X

Romantik ilişkilerde daha güçlü bağ kurmanın 6 maddelik formülü

Hayatta hepimiz bir kez bile olsa mutlaka bir iletişim hatası yapmışızdır. İletişim sadece diyalog kurmaktan ibaret olmadığı için ağzımızdan çıkan sözlere dikkat etsek de beden dilimizle ya da yazılı iletişimle karşı tarafa yanlış anlayabileceği bir mesaj vermemiz mümkündür. Özellikle, yazılı iletişimin sözlü iletişimden daha fazla öne çıktığı günümüzde sosyal ve ikili ilişkilerin hatalı iletişimden kaynaklı zarar görmemesi için bazı tavsiyeler vermek istiyorum.

“Sen” değil “ben” de.

Günlük hayatta farkında olarak ya da olmadan yaptığımız en net hatadır “sen” dili ile konuşmak. Rahatsız olduğumuz bir durumun bize hissettirdiklerini karşı tarafa aktarırken kurduğumuz cümle genelde karşı tarafın suçlu hissetmesine, dolayısıyla bizden uzaklaşmasına sebep olur.

  • Bu durumda olmamızın sorumlusu sensin.
  • Bir kere bile aramıyorsun. Eskiden böyle değildin.
Ben dilini günlük hayatınıza adapte etmek çok kolay olmayabilir. Fakat denemeye devam ettikçe alışacağınızdan emin olabilirsiniz.

Direkt kişiliği hedef alan bu tarz cümleler karşımızdaki kişiyi suçlayıcı ve yargılayıcı tarzda cümlelerdir. Kişi bu tür cümlelere maruz kaldıkça kendisini sürekli savunmak zorundaymış gibi hisseder. Savunmanın sonu ise kişiden / ilişkiden kaçınmadır.

  • Ortada hoş olmayan bir durum var. Beraber özeleştiri yaparsak belki kolayca çözebiliriz.
  • Beni aramadığın zaman kendimi değersiz ve unutulmuş hissediyorum.

Karşı tarafın kişiliğini değil de davranışlarını hedef aldığımızda, iletişim bambaşka bir boyuta taşınmış oluyor. Onu suçlamıyoruz, davranışından ötürü bize hissettirdiklerini söylüyoruz. Yalnız burada sık yapılan bir yanlış var ki “ben” dili kullanmak isterken yine “sen” diline geçiş yapılıyor. Karşı tarafa davranışından ötürü hissettiklerinizi söyleyin derken “bana değersiz hissettiriyorsun” gibi bir cümle kullanmak suçlayıcıdır. Size kendinizi olumlu ya da olumsuz hissettiren hangi davranışsa mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Böylece karşı tarafın empatik yaklaşıp sizi anlamasını sağlarsınız.

“Ben” dilini günlük hayatınıza adapte etmek çok kolay olmayabilir. Fakat denemeye devam ettikçe alışacağınızdan emin olabilirsiniz.

Dinle, anla ve anlat.

Sağlıklı iletişimin formülüdür dinle – anla – anlat. İkili diyaloglarda, özellikle bir konu hakkında tartışırken karşımızdaki kişiyi ne kadar sağlıklı dinliyoruz? Tartışmalarda çoğunlukla yaptığımız şey, dinlemek yerine bir sonraki söyleyeceğimiz cümleyi düşünmek oluyor. Aslında yapmamız gereken can kulağıyla dinlemek, ne demek istediğini anlamak ve sonra kendi söylemek istediğimizi anlatmak olmalı.

Değiştirme, dengele.

İlişkilerde en çok yapılan hatalardan biri karşımızdaki kişiyi kendi isteklerimiz doğrultusunda değiştirmeye çalışmak. Unutmayın ki partnerinizin de ayrı bir karakteri, farklı zevkleri var. Sizin sevdiğiniz şeyleri sevmek zorunda değil. Aynı şekilde siz de onun sevdiği şeyleri sevmek zorunda değilsiniz. Önemli olan şey dengeyi sağlamak. Ortak bir noktada buluşmak ilişkiniz için yapacağınız en önemli iyiliktir.

Önemli olan şey dengeyi sağlamak. Ortak bir noktada buluşmak ilişkiniz için yapacağınız en önemli iyiliktir.
Önce partnerinle tartış sonra arkadaşlarınla dertleş.

İlişkimizle ilgili sorun yaşadığımızda ilk koştuğumuz kişiler genelde yakın arkadaşlarımız oluyor. Dertleşmek, sıkıntıyı paylaşmak kesinlikle iyi gelen bir şey ancak arkadaşlarımız bazen bizi korumak adına objektif bakamayıp ilişkide acele kararlar almamıza sebep olacak yanlış tavsiyelerde bulunabilirler. Bunun önüne geçmek adına var olan sorunu partnerinizle konuşup çözmeden arkadaşlarınızla paylaşmamanızda fayda var. Çözemediğiniz durumlarda bir uzman yardımı da alabilirsiniz.

Özel alan yarat.

Biriyle ilişkide/evli olmak demek her şeyi beraber yapacağınız anlamına gelmez. Her iki tarafın da kendilerine özel alanları olmalı. Birbirinize özlem için fırsat tanıyın. Özel zevkleriniz veya hobileriniz için kendinize özel zaman ayırın ve düzenli olarak uygulayın. Böylece birbirinizle paylaşacak daha çok konu bulabilirsiniz.

Sınırlarını belirle.

İnsan ilişkilerinde tartışmalar kaçınılmazdır. Ancak tartışma için sınır belirlediğiniz zaman dönüşü olmayan yollara girmemiş olursunuz. Beraber oturup iki tarafı da rahatsız eden kelimeleri, cümleleri ve davranışları belirleyin. Tartışırken bunları kullanmamaya dikkat ederseniz sağlıklı iletişimi devam ettirmiş olursunuz.

 

İlginizi çekebilir: Romantik ilişkilerimizde yakınlaştık mı, yalıtıldık mı?

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Uzman Psikolog Merve Saraçoğlu: İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Lisans ve Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Bristol Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji Programı’nı tamamlamıştır. 2010 yılında başladığı Bilişsel ve Davranışçı Terapi eğitimini 2013 yılında bitirerek psikoterapist ünvanını almıştır. Eş zamanlı olarak Pozitif Psikoterapi Enstitüsü’nden onaylı Pozitif Psikoterapi eğitimi ve Pozitif Aile Terapisi eğitimi almıştır. 2012 yılında Avrupa Psikodrama Organizasyonu onaylı psikodrama eğitimini tamamlamıştır. Yüksek lisans ve doktora eğitimi sürecinde, davranış bozukluklarında gevşeme teknikleri konusunda eğitim ve süpervizyonlar almıştır. Bu süreçte birçok danışmanlık merkezinde psikoterapist olarak görev yapmıştır. Halen yetişkinler için bireysel danışmanlık yapmakta ve psikoterapi uygulamaları esnasında Bilişsel-Davranışçı Terapi, Pozitif Psikoterapi, Çözüm Odaklı Terapi ve Motivasyonel Görüşme Tekniklerinden yararlanmaktadır. Kendi oluşturduğu ‘’Ofiste Gevşeme’’ programıyla kurumsal şirketlere iletişim ve gevşeme teknikleri eğitimleri vermektedir.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale