X

Saç bakımında çevrecilik: No Poo hareketi

Geçmiş zamanlarda, temizlik ürünlerinin gerek üretimi gerekse temin edilmesi günümüze kıyasla çok daha güçtü. 1800’lü yıllara kadar insanlar ancak ayda bir kez saçlarını yıkayabiliyordu. Ancak, bundan birkaç on yıl sonra, ilk sentetik şampuan üretildi ve sanayinin gelişmesi ile birlikte saç yıkama sıklığı da arttı. 1970’lere gelindiğinde, her gün saç yıkamak gayet normal ve hatta gerekli hale gelmişti.

Günümüzde raflarda bulunan şampuanlar, 70’lere göre çok daha kaliteli ve cilt ile daha uyumlular. Yine de içerdikleri sülfatlar, parabenler ve daha nice kimyasallar, hem cilde zarar verme riski taşıyorlar hem de atık sulara karışarak çevre için tehdit oluşturuyorlar. Sadece şampuan da değil; saç kremleri, saç spreyleri, saç maskeleri vb. derken aslında hiç de gerekli olmayan onlarca saç bakım ürünü kullanılıyor. Bu ürünler sadece içerikleri ile değil, aynı zamanda plastik ambalajları ile de çevreye zarar veriyorlar.

Tam da bu sebepten, bu problemi görüp gidişatı değiştirmek istemiş çevreci insanların başlattığı No Poo hareketine ihtiyacımız var. “No Shampoo (Şampuan yok)” kelimeleri kısaltarak oluşturulan No Poo hareketi, şampuan ve beraberinde pazarlanan onlarca saç bakım ürününü göz ardı ederek hem içeriği hem de paketleme yöntemi ile çevreye ve sağlığa zarar vermeden saçları temizlemek anlamına geliyor.

Sentetik şampuanlara mecbur kalmadan saçları temizlemenin pek çok farklı yolu var. İşte, şampuana en çok benzeyen yöntemden en radikal yönteme göre sıraladığım 5 farklı saç yıkama yöntemi…

Katı şampuanlar ile saç yıkama

Şampuana en fazla benzeyen ve adapte olması en kolay no-poo yöntemidir. Katı şampuanlar karton, keçe veya pamuklu kumaş gibi çevreci ambalajlara sahiptirler. Suya karıştığında doğayı kirletmeyen, doğada çözünebilen malzemelerden üretilirler. Katı formda oldukları için konsantredirler, az bir miktarı temizlik için yeterli gelir, dolayısıyla ortalama bir şişe şampuandan 2-3 kat daha uzun süre kullanılabilir. Saçta kalıntı bırakabiliyor olması tek dezavantajıdır ki bu sorun da saç yapısına göre kişiden kişiye değişir ve uygulama ve durulama yöntemlerinde ufak değişiklikler yapılarak kolayca bertaraf edilebilir. Denemek isteyenler, yerli ve çevre dostu bir firma olan Mediflora Farm’ın kuru, normal ve yağlı saçlar için üretilen katı şampuanlarını ve katı saç kremlerini tercih edebilirler. Başka markaların katı şampuanları da var (mesela Lola Bomb) ama temiz içerik ve plastiksiz bir paketleme açısından bana çok güven vermediler.

Doğal sabunlar ile saç yıkama

Doğal sabunlar, zeytinyağı ve Hindistan cevizi yağı gibi doğal bitkisel yağlardan üretilirler ve sadece saç değil, vücut, el ve hatta genel ev temizliği için de kullanılabilirler. Ancak doğal sabunlar nihayetinde sabundur ve yağı sökmede başarılı oldukları kadar da baziktirler. Sabunların pH değerleri genellikle 10-12 arasındadır, yani yüksek baziktir. Saçların ise normal pH değeri yaklaşık 5,5 civarındadır, yani hafif asidiktir. Saçtaki pH değerinin bozulması, kuruluk, sertlik ve kepeklenme gibi sorunlara sebep olabilir.

Bunu engellemenin en basit ve doğal yolu ise saçları sirke ile durulamaktır. Sirke asidiktir ve sabunla temas etmiş saçın pH değerini dengeler. Bu nedenle pek çok insan, saç kremi kullanmak yerine saçlarını banyodan çıkmadan son bir kez sirkeli su ile durularlar. Yarım çay bardağı elma sirkesini bir tas (veya maşrapa) su ile karıştırarak son durulama işlemini yapabilirsiniz. Yeterli gelmezse, sirke miktarını artırabilirsiniz.

Kendin-yap şampuanlar ile saç yıkama

Katı şampuanlardan ve doğal sabunlardan memnun kalmayan sıfır atıkçılar çözümü kendi şampuanlarını kendileri yapmakta bulmuş. Şampuanı evde kendi imkânlarınla yapmak, içeriğini seçme özgürlüğü tanıyor ve bu sayede kişi, kendi saç ve saç derisine en iyi gelen ürünleri kendi belirlediği oranlarda kullanarak kendisi için en işe yarayan karışımı elde edebiliyor. El yapımı şampuanların iki türü var; birinde sadece toz halde malzemeler kullanıp kuru bir karışım yapılıyor ve bu karışım saça uygulandıktan sonra su ile durulanıyor, diğerinde ise kuru ve ıslak malzemeler bir arada kullanılarak sentetik şampuan kıvamında bir karışım yapılıyor. Bu yöntemin dezavantajı, saçı kir ve yağdan, katı şampuanlar ve doğal sabunlar kadar etkili şekilde temizleyemiyor olması. Ayrıca, kişinin kendi saç yapısına en uygun formülü bulması için çokça deneme yapmak gerekiyor ki bu da çok zaman alan ve saçın adaptasyon sürecini zorlaştıran bir durum. İnternette pek çok el yapımı şampuan tarifi var, denemek isteyenler internette biraz sörf yaparak güzel tarifler bulabilirler.

Sirke ve karbonat ile saç yıkama

No-poo’cuların çoğu saç derisinin ürettiği yağın saç için faydalı olduğunu ve temizlenmemesi gerektiğini düşünür. Bu nedenle de, doğal olsun veya olmasın, şampuan ve sabun gibi yağ temizleyici ürünlerden kaçınırlar. Kirliliği, kötü kokuyu ve bakteri oluşumunu engellemek için de karbonat ve sirke ile veya sadece sirke ile saçlarını yıkarlar.

Denemek isteyenler için sirke ve karbonat ile saç yıkama yöntemi: 3-4 tatlı kaşığı karbonat, saç diplerinden başlanarak tüm saça uygulanır. Karbonatı biraz su ile karıştırıp macun kıvamına getirmek uygulamayı kolaylaştırır. 1 fincan elma sirkesi, su ile seyreltilerek 500 ml’lik bir karışım elde edilir, hoş koku vermesi için isteğe bağlı esansiyel yağlar damlatılabilir. Bu sirkeli suyla saçlar karbonattan arındırılır. Sirkeli su durulanmaz.

Sadece su ile yıkama

Saç temizliği alternatifleri arasında en alışılmışın dışında olanı kesinlikle sadece su ile yıkama yöntemidir. Saçın sadece su ile temizlenmeye alışması için önce bir müddet karbonat ve sirke ile yıkanması ve şampuansız bir bakım rutinine adapte olması gerekir. Sonrasında ise önce karbonatı bırakıp sadece sirke ile yıkamaya, ardından sirkeyi de bırakıp tamamen suyla yıkamaya alıştırılır. Deneyenlerin yorumlarına göre, ilk 3-4 hafta zor geçiyormuş ancak ilk haftalar atlatıldıktan sonra tamamen adapte olunuyormuş.

No Poo yönteminin avantajları

  • Doğada çözünmeyen, çevreyi kirletmeyen ve plastik atık oluşturmayan ürünler kullanıldığı için çevre dostudur.
  • Yöntemlerde kullanılan ürünler sülfat ve paraben gibi kimyasallar içermediği için sağlığı etkilemez, cilt dostudur.
  • Genel olarak malzemelerin fiyatları çok uygundur ve çok daha uzun süre kullanılabilir, ekonomiktir.
  • Bu ürünler saçlardan kolayca durulandığı için duş süresi kısalır, su tasarrufu yapmayı sağlar.

No Poo yönteminin dezavantajları

  • Yıllarca şampuanla yıkanmış, saç kremleri ile yumuşatılmış saçları alıştırmak zordur. Adaptasyon süreci boyunca kuruluk, yağlanma ve saç tellerinde sertlik olabilir. Pes etmeden, sabırla devam etmek gerekir.
  • Herkesin saçı ve saç derisi farklıdır, kişiye en uygun yöntemi seçmek için deneme yanılma yapmak gerekir.
  • İlk başlandığında saç temizlenmemiş, kirliymiş gibi gelebilir ama aslında temizdir. Saçın şampuansız rutine alışması ile birlikte bu his de geçecektir.

Bunlara dikkat!

  • Saç derinizde kaşıntı, kepek, sivilce ve egzama gibi sorunlarınız varsa rutininizi değiştirmeden önce mutlaka bir uzmana danışın.
  • Saçta biriken yağın ve kirin sadece su ile yıkanmakla temizlenmesi mümkün değildir. Düzgün temizlenmemiş saçlarda ise mikroorganizmalar çoğalır, bu mikroorganizmalar saç derisinde hastalıklara, yaralar açılmasına ve kötü koku oluşmasına neden olurlar. Bu nedenle pek çok trikolog (saç ve saç derisi sağlığı uzmanı), sadece su ile yıkama yöntemine başvurulmaması gerektiğini ifade ediyor, kesinlikle tavsiye etmiyor.
  • Boyalı saçlar için saçı sirkeli su ile durulamak, yumuşatmak için yeterli gelmeyebiliyor. Eğer saçlarınızda boya varsa, sirkeli su yerine Hindistan cevizi yağını nemli saça uygulayarak kullanabilirsiniz.

Ben ne yapıyorum?

Ben şu an deniyorum. Malum Plastiksiz Temmuz ayındayız ve ben de bu challenge’ı, ne zamandır hayata geçirmek istediğim şampuanı bırakmak için bir fırsat olarak kullanma kararı aldım. Bu temmuz ayı bitmeden şampuanı bırakmış olmak ve bu challenge’tan alnımın akıyla çıkmak istiyorum. Katı şampuandan başlayarak sırasıyla her yöntemi deniyorum (sadece su yöntemi hariç, uzmanlar denemeyin diyor), internetten farklı el yapımı tarifler araştırıyorum. Sonrasında denediğim tarifleri ve hangilerinin işe yarayıp yaramadıklarını da mutlaka Uplifers’ta sizlerle paylaşacağım.

Atıksız kalın!

Kaynaklar
Blue Ollis
Sedona Christina
Madeleine Olivia

My Poo-less Start


https://www.nopoomethod.com/
https://www.akademisacterapi.com/blog/sac-bakimi/saci-sampuanlamamak-noo-poo-akimi/

İlginizi çekebilir: Dünya çapında bir meydan okuma: Plastiksiz Temmuz

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale