X

Ruh sağlığınızı korumak için 3 meditasyon önerisi

Önceki yazımda meditasyonun öneminden bahsetmiş ve meditasyon yapmaya yeni başlayacaklar için birkaç ufak tüyo vermiştim. İkinci meditasyon yazımda da herkes kendine uygun gördüğü tekniği seçsin diye birkaç farklı alternatif sunacaktım.

Gelin görün ki ilk meditasyon yazıma başladığımda bugün birçoğumuzun karantinada olacağını, birçok başka insanın da bu kaygı uyandıran ve yaşamı tehdit edici duruma rağmen kendilerini insanlardan izole ederek ya da insanlara birkaç adım mesafede durarak işlerine gitmeye devam etmek zorunda kalacaklarını tahmin dahi edemezdim. Ancak oluyor işte. Hiç beklemediğimiz şeyler, hiç beklemediğimiz zamanda vuku buluyor. Çünkü hayat tekinsiz ve tahmin edilemez bir düzene sahip. Hayat akışımızı kontrol edebileceğimiz illüzyonuna sıkı sıkı sarıldığımızdandır sanıyorum, hayal kırıklılığı yaşayabiliyoruz. Oysa bu işte içine doğduğumuz dünya. Sürprizlere ve beklenmedik felaketlere gebe.

Şimdi de bir felaketin içindeyiz. Düşünmek istemediklerimiz her gün yakamızda. Bu hiç de kolay değil. Kolay da olmayacak ama bu süreci en az hasarla atlatabilmek için öncelikle içinde bulunduğumuz durumu kabul etmek yardımcı olacaktır. Kabul etmek bazılarımıza boyun eğmek gibi gelse de… değildir.

Kontrolü bizim elimizde olmayan şeylerle savaşmak kadar enerji tüketici bir şey daha gelmiyor aklıma. Sağır birine avazımız çıktığınca bağırmak ve bizi duymadığı için öfkelenmek gibi… İşte bu noktada o kişinin sağır olduğunu artık kabul etmenin ve iletişim kurmak için başka bir yol bulmanın vakti gelmiştir.

Biz de bugünlerde önce kabul etmeyi deneyelim. Bu durumu değiştiremeyiz ama bu duruma karşı aldığımız tavrı değiştirebiliriz. İnsanız, tabii ki acı çekeceğiz. Tabii ki kaygılanacağız ve belki de çok korkacağız. Ama ne kadar acı çekeceğimize kendimiz karar verebiliriz.

Farkında mısınız? Ya da hiç düşündünüz mü? Belki ilk defa bu kadar yoğun şekilde tehlikede hissediyoruz, kendimiz ve çevremizdekiler için endişeleniyoruz. Oysa hep tehlikedeydik. Dünya hiçbir zaman mükemmel bir yer olmadı. Dünyayı yaşanabilir yapan bizdik. Bunu sabahtan akşama kadar var olan tehlikelere odaklanmadığımız için yapabiliyorduk. Yine aynısını yapabiliriz.

Mutsuz hissetmende bir sorun yok. Olumsuz şeyler düşünmeye başladığında sorun yok. Düşünceler gelip geçer. Duygular ifade bulur ve gider. Mutlu hissetmekten, ve keyifli şeyler düşünmekten hiçbir farkı yok. Duygular ve düşünceler birdir. Gelir ve geçer. Bunların hepsi sensin.

Meditasyon bu tavrı geliştirmene destek olan bir yöntem. Belki içinde bulunduğun duruma ve duygu durumuna yargısızca bakmana, kendini bir gözlemci gibi izleyerek, olduğun gibi kabul etmene yardımcı olur. Ben meditasyon tekniklerinden birkaçını yazdım. Sana uygun olduğunu düşündüğün birini yapmayı deneyebilirsin.

Zihni özgürleştirme – dinlendirme

Bu en sevdiğim ve en sık uyguladığım meditasyon tekniği. Karmaşık düşünceler ne zaman zihnime saldırsa, huzur meditasyonuna başvururum.

  • Odanızı loş duruma getirin. Rahat ettiğiniz bir yere dik olacak şekilde oturun. Eğer uyumayacağınızdan eminseniz uzanabilirsiniz de.
  • Pozisyonunuzu bulduktan sonra bedeninizi başınızdan, ayak parmaklarınıza kadar tarayın. Bedeninizin her bölgesine tek tek odaklanmaya çalışın. Örneğin sağ kolunuza; sağ kolunuzdaki kan akışına odaklanın, ne hissediyorsunuz, karıncalanma var mı, hareketlenme var mı, kanın damarlardan geçişini hissedebiliyor musunuz?
  • Bedeninizi tarama işlemi bittikten sonra derin bir nefes alın ve verin. Ondan sonra doğal nefes alışınıza devam edin ve bu ritmi bozmayın.
  • Şimdi zihninizi serbest bırakın. “Bunu söylemek kolay, yapmak zor” diyor olabilirsiniz. Ama merak etmeyin. O an birçok düşünce zihninize hücum edecektir. Faturalar, iş, güç, evliliğiniz, çocuklar, hastalıklar…vs. Düşünceler su gibi gelir, su gibi gider. Gelen düşüncelerle savaşmayın, onları bastırmaya çalışmayın, sadece kendinizi akışa bırakın. Hiçbir düşünceye odaklanmayın, onları görün, fark edin ve meditasyona devam edin. Düşünceler gelsin, düşünceler gitsin. İstikrarlı olun ve asla vazgeçmeyin.
  • Bir süre sonra açıklamakta zorlanacağınız hafif ve sihirli bir his içinizi kaplayacaktır. Uçar gibi hissedebilirsiniz. Ya da içinde bulunduğunuz alan büyüyor ya da küçülüyor gibi gelebilir size. Bunlar sizi rahatsız etmesin, aksine keyfine varın ve nefes alıp vermeye devam edin. İşte o an zihninizin boşaldığı, huzur ve farkındalık anıdır.
  • Meditasyonu bitirmek istediğinizde derin bir nefes alın ve verin. Gözlerinizi açın ve uzun süre sabit kalmış vücudunuzu gevşetin.

Nefes meditasyonu

Bu teknik zihni özgürleştirme meditasyonuna benzer, ancak birçok insan zihnine gelen düşünceleri ilk zamanlarda öylece kovmakta zorlanabilir. O zaman nefes iyi bir kurtarıcıdır.

  • Rahat ettiğiniz bir yere dik olacak şekilde oturun ya da uzanın.
  • Şimdi yavaşça nefes alış verişinizi izleyin. Ciğerlerinize giren nefese odaklanın, çıkan nefesin sıcaklığını düşünün.
  • Nefes alırken saymak zihninizin sayma işlemine odaklanıp başka bir şey düşünmesine engel olacaktır.
  • 4-7-8 nefes tekniği ile düşüncelerinizi özgür bırakabilirsiniz. 
  • Nefes alırken yavaşça 4’e kadar sayıyoruz.
  • Nefesimizi vermeden önce 7 saniye duruyoruz.
  • Nefesimizi verirken 8’e kadar sayarak içimizdeki tüm havayı çıkarmaya gayret ediyoruz.
  • Sayma işlemini tekrarlayarak birkaç kere yaptığınızda, nefes aldığınız süre içinde nefesinize ve sayılara odaklandığınızdan, o an içinde düşüncelerinizden arındığınızı görebilirsiniz.
  • Bu süreçte de düşünceler yine zihninize hücum edebilir ama siz aldırış etmeyin, geldiği gibi nefesinize geri dönün ve 4-7-8 tekniğini uygulamaya devam edin.
  • Bir süre sonra saymanıza bile gerek kalmayacak, zihniniz arınmış dinlenmiş ve devreden çıkmış olacaktır. Bu noktada nefesinize odaklanın ama kontrol etmeye çalışmayın.
  • Önceki teknikte bahsettiğim gibi uçar gibi hissetmenize neden olan o sihirli hisler yine meydana gelebilir. Bu hisleri gözlemleyin, akışta kalın ve doğal nefes alış halinizi sürdürün.
  • Huzurlu, dingin, zihnin özgürleştiği anda kalın.
  • Bitirdiğinizde derin bir nefes alın ve verin. Gözlerinizi açın ve uzun süre sabit kalmış vücudunuzu gevşetin.

İmgeleme meditasyonu

Aslında bu bir teknik değildir. Çünkü yukarıda bahsettiğim ve bahsetmediğim teknikler imgeleme yapmayı başarmak adına çalışılan tekniklerdir. Zihninizi odaklamayı öğrendiğinizde, dilediğiniz, istediğiniz düşünceye kanalize olmayı da başarabilirsiniz. Siz nereye odaklarsanız, içinizde bulunan hayat enerjisi de oraya akar. Eğer bu noktada artık kendinize güveniyorsanız ve yukarıda belirttiğim çalışmalarda kendinizi geliştirdiyseniz artık imgeleme yapabilirsiniz.

  • Öncelikle hedefinizi belirleyin. Yaratmak istediğiniz şeye, içinde bulunmak istediğiniz duruma karar verin. Bu kesinlikle inandığınız bir şey olmalı.
  • Gözlerinizi kapatın ve zihninizde net bir resim çizin. Gerçekleşmesini istediğiniz durumu, şu anda olmayı dilediğiniz zaman ve mekânı gözünüzün önüne getirin. Ayrıntılar önemlidir. Sizi yönlendirmemek adına örnek vermek istemiyorum ama hayatınızda istediğiniz her ne ise her ayrıntısını yaratmanız gerektiğini söyleyebilirim. Ayrıntıları canlandırın, görün ve yaşayın. Canlandırdığınız durumun içine dâhil olana kadar meditasyonda kalın.
  • Gün içinde de bu isteğinizi ve imgeleri zihninize getirin. Ancak üzerinde aşırı durmamanız çok önemli. Düşünceyi zihninize sadece misafir edin. Yükleyeceğiniz aşırı enerji engelleyici etki yapabilir. İstekleriniz konusunda net olun ama ısrarcı ve baskıcı olmayın.

Ne olursa olsun asla pes etmeyin. Meditasyon istek ve disiplin gerektirir. Başlarda zorlanabilirsiniz ve bu yeni başlayan herkes için geçerlidir. Hangi yöntem size daha kolay geliyorsa onun üzerine gidin ve uygulamaları pratiğe dökün. Bir kimse nefes meditasyonu ile daha kolay odaklanırken, bir başkası zihni özgürleştirmede kendini bulabilir. Size uygun olanı yine siz kendiniz belirlersiniz.

Unutmayın, tekrar etmek mükemmelleştirir. Meditasyon yapın ve düşünce kirliliğinin, baharı müjdeleyen cıvıl cıvıl kuşları duymanızı engellemesine izin vermeyin.

İlginizi çekebilir: Herkes için meditasyon: Hayatınızda meditasyona yer açabilmeniz için 3 öneri

Marianna Vasiliadiz: Psikoloji Lisans Eğitimimi Atina'da tamamladım (DEREE -The American College of Greece). Klinik Staj görevimi Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastenesi ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde yaptım. Üniversite yıllarımdan beri aldığım ve hala büyük bir adanmışlıkla uyguladığım Nefes ve Farkındalık temelli eğitimleri terapi pratiğim ile birleştirdim. Bir psikolog olarak geçmişte aldığım Yaygın Anksiyete Bozukluğu tanısı ve Panik Atağı ciddi bir şekilde deneyimlemiş olmam, bugün beni özellikle Panik Atak sorunu yaşayan kişiler ve Kaygı Bozuklukları ile çalışmaya itti. Bu bağlamda Kaygı ve Panik Atağı Anlama - Panik Atak ile Başa Çıkma - Beden Farkındalığı - Gevşeme ve Nefesin Otonom Sinir Sistemi üzerindeki etkileri üzerine düzenli bilgilendirme ve uygulama seminerleri veriyorum. 2014 yılında Viyana Sigmunf Freud Üniversitesinde Alfred Langle ile Varoluşçu Psikoterapi, 2017 yılında Varoluşçu Akademi İstanbul'da Klinik Psk. Ferhat Jak İçöz ile 2 yıl süren Temel Varoluşçu Analiz Eğitimimi tamamladım ve Varoluşçu Psikoterapilerde İleri Çalışmalar Eğitimime devam ediyorum. Pandost Derneğinde ücretli ve ücretsiz danışan görmeye devam etmekteyim. Varoluşçu Psikoterapiler Derneği Üyesi ve Panik Atak Dostları Derneği Akademik Kurulu Üyesiyim.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale