X

Sabitliğin sonsuz hapsi: Cesaretle yeninin içinde çırak olmaya ne kadar gönüllüsün?

Bana her baktığında kendini göreceksin. Aynaya her baktığında, beni göreceksin. Bana ne yaptığını göreceksin. Kendi gözlerinin içinde, benim acımı göreceksin. Günler geçecek, taş kaplamadıysa vicdanın aynaya bakmayacaksın. Çünkü her baktığında kendi gözlerin dışında her şeyi göreceksin. O kadar çok dağıtacaksın ki ruhunu diğerlerinin alacaklarına, her gün yeni bir kurban ile kendini hayatta tutacaksın. Ben dediğin bir kabuktan, bir korkuluktan ibaret olarak kalacak. Sonra ona bakmaya başlayacaksın, daha fazla ruhu içine alacak kadar parlak ve süslü mü? 

Hayatta kalmak için muhtaç olduğun avlara hazırlayacaksın kendini…

İçeride cılız bir ses uçurumdan aşağı düşerken takılacak dikkatine. Karnında tarifsiz bir ağrı, ruhundan bir damla daha doğmadan düşecek, sen sadece yok saymaya çalışacaksın. 

Böyle olacak yok oluşun. 

Gözler önünde, hep istediğin gibi…

Cesaret edemediğimiz, karşısında duramadığımız, dimdik olmak yerine bir yılan gibi sıvıştığımız, kapatmadığımız her olayın sonunda ruhumuzdan bir parça veririz karşımızdakine ve bir parça alırız içimize. Biz her ne kadar alma-verme dengemizi manuel kurmaya çalışsak da, evren almadan vermez. Her zaman bir değiş tokuş vardır. Biz farkında olalım ya da olmayalım.

Bu yüzden cesaret, gövdemizi göstermek için değil saf kalmak için gereklidir. Kendi alanımızda sadece kendi enerjimiz ve saf görüşümüz için şarttır.

Yaşamdaki zorluklar bizlerin kendi alanları içindeki hakimiyetini, herhangi bir dış güce bağlanmadan gösterebilmesi için oradaki kasların güçlenmesi için tasarlanmış bir oyun içindedir.

Kendi saflığını koruyamayanlar, dışarıdaki enerjilere bağımlı olurlar.

Dedikodular, manipülasyonlar, yalanlar, söylenmeyen gerçekler, dürüst olmayan tavırlar, kişisel ajandalar her ne sebeple olursa olsun enerji kaçağı yaşadığımız yerlerdir.

Saflığa ve yüksek titreşime giden yollar, katı toprak insanlarının kolaylıkla bırakamadığı derslerden geçer. Toprak insanları, ezberlenmiş bilgiye, diğerlerinin gücüne, hükmetmeye, sırlara, toprak altının gizine bağımlıdırlar. Dürüstlük yerine kaçışı, özgürlük yerine hükmü kural edinirler ve güç onlar için sabitliktir.

Değişkenlik ise gök insanlarının bilgisidir. Onlar açıkta ve hafiftirler. Sır yoktur, tutunma yoktur. Hükmetme yoktur, hakimiyet vardır.

Her şeyin etrafında, içinde ve dışındadırlar. Hallere göre şekil alır, varlıklar üzerinde yaptırımda bulunmazlar ve kendi içlerinde diğerlerinin enerjisini taşıyamazlar. Kolay manipüle edilirler ve kolay kendi hallerine geri dönerler.

Manipülasyon ile deneyimlere dahil olur ve bir sülük gibi tüm konuyu içlerine çektikten sonra o programdan düşerler. Tecrübe ettiklerini sindirinceye kadar toprak insanlarına yakın titreşimde kalıp, bilgiyi absorbe ettikten sonra tekrar yükselir ve dönüşürler.

İnsanın evrimi, topraktan göğe doğru giderken, görünmez alışkanlıklarımız, sabit fikirlerimiz, suçlayıcı zihnimiz, sorumluluk almayan hallerimiz, dürüstlükten kaçışlarımız, bizlerin evrim sürecimizi zorlaştıran hikayelerdir. 

Sistem, yeniye doğru giderken bizi eskinin kollarından söküp alıyor. Bazılarımız bu ayrılıkta sabitliklerine tutunurken, bazılarımız cesaretle yeninin içinde çırak olmaya gönüllü oluyor. Ve böylece ayrışıyor dünyalar ve sistemler. Böylece yaşanıyor geçişler. 

Ve paçamızdan tutuyor toprak insanlarının hükmetmeye dair biatlarının şehveti. “Gitme burada kal! Senin enerjin olmadan ben yok oluyorum.” diyor. 

Değersizliğine inanmış olanlar, bunun bir değer görme olduğunu, hükmedenlerden beslendiklerini, desteklediklerini sanarak  onları kendi ruhları ile  beslemeye devam ediyorlar.

Yeniliğin coşkusunu bilmeyen ve cesareti gösteremeyenler burada, kabul gördüklerini sandıkları yerde rahat ediyorlar. Böylece başlıyor, devam ediyor sabitliğin sonsuz hapsi…

Kaçakları kapatmak, sistemin katı enerjileri ile olan bağımızı keser. Daha kendimizde, daha merkezimizde ve daha güçlü olmamızı sağlar. Böylelikle manipüle edilmemiz zorlaşır. Görüşümüz keskinleşir, geçişimiz kolaylaşır. 

Şimdi, bitmeyen ne kadar işimiz varsa, yarım kalmış, söylenmemiş ne kadar sözümüz varsa, dilenmemiş ne kadar özrümüz varsa…

Kapatalım dosyalarımızı. 

Çünkü çok yakında toz dumana bulandığında toprak, gökyüzünde izlemede ve yardımda olacağız. 

İlginizi çekebilir: Küçük şeyler üzerine: Büyük dalgalar peşinde mi yoksa bir gülümsemenin etkisinde misiniz?

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale