X

Sağlıklı ve mutlu bir hayat için küçük ama etkili alışkanlıklar

Sabahları uyanır uyanmaz ilk iş telefonunuzdaki bildirimleri mi kontrol ediyorsunuz yoksa 5 dakika da olsa kendinizi dinlemeye, zihninizi rahatlamaya zaman ayırabilmek için meditasyon mu yapıyorsunuz? Eğer cevabınız telefon bildirimleriniz ise ama bunu meditasyonla değiştirmeyi çok istiyorsanız alışkanlıklarınızda değişiklikler yapmanın zamanı gelmiş demektir. Alışkanlıklar, kim olduğumuzu ve hayata nasıl yaklaştığımızı tanımlayan küçük yapı taşları. Ne yediğimiz, ne kadar hareket ettiğimiz, günlük rutinimizde nelerin olduğu, hepsi yaşantımızı şekillendiren detaylar. Zinde bir yaşam sürdürmek için yaşam tarzımıza özen göstermek hepimizin ortak çabası. Kilomuzu dengede tutmak, güçlü bir metabolizma için spor yapmak, faydalı yiyeceklerle bağışıklığımızı güçlendirmek veya stresin olumsuz etkileriyle mücadele etmek günlük rutinimizde sıkça yer vermeye çalıştığımız iyi yaşam alışkanlıkları arasında. Hem zihinsel hem fiziksel olarak daha iyi hissetmek isterken ve bunun için çaba harcarken zaman zaman farkında olmadığımız küçük alışkanlıklarımız buna engel olabiliyor. Biz de Uplifers olarak bakış açınızı zenginleştirecek ipuçlarıyla daha sağlıklı ve mutlu bir hayat için yaşamınıza kolayca katabileceğiniz alışkanlıkları bir araya getirdik: İşte sağlıklı ve mutlu bir hayat için küçük ama etkili alışkanlıklar:

1. Bol bol su için

Bol su içmenin faydaları hepimizin bildiği üzere saymakla bitmiyor. Sağlıklı bir cilt, canlı saçlar, kilo dengesi, güçlü bir metabolizma ve çok daha fazlası… The U.S. National Academies of Sciences, Engineering, and Medicine, erkeklerde 3.7, kadınlarda 2.7 litre suyun günlük tüketim için ideal olduğuna dikkat çekiyor. Bütüncül sağlığınızı desteklemek için her gün yeteri miktarda su içtiğinizden emin olmalısınız. Yaz aylarında sıcaklardan dolayı su içmek daha kolayken kış mevsiminde su içmeyi unutuyorsanız telefonunuza alarm kurabilir, hatırlatıcı ekleyebilir veya günlük su tüketiminizi takip edebileceğiniz mobil uygulamalardan faydalanabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Bilimsel araştırmalara göre su içmenin faydaları

2. Her gün meditasyon yapın

Meditasyon, stresi azaltmanın en hızlı ve kolay yollarından biri. Günlük hayatın koşturması, bitmeyen meşguliyetleri durup nefes almamıza, kendimize odaklanmamıza engel olabiliyor. Meditasyon ise hem fiziksel hem sağlığı destekleyen yönü ile stresin neden olduğu olumsuz semptomları azaltmaya yardımcı oluyor. Günlük rutinlerinize meditasyonu dahil ederek her gün en az 10 dakika bile olsa bunun için zaman ayırarak kendinizi çok daha iyi hissedebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Meditasyon, stres seviyesini nasıl azaltır?

3. Günlük adım sayılarınızı artırın

2011 yılında yayınlanan bir araştırma, günde 10.000 adım atmanın sağlıklı yetişkinler için makul bir hedef olduğuna dikkat çekiyor. Aktif bir yaşam, zihinsel ve bedensel sağlık için en önemli etmenlerden biri. Bu nedenle günlük adımlarınızı artırabilmek için değerlendirebileceğiniz her fırsatın farkına varmalısınız. Arabanızı her zamanki varış noktanızdan biraz uzağa park ederek adım sayılarınızı artırabilir veya işten dönerken toplu taşıma kullanıyorsanız bir önceki durakta inerek eve kadar yürüyebilirsiniz. Bu sayede günlük rutininizde ekstra bir zaman ayırmadan sporu yerleştirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Adım sayısını artırmayı ve daha fazla hareket etmeyi sağlayan pratik öneriler

4. Asansörü değil, merdivenleri kullanın

Hem günlük adım sayılarınızı artırmak hem de minik bir kardiyo egzersizi gerçekleştirebilmeniz için asansör yerine merdivenleri tercih edebilirsiniz. Bu sayede kaslarınızı güçlendirebilir, kalori yakma sürecinizi destekleyebilirsiniz. Oldukça küçük ve basit bir alışkanlık gibi görünse de her gün yaptığınızda bütüncül sağlığınızı koruyabilirsiniz.

5. Yemeğinizi kendiniz yapın

Özellikle yorgun argın işten eve geldiğinizde yemek hazırlığına girişmenin fazlasıyla zor geldiğini tahmin edebiliyoruz. Salata yapmak için sebzeleri yıkamak, yemek için gereken malzemeleri hazırlamak, pişirmek ya da dağılan mutfağı toplayacak olmak düşüncesi dışarıdan yemek söylemeyi daha cazip hale getirebiliyor. Ancak, sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olmak için ev yapımı yemekleri tercih etmek şart. Bu konuda işinizi kolaylaştırmak için dilerseniz haftalık bir menü hazırlayabilir, her öğün için gerekli malzemeleri haftalık alışveriş listenize ekleyerek “ne alacağım, ne pişireceğim” derdinden kurtulabilirsiniz. İsterseniz hafta sonundan hafta içi yiyeceğiniz yemekleri hazırlayıp buzdolabında muhafaza edebilirsiniz. Bu sayede hem daha sağlıklı beslenebilir hem de kişisel bütçenizden tasarruf edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Lezzetli, sağlıklı ve pratik: Kolayca hazırlayabileceğiniz öğle yemeği kutuları

6. Güneş kremi kullanın

Genellikle yaz aylarında güneşin etkisini sıkça üzerimizde hissederken güneş kremi sürmeyi ihmal etmiyoruz, ancak kış mevsiminde güneş kremi kullanmayı unutabiliyoruz. Oysa ki, güneşin zararlı etkilerinden korunmak için her mevsim güneş kremi kullanmak şart. Yaşlanmanın etkilerini azaltmak, cilt kanserinin önüne geçmek, güneş lekelerini önlemek ve cilt kızarıklıklarına engel olmak için mevsim fark etmeksizin cildinize güneş kremini uygulamayı unutmayın.

İlginizi çekebilir: Güneş koruyucular hakkında bilmediğiniz 11 şey

7. Açken alışveriş yapmayın

Açken market alışverişine çıktığınızda istemsizce kendinizi abur cubur reyonunda bulduğunuz oluyor mu? Eğer cevabınız evetse, yalnız olmadığınızı düşünüyoruz. Çoğumuzun tahmin edebileceği üzere aç karnına alışveriş yapıldığında fütursuzca yiyeceklere saldırma eylemi oluşabiliyor. Ancak bu kadarla sınırlı değil. Yapılan birçok araştırma alışveriş esnasında aç olmanın sadece yiyecek satın almaya değil, aynı zamanda yiyeceklerle ilgisi olmayan gereksiz birçok ürüne de ilgi göstermeye neden olduğuna dikkat çekiyor. Kısacası, açken alışveriş yapmak adeta bir alışveriş çılgınlığı doğuruyor. Hem sağlığınız hem bütçeniz için alışverişi tok karnına yapmayı unutmayın.

8. Tatlı yerine meyve yiyin

Meyveler, doğal olarak şeker içerdiklerinden dolayı tatlı ihtiyacınızı kontrol altına almanıza yardımcı olabilir. İşlenmiş şeker bağımlılığa sebep olabilen yapısı, kilo alımını desteklemesi, cilt yapısını bozması ve daha birçok olumsuz yönü nedeniyle bütüncül sağlığı tehdit ediyor. Öte yandan meyveler hem şeker ihtiyacınızı karşılıyor hem de vitamin, mineral ve lif zengini olmaları nedeniyle fiziksel ve zihinsel sağlığa katkı sağlıyor. Paketli, işlenmiş gıdalara yönelmek istediğinizde tüm bu nedenleri aklınıza getirerek hızlıca bir elma kapabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Şekeri azaltmak nedir, ne işe yarar?: Rafine şekeri bırakmanın 7 yolu

9. Kahvenizi sade için

Eğer sabahları bir fincan kahve içmeden kendinize gelemiyorsanız ya da öğlen aranızı bol köpüklü bir Türk kahvesi olmadan geçiremiyorsanız kahve keyfinizi daha sağlıklı hale getirmek için sade içmeyi tercih edebilirsiniz. Süt, şeker, krema veya benzeri tatlandırıcılar ile gereksiz kalori almanıza hiç gerek yok. Sade kahve içmeyi alışkanlık haline getirdiğinizde şeker tüketiminizi de azaltabilirsiniz.

10. Dişlerinizi fırçalarken tek ayak üzerinde durun

“İki dakika bile boş vaktim yoktu, bütün gün çalıştım, çok yoruldum” ve benzeri serzenişleriniz olsa bile diş fırçalarken geçirdiğiniz zamanı avantaja çevirebilirsiniz. Dişlerinizi fırçalarken tek ayak üzerinde durarak dengenizi geliştirebilirsiniz. Dilerseniz bu esnada her zaman kullandığınız elinizle değil, diğer elinizle fırçayı tutarsanız minik bir beyin egzersizini de bu rutine dahil edebilirsiniz.

11. Dijital detoks yapın

Modern dünyada teknolojiden uzak kalmak neredeyse imkansız, evet. Fakat zaman zaman başımızı telefon ekranından kaldırmak da şart. Sabah uyanır uyanmaz ilk iş bildirimlerinize bakıyor, gece yatmadan önce sosyal medya hesaplarınızda saatlerce ekran kaydırıyor ya da her fırsatta maillerinizi kontrol ediyorsanız dijital detoks yapmaya da zaman ayırmalısınız. Kendinize ayıracağınız bu zamanda gözlerinizi dinlendirebilir, meditasyon yapabilir, nefes egzersizleri çalışabilir, zihninizi ve bedeninizi rahatlatabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Dijital detoks nedir, nasıl yapılır?

12. Bedeninizi esnetin

Gün içinde sıkışıp gerginleşen kaslar, vücudumuzda ağrı hissetmemize neden olabiliyor. Özellikle masa başında çalışırken uzun saatler sabit bir pozisyonda kalmak da bu ağrıları iyice tetikleyebiliyor. Bu nedenle, kasları esnetmek büyük önem taşıyor. Her gün bedeninizi esnetmeyi alışkanlık haline getirerek kaslarınızı güçlendirebilir, eklem ağrılarınızı azaltabilir, esnekliğinizi artırabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Güne vücudunuzu esneterek başlayın: Kolayca uygulayabileceğiniz esneme hareketleri

13. Okumayı ihmal etmeyin

Okuyun. Dergi, gazete, roman, deneme, makale, ilginizi ne çekiyorsa okumaya zaman yaratın. Zihninizi genişletmenize, bakış açınızı zenginleştirmenize, daha zinde hissetmenize yardımcı olacak bir şeyler okuyarak öğrenmenin yanı sıra beyin sağlığınızı da destekleyebilirsiniz. Gün içinde mutlaka kendinize bir şeyler okuyabileceğiniz zamanlar oluşturmayı ihmal etmeyin ve her gün birkaç sayfa bile olsa düzenli okumaya gayret edin.

14. Anda Kalın

Birçok alanda sıkça karşımıza çıkan “mindfulness”, anda kalmanın önemine odaklanan bir pratik ve yaşam becerisi. Zihninizi geçmiş düşüncelerden ve geleceğin endişelerinden arındırmak için içinde bulunduğunuz ana odaklanmayı ihmal etmeyin. Bu sayede “şimdi”nin gücünü keşfederek anın tadına varabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Mindfulness nedir, nasıl alışkanlık haline getirilir: Yeni yılda farkındalığını geliştirmek isteyenler için öneriler

15. İyi uyuyun

Hem güne başlarken hem de gün içerisinde daha zinde hissetmeye yardımcı olan en önemli etkenlerden biri yeterli uyku. Zihinsel ve bedensel sağlığın devamlılığında çok önemli bir rol oynayan uyku, duygularınızı kontrol edebilmenizden odaklanma becerilerinize; stresle mücadeleden obezitenin önlenmesine kadar birçok farklı alanda fayda sağlıyor. Her gün mümkünse aynı saatte uyanıp aynı saatte yatmak, bir uyku düzeni yaratmak, hayatınızın geniş bir kısmını düzene sokmanız için yardımcı olabilir. Hem zihninizin hem bedeninizin dinlenmesi için günde 6 ile 8 saat arasında uyumaya özen gösterin.

İlginizi çekebilir: Uyku kalitenizi arttırmak için uygulayabileceğiniz pratik öneriler

Bonus: Uplifers’ı takip edin

Zihinsel ve fiziksel sağlığınıza katkı sağlayabilecek, motivasyonunuzu yükselterek modunuzu canlandırabilecek birçok içeriğe yer verdiğimiz platformumuzu takip etmeyi unutmayın. 😊

İlginizi çekebilir: Kötü alışkanlıklardan kurtulmak ve yeni alışkanlıklar edinmek üzerine ilham veren 7 TED Konuşması

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale