Modern yaşamın hız kesmeyen akışı, dikkat ve odaklanma sürelerini düşürürken bizi sürekli üretkenlik baskısına maruz bırakıyor. Dijital kültürde kendine giderek daha kalıcı bir yer bulan tüketim toplumu, bizi sürekli bir şeyler yapmaya zorluyor. Fakat bu sırada sinir sistemini aşındırarak kronik stres ve anksiyete sorunlarına yol açıyor. Bu aşamada tıpkı doğa gibi insana sağlıklı bir kaçış noktası sunan sanat da döngüyü kırmak için en etkili araçlardan biri haline geliyor. Gelgelelim sanat eserleriyle geçirilen süre bilinçli olduğunda, elde edilen olumlu etki ve tatmin duygusu da kademeli şekilde artıyor. Zihinsel sağlık ve sinir sistemi üzerine olumlu etkileriyle öne çıkan bu teknik “slow looking” yani “yavaş bakış” olarak adlandırılıyor ve günümüzde zihinsel molanın yeni adresi olarak görülüyor.
Yavaş bakış nedir?
Yavaş bakış; tablo, heykel, film gibi belirli bir sanat eserine uzun süre boyunca ve kesintisiz bakarak üzerindeki değişimleri gözlemleme eylemine verilen isim. Kulağa oldukça basit gelen bu teknikte, eserin üzerine yansıyan ışık değişimleri gibi fiziksel unsurlar irdelenirken bir yandan da içte hissedilen duygular gözleniyor. Böylece hem eserle daha derin bir bağ kurmak hem de modern dünyanın aşırı hızından kaçarak dinginleşmek mümkün oluyor. Bir müzeye gidip tek bir sanat eseri önünde saatler geçirmek, hatta bazen evdeki bir nesneye 5 dakika ayırmak bile yavaş bakış anlamına gelebiliyor.
Yavaş bakışın faydaları
Dikkat sürelerini bilinçli olarak yavaşlatmak ile ilgili olan yavaş bakış felsefesinin temelinde modern teknolojilerin yarattığı aşırı dopamin güdümü ve bildirim kontrolüne karşıt bir bakış açısı yatıyor. Hızlı tempolu hayatların getirdiği dikkat dağınıklığının önüne geçerek bilincin kontrolünü tekrar eline alma amacı taşıyor. Kasıtlı yavaşlama ile zihnin, hızlı bilgi akışına yanıt verme zorunluluğunu azaltmayı hedefliyor. Çünkü dikkati bilinçli olarak belirli bir alana yönlendirmek, odak oluşturulmasından sorumlu prefrontal korteksi uyarıyor. Aynı zamanda korku ve stres tepkilerini düzenleyen amigdalayı yavaşlatıyor. Böylece bilinç ve odağı şekillendirmek, stres seviyelerini ise düşürmek mümkün oluyor. Yavaş bakış özellikle şu faydalarıyla öne çıkıyor:
- Bilinçli yavaşlama, sinir sistemine “dinlen” komutu vererek parasempatik sinir sistemini aktif hale getiriyor. Bu durumda stres hormonu olarak bilinen kortizol seviyeleri otomatikman düşüyor.
- Parasempatik sistemin bağlandığı vagus sinir, yavaş ve ritmik faaliyetler sırasında kronik “yapma” modundan çıkarak sakinleşiyor. Bir yere oturup bir şeylere bakmak, sinir sisteminin nazikçe düzenlenmesine yardımcı oluyor.
- Yavaş bakışı sanat eserlerine yönlendirmek, kişi üzerinde duygusal bir zevk hissi yaratıyor. Estetik heyecanlanma şeklinde de tanımlanan bu durum, nadir görülen ve beğenilen bir şeyi deneyimleme sonucu oluşuyor. Karşılaşılan güzellik ve olumlu hisler karşısında duygular daha anlamlı ve derin bir hal alıyor. Bu içsel takdir anı, ruh halini büyük ölçüde iyileştirerek motivasyonu ve hayata duyulan heyecanı artırabiliyor.
Yavaş bakışı uygulama teknikleri
Basit olmasına rağmen sadece görme duyusu üzerinden vücuttaki zihinsel ve biyolojik süreçleri iyileştiren yavaş bakış, sadece sergi salonları ve müzeler ile sınırlı değil. Aksine, gün içinde bu felsefeyi kullanarak bir nevi zihinsel detoks yapmanın birçok farklı yöntemi var:
- Günlük akışta kendinize özel minik ritüel alanları yaratmak yavaş bakışı uygulamanın en kolay halidir. Sabah kahvenizi demledikten sonra fincan üzerindeki buharın hareketini izlemek veya evdeki bir bitki yaprağının dokusuna yakından bakmak, günlük görevler arasında rahatlamaya yardımcı olur. Her gün gördüğünüz fakat fark etmediğiniz birçok detayı keşfederek heyecanlanmanıza da katkı sağlar.
- Yavaş bakışı deneyimlediğiniz nesnenin formundan ziyade detaylarına inmek, duyguları derinleştirmeye yardımcıdır. Örneğin; bir resmin genel görünümünün yanı sıra fırça darbelerine, renklerin karışımına ve ince çizgilere odaklanarak sanatçının vermeye çalıştığı duygusal etkiyle daha iyi bütünleşirsiniz. Bu durumda estetik bir şeye bakmanın verdiği hazzı da artırmış olursunuz.
- Yavaş bakış felsefesini uygulamanın amacı bir şeyleri daha üretken hale getirmek değildir. Aksine, o an gözlemlenen şeyin derinlerini anlamaya çalışmaktır. Dolayısıyla yargılama dürtüsü ortadan kalkar. Gün içinde karşılaştığınız şeyleri yargılamadan önce durup düşünerek ve empati kurarak, bu bilinçli tanıklık halini daha farklı bir noktada sürdürebilirsiniz.
- Yavaş bakış için bahaneniz olmayan anlarda her zaman doğadan faydalanabilirsiniz. Çünkü doğa çoğu zaman en güzel sanat eseridir. Pencereden dışarı bakıp bulutların değişen şekillerini incelemek veya ağaçların rüzgarda salınışına bakmak, benzer şekilde tatmin edicidir.
Kaynak: happiful, mindful
İlginizi çekebilir: Kendimizi ifade etmemizin en renkli hali: Sanat terapisi