X

Sağlığımız için yeni keşif: Probiyotikler

Son yıllarda özellikle beslenme konusunda adını sıkça duyduğumuz probiyotikler, aslında uzun yıllardır insan sağlığında önemli bir yer teşkil ediyor. 

Sağlıklı yaşam denildiğinde her an karşımıza çıkan probiyotikler yaşayan mikroorganizmalardır ve insan vücudunda yeteri kadar bulunduklarında sağlık açısından son derece yararlıdırlar. Probiyotiklerin görevi bağırsaktaki zararlı bakterilerin sayısını azaltmak ve bunu gerçekleştirirken yararlı bakterilerin sayısını artırmaktır. Bağırsak sağlığı da bağışıklık sisteminin güçlenmesinde en önemli rollerden birini oynadığı için probiyotikler, her yaştan insan için sağlıklı bir vücudun temelini oluşturur.

Peki hastalıkların düşmanı probiyotikler ne işe yarıyor?

Bağırsak mikrobiyotasını destekliyor ve güçlendiriyor.

Bağırsak mikrobiyotası insan sağlığı açısından büyük önem taşıyor ve bu bakteriler ikinci beyin olarak da adlandırılıyor. İnsan bağırsağında 500-1000 farklı türde mikroorganizma yaşıyor. Bu mikroorganizmaların sayısı kendi vücut hücrelerimizin toplamından fazlayken, toplam ağırlıkları ise beynimizin ağırlığı kadar. İşte bu bakteriler mide ve ince bağırsaklar tarafından sindirilemeyen besinlerin sindirilmesine yardımcı olarak vücudu hastalıklardan koruyor.

Bağırsak florasının dengesini koruyor.

Modern yaşamın stresinin yanı sıra beslenme alışkanlıklarımızdaki değişiklikler bizi doğal hayattan uzaklaştırdıkça, floramızın dengesi de bozuluyor. Sağlıklı yaşam için floranın dengesinin yeniden sağlanması gerekirken, probiyotikler tam da bu noktada devreye giriyor. Bağırsak florası, yararlı ve zararlı mikroorganizmalardan oluşuyor. Sağlıklı kişilerde mikrobiyota dengeli halde bulunurken; öncelikli olarak zararlı mikroplara karşı vücudun korunmasından, gıdaların etkili şekilde sindirilmesinden, gerekli vitaminlerin üretilmesinden ve en önemlisi bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasından sorumludur. Sağlıklı yaşamak için bu floranın hassas dengesinin korunması gerekiyor.

Sindirim sistemini düzenliyor.

Probiyotikler, bozulan mikrobiyotanın dengesini yeniden düzenliyor. Bağışıklık sistemini dengelemede etkili olan probiyotikler, alerjik reaksiyonların azalmasına yardımcı oluyor. Bu da probiyotikleri tüm sindirim sistemi hastalıklarının karşısında bir noktaya konumlandırıyor.

Çocuklarda hasta olma oranlarını düşürüyor.

Probiyotik hem yetişkinler hem de çocuklar için son derece önem teşkil ediyor. Probiyotik kullanan ve kullanmayan okul çağındaki çocuklarla yapılan bir araştırma sonuçlarına göre, ana okul çağındaki çocuklara probiyotik verildiğinde hem hasta olma oranları düşüyor hem de hasta oldukları zamanki tedavi süreçleri kısalıyor.

Serotonin hormonu ve mutluluk seviyesini yükseltiyor.

Mutluluk hormonu serotoninin %90’ından fazlası bağırsaklardaki iyi bakteriler tarafından üretiliyor. Hipokrat’a göre bütün hastalıklar bağırsakta başlarken, bağırsak mikrobiyotasının iyi olması sağlığı da beraberinde getiriyor.

Metabolizma sağlığını destekliyor.

Mikrobiyotanın dengeli olması sağlıklı bir bağışıklık sistemi için olmazsa olmaz. Diğer yandan sağlıklı bir metabolizma da probiyotikler olmadan olmaz. Sağlıksız bir metabolizma obezite, şeker hastalığı gibi ciddi sorunların yanı sıra hızlı yaşlanma gibi sorunlara da yol açabiliyor. Durum böyle olunca probiyotikler kilo sorunu yaşayan kişiler için de bir vazgeçilmez haline geliyor. 

Peki kullanacağımız probiyotikleri nasıl seçmeliyiz?

Hem çocuklar hem de yetişkinlerin kullanması gereken probiyotikler son derece önemli olsa da kullanmadan önce dikkat etmeniz gerek önemli noktalar da var. İyi bir probiyotiğin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Patojen olmamalı
  • Toksinojen olmamalı
  • Depolama ve kullanım sırasında canlılığı korumalı
  • Bağırsakta canlı kalmalı
  • Sağlık üzerine olumlu etkiler oluşturmalı

Prof. Dr. Metehan Özen, “Bakterinin de spor yapanı makbul” diyerek probiyotiklerin spor formda olmasına dikkat çekiyor. İnsan yaşamında bağırsak florasının önemine değinen Özen, “Sağlıklı yaşamak için floranın hassas dengesini korumalıyız” diyor ve ekliyor: “Bozulan florayı onarmak şart çünkü sağlıklı yaşam için olmazsa olmazımız oldu probiyotikler… Burada doğal ve güvenilir probiyotiklere ihtiyaç duyuyoruz. Spor formdaki bakteriler bu nedenle çok önemlidir. Spor form, doğanın üstün bir mekanizmasıdır. Spor form demek,  bakterilerin zor koşullar altında dahi yaşamını sürdürmesidir.”

İçeriğinde Bacillus clausii bakteri ailesine ait spor formda mikroorganizmalar bulunan Enterogermina, tüm bu özellikleri karşılamanın yanında sıvı formunda oluşu ve kullanım kolaylıklarıyla dikkat çekiyor. Enterogermina’nın içerisinde sadece saf su ve probiyotik bulunuyor, gluten, katkı maddesi ve koruyucu hiçbir madde içermiyor, spor formunda olduğu için saklama koşullarına dayanıklılığıyla ön plana çıkıyor. Renksiz, tatsız ve kokusuz olan bu probiyotik, içeceklerle birlikte kullanılabiliyor.

Doğanın üstün bir mekanizması olan spor formdaki bakteriler, zor koşullara karşı uyku moduna geçerek kendilerini korumaya alıyor. Diğer yandan spor formdaki probiyotikler, asidik ya da bazik, sıcak ya da soğuk içeceklere eklendiğine bundan etkilenmiyor, sayıları azalmıyor. Spor formdaki probiyotikler canlı bir şekilde mideden geçerek bağırsaklara ulaşıyor ve stres, sağlıksız beslenme, antibiyotik kullanımı gibi etkenlerle bozulan mikrobiyal dengeyi yeniden sağlamaya yardımcı oluyor.

Türkiye’de 60 yılı aşkın süredir hizmet veren öncü kuruluşlarından olan Sanofi; 15-17 Mart tarihleri arasında Milano’da gerçekleştirdiği basın toplantısında, probiyotiklerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Toplantıda probiyotiklerin insan sağlığındaki önemli rolüne dikkat çekilirken, üretim süreci hakkında da bilgi verildi.

Dünyanın tercih ettiği probiyotik Enterogermina, 60 yıldır sindirim sisteminin dengelenmesi ve bağışıklık sisteminin desteklenmesine yardımcı oluyor.

60 yıllık deneyimle hazırlanan ve canlı sporlar içeren Enterogermina, kullanıma hazır sıvı formuyla çocuklar için 2 milyar bakteri, yetişkinler içinse 4 milyar bakteri içeriyor. 18 adımlı üretim sürecinden geçen Enterogermina, tüketicilerin güvenle kullanması için 140 farklı testten geçiyor.

Sanofi tarafından İtalya’da spor formda üretilen ve dünyanın 55 ülkesinde güvenle kullanılan probiyotik Enterogermina, mikroorganizma içeren takviye edici bir gıdadır. Türkiye’de flakon şeklinde sunulan ve üretim teknolojisi sayesinde gluten, katkı maddesi ve koruyucu hiçbir madde içermeyen Enterogermina sadece saf su ve spor formdaki probiyotik mikroorganizmalardan oluşuyor. Tatsız, kokusuz ve renksiz olması, 7’den 70’e her yaştan bireyin kullanımını kolaylaştırırken, sindirim sistemi dengelemeye ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı oluyor.

 

Probiyotiklerin faydalarını bir araya getirdiğimiz bu içerik Enterogermina katkılarıyla hazırlanmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale