X

Ruminasyon nedir: Zihninizin kontrol etmek için ruminasyonu fark edin

Zihnim hiç susmuyor”, “Ailem/ülkem/patronum/okulum/işim böyle olmasaydı ben de böyle olmazdım”, “Başkalarının hayatı gayet iyi ama benimki değil”, “Hiçbir şeyi değiştiremediğim için kendime çok kızıyorum”, “Keşke zamanı geri çevirsem ve her şeyi düzeltebilsem” gibi bir iç ses ile kendini gösteren ruminasyon, tekrarlayıcı bir şekilde düşüncelerin zihinde dönüp durması ya da olumsuz içerikli zihinsel uğraş olarak tanımlanıyor. Yani ruminasyon geçmişe takılıp probleminizi çözmek adına harekete geçmeksizin, içinde bulunduğunuz duyguları, olası sebep ve sonuçlarını tekrar tekrar düşünerek sürekli bir zihinsel meşguliyet durumu.

Ruminasyon yaparken genellikle kendinizi çevrenizden soyutlayarak kendi problemlerinize ve problemin neden olduğu olumsuz duygulara odaklanıyorsunuz. Böylece sorununuza bir çözüm yolu bulacağınızı düşündüğünüz için de ruminasyonu bırakamıyorsunuz. Çünkü hayatınızda işlevi olduğunu düşündüğünüz bir şeyi bırakmanız oldukça zor.

Günlük hayatta çözülmesi gereken problemler ve diğer insanlarla yaşadığınız sorunlar sizi strese sokuyor olabilir. Stres yaratan olayı nasıl değerlendirdiğiniz ve bununla nasıl başa çıktığınız olaya verdiğiniz duygusal tepkiyi belirliyor. İşte bu başa çıkma biçimleri zihninizde dönüp duran ruminasyonun da ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Hayattaki zorluklar, stres yaratan durumlar ve travmatik yaşantılar ruminasyonun başlıca sebepleri.

Travmatik yaşantılar temel inançları sarstığı için ruminasyona yol açıyor. Bu tür yaşantılar hayatı bir “bıçak” gibi öncesi ve sonrası şeklinde ikiye ayırıp, kendinizi ve dünyayı anlamlandırmaya yarayan bilişsel yapınızda radikal değişimler yaratıyor. Travma sonrası tepkilere açıklama getiren pek çok yaklaşım bu sarsıntı ve değişimi “varsayımsal dünya” kavramı üzerinden açıklıyor (Janoff-Bulman, 1992).

Varsayımsal dünya, nasıl davranacağınız, olayların nasıl ortaya çıktığı ve olaylar üzerinde etki sağlayabilirliğinize ilişkin temel inançlarınızı içeriyor. Bu varsayımlar öznel dünyanız içinde bir yapı sağlıyor ve size diğer insanları ve olayları algılama, anlamlandırma, ön görme ve planlama yapma imkanı veriyor. Ancak travmatik yaşantılar bu içsel varsayımsal dünyayı parçalayıp sarsabiliyor.

Temelde kendiniz, dış dünya ve ikisi arasındaki etkileşimlerle ilgili inançlarınızı içeren bu içsel dünya “dünyanın iyiliği”, “dünyanın anlamlılığı” ve “kendilik değeri” varsayımlarını içeriyor. Buna göre, olayların neden gerçekleştiği, neden bazı olayların bazı insanların başına geldiği bilgisini içerecek şekilde dünyadaki olayların belli bir mantık ve anlamlılığa sahip olduğuna (dünyanın anlamlılığı); temelde dünyanın iyi bir yer ve diğer insanların iyi, yardımsever ve nazik olduğuna (dünyanın iyiliği varsayımı) ve insanların kendilerini değerli, dürüst ve iyi görmelerine bağlı olarak adil bir dünyada incinmeyeceklerine (kendilik değeri) dair inançlara sahip oluyorsunuz.

Dünyaya ilişkin bu varsayımlar size “dışarıda” kötü şeylerin olduğunu bilmenize rağmen “kendi dünyanız” iyi ve güvenli olduğu için kötülüklerin sizi bulmayacağına yönelik, sizi güvende hissettiren bir gerçeklik sağlıyor. Ancak travmatik yaşantılar sonrası bu varsayımsal dünya maalesef parçalanıyor ve bu incinmezlik algısı kaybolarak kişiler kendi kırılganlıkları ile yüzleşiyorlar. Bu ani değişim, travma sonrası stres belirtileri, depresyon ve psikolojik işlevsellikte azalmaya yol açmakla birlikte travma sonrası büyüme gibi olumlu değişimler için de bir fırsat sağlıyor (Tedeschi, Calhoun ve diğerleri, 1998).

Travmatik yaşantılar sonrası var olan bilişsel yapılardaki sarsılma daha sonra bu yaşantının anlamlandırılması ve bilişsel olarak işlemlenmesini sağlayacak olan ruminasyon sürecini başlatıyor. Düşüncelerin ortaya çıkışını gerekli kılacak çevresel bir uyarıcı olmaksızın ortaya çıkan ve aynı tema üzerinde dönen, geçmişe ve kendiliğin olumsuz yönlerine odaklı veya endişe içerikli, girici/istila edici düşünceler olarak tanımlanan ruminasyonların son yıllarda travma yazınında farklı içerik ve işlevleri olduğu ortaya konmuş (Allbaugh, Wright, ve Folger, 2016).

Travmatik yaşantılar ve var olan inançların sarsılması sonucu tetiklenen ruminasyonlar alan yazında “olay ilişkili ruminasyonlar” olarak adlandırılıyor ve içeriklerine göre, travma sonrası ortaya çıkacak sonuçlar üzerinde etkilerinin farklılaşabileceği belirtiliyor. Buna göre travmatik yaşantılara ilişkin istemsiz/istila edici (intrusive) ve istemli (deliberate) olmak üzere iki farklı ruminasyon türü tanımlanıyor. İstila edici/istemsiz (intrusive) ruminasyonlar olayla ilgili kişinin aklına getirmeyi seçmediği halde bilişsel dünyasını istila eden, olaya ve kendiliğe ilişkin olumsuz düşünceler olarak tanımlanırken; istemli (deliberate) ruminasyonlar olay ve olayın sonuçlarını anlamlandırmaya yönelik amaçlı düşünceler olarak tanımlanıyor (Nolen-Hoeksema ve diğerleri 1997).

Aslında travmatik yaşantı sonrası ortaya çıkan ruminasyonlar iyileşme süreci için gerekli. Bu tür ruminasyonlar travmatik yaşantıyla birlikte radikal bir biçimde değişen durumları anlamlandırma ve çözümlemeye katkı sağlıyor, travma öncesi “sağlıklı” olan “ideal kendilik” ile travma tarafından etkilenmiş olan “gerçek kendilik” arasındaki uyumsuzluğu azaltmada bir öz düzenleme işlevi görüyor. Ancak dikkatin aktif bir biçimde anlam bulmak yerine edilgen bir biçimde travmanın (veya zorlayan yaşam olayının) açığa çıkardığı olumsuz sonuçlara ve anlamlara yöneltilerek yapıldığı ikinci tür ruminasyonun hiç bir faydası yok. Hatta bu tür ruminasyonlar travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, anksiyete, bağımlılıklar, fazla kilo, gece yeme sendromu gibi psikolojik sorunlara yol açıyor.

Günümüzde az biraz haber izleyen, sosyal medya kullanan birinin travmatize olmaması pek mümkün görünmüyor. Travmatize olmak zihnin olumsuz düşünme döngüsü (ruminasyon) içinde kaybolmasına, mutsuzluğa ve psikolojik sorunlara yol açıyor. Bu düşünme döngüsüne saplanıp kalmanızın sebeplerinden ilki ruminasyon yaparak sorunu çözeceğinizi düşünmeniz (yani ruminasyonun işe yaradığına dair bir düşünceye sahip olmanız), ikincisi ise kendinize ve dünyaya ilişkin bazı işlevsel olmayan inanç ve tutumlarınızın olması. Öyleyse bu döngüden çıkmanın yolu ruminasyon yapmanın işe yaramadığını anlamaktan ve bu tutum ve inançların farkına varmaktan geçiyor. Bu konuda bir psikolojik danışmandan online destek almak isterseniz süreçle ilgili bilgi almak için ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresine yazabilirsiniz. Sevgiyle kalın.

Kaynaklar:
Allbaugh, L. J., Wright, M. O. D. ve Folger, S. F. (2016). The role of repetitive thought in determining posttraumatic growth and distress following interpersonal trauma. Anxiety, Stress, & Coping, 29(1), 21-37. doi.org/10.1080/10615806.2015.1015422
Eker, İ. (2016). Travmatik yaşantıların psikolojik sağlığa etkisi: Travmanın türü, zaman yönelimi, dünyaya ilişkin varsayımlar ve ruminasyonlar açısından bir inceleme (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Haspolat, A. (2019). Travma Sonrası Stres Belirtileri ve Travma Sonrası Büyüme: Temel İnançlardaki Değişim, Ruminasyonlar ve Bilgece Farkındalığın Rolü. Yüksek Lisans Tezi. Ankara.
Janoff-Bulman, R.(1992). Shattered assumptions: Towards a new psychology of trauma. New York: Free Press.
Nolen-Hoeksema, S., McBride, A. ve Larson, J. (1997). Rumination and psychological distress among bereaved partners. Journal of Personality and Social Psychology, 72(4), 855.
Tedeschi, R. G., Park, C. L. ve Calhoun, L. G. (Eds.). (1998). Posttraumatic growth:
Positive changes in the aftermath of crisis. Routledge.
Tedeschi, R. G. ve Calhoun, L. G. (2004). Posttraumatic growth: Conceptual foundations
and empirical evidence. Psychological Inquiry, 15(1), 1-18.
doi.org/10.1207/s15327965pli1501_01

İlginizi çekebilir: Geri Çağırma Terapisi nedir: Bellek yeniden yapılandırılabilir mi?

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale