlaşılmaktan, ters bir tepki almaktan, dışlanmaktan, kırılmaktan, suçlanmaktan, bencillikle veya uyumsuz olmakla anılmaktan…

Sesinizi bulun ve onu duyurun

“Sesiniz, var olan en güçlü büyüdür.” -Michael Bassey Johnson

Oysa ki “Sesiniz, var olan en güçlü büyüdür.” diyor Michael Bassey Johnson ve kendi sesimizi bulmamız, onu haykırmamız gerektiğini öğütlüyor bize. Peki, başkalarına hizmet etmeyi ve başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarımızın önüne koymayı teşvik eden, kendi sesimizi çıkarmamız gerektiğini aşılayan, kalabalık ve çok gürültülü bu kültürde, kendi sesimizi paylaşma cesaretini nasıl bulacağız? Tiny Buddha yazarlarından Wellness Koçu Brooke Boser, bu konuda ilham verici düşüncelerini şöyle paylaşıyor:

“Geri çekiliyoruz. Konuşmamamız gerektiğine dair tüm nedenleri haklı çıkarıyoruz. Suçlu veya bencil hissediyoruz. Uyum sağlamak istiyoruz. Hak etmediğimizi düşünüyoruz. Ya da başkalarının neye ihtiyacımız olduğunu bilip bunu bize vermesini bekliyoruz. Bu da tükenmişliğe, kızgınlığa ve mutsuzluğa yol açıyor.”

Ya karşımdaki kişi hayır derse, gülerse ya da başka bir şekilde beni reddederse? diye kaç kez düşündüğünüzü bir hatırlayın ve sesinizi bulmak ve onu duyulur kılmak için Brooke Boser’ın sözlerine kulak verin. İşte Boser’ın kendinizi en otantik halinizle göstermenize ve sesinizi bulup onu yükseltmeye başlamanıza yardımcı olacak önerileri:

  • Ne istediğiniz ve neye ihtiyaç duyduğunuz konusunda net olun

Bunu meditasyon, düşünme, günlük tutma ve her gün kendinize “Şu anda neye ihtiyacım var?” sorusunu sorarak yapabilirsiniz diyor Brooke Boser ve kendinizi yargılamadan kontrol etmenizi, neye gerçekten ihtiyacınız varsa onun geçerli olduğunu bilmeniz gerektiğini söylüyor.

  • Hayatınızda neye ihtiyacınız olduğunu sormaya nereden başlayabileceğinizi düşünün

İstekleriniz ve ihtiyaçlarınız konusunda net olmaya karar verdikten ve niyet ettikten sonra nereden başlayacağınızı düşünmeye başlamanızı öneriyor ünlü wellness koçu. Küçük bir şey ile başlayabilirsiniz. Çocuklarınızı okula hazırlarken eşinizden yardım istemek, işte tamamlamanız gereken bir proje için ekstra süre talep etmek gibi adımlar atabilirsiniz.

  • Neye ihtiyacınız olduğunu sormaktan sizi neyin alıkoyduğunu sorgulayın

Çocukluk veya yetişkinlik deneyimlerinizi, sesinizin duyulmadığını veya dikkate alınmadığını düşündüğünüz zamanları ve bunun şu anda sesinizi nasıl etkilediğini hiç düşündünüz mü? Belki görmezden gelindiğiniz, belki susturulduğunuz, belki de konuşmaktan çekindiğiniz zamanlar vardı. Bu zamanları fark etmek ve tetikleyicilerinizi keşfetmek, sesinizi daha yüksek çıkarmaya başlamanıza yardımcı olabilir.

  • Mümkün olduğunca çok pratik yapın

Bazen insanlar isteklerimize uyar, bazen uymazlar. Bazen insanlar görüşlerimize katılır, bazen katılmazlar. İnsanların size bir şey vermek zorunda olmadığını anlayın ve bunu kabul edin.” diyor wellness koçu Brooke Boser. Ne olursa olsun, ‘kabul görseniz de görmeseniz de’ kendinizi destekleyebileceğiniz bir pratik oluşturun. Neye ihtiyacınız olduğunu söyleyin, düşüncelerinizi paylaşın, ancak bir şey beklemeyin. Sadece söyleyin. Siz kendinizi kabul edin ve destekleyin, yeter. Bunun için öz sevgi ve öz şefkat pratikleri geliştirmeyi deneyin.

Tüm bu adımları atarken Stephen Covey’in şu sözünü de kendinize hatırlatın: “Sesinizi bulun ve başkalarının da kendi seslerini bulmasına ilham verin.” Böylece hem adımlarınızı daha da güçlendirebilir hem de motivasyonunuzu koruyabilirsiniz.

Seslerin gürültüsü içinde kendi sesimizi bastırabilecek bir dünyada, gerçeğimizi söyleme cesaretini bulmak çok kolay olmayabilir ancak başarılabilir. Her birimiz sahip olduğumuz benzersiz bakış açısıyla, anlatmayı bekleyen hikayelerimizle çok kıymetliyiz ve bunu paylaşmaktan çekinmemeliyiz. Sesimizi kucaklamak, sadece kendini ifade etme eylemi değil; aynı zamanda otantikliğimizin ve duyulma hakkımızın da bir beyanı.

Düşündükleriniz, inandıklarınız, değerleriniz, hissettikleriniz çok değerli, geçerli ve görülmeye/duyulmaya layık. Siz de sesinizin dünyayla yankılanmasına izin verin. Eğer bu konuda farklı bakış açılarına ve ilham kaynaklarına ihtiyaç duyarsanız Radical Acceptance: Embracing Your Life With the Heart of a Buddha kitabını da okunacaklar listenize ekleyebilirsiniz.

Kaynak: tinybuddha

İlginizi çekebilir: Dakikalar içinde özgüveninizi artırmanıza yardımcı olacak ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale