X

Pomodoro tekniğini kullanarak zaman yönetimini öğrenmenin yolları

Bir işle uğraşırken dikkat dağılmasının, birden fazla şeye odaklanmanın önüne geçmek ve bir yandan da kendinizi çok zorlamadan bu işi olabildiğince en kısa zamanda tamamlamak mı istiyorsunuz? O zaman ihtiyacınız olan şey “pomodoro tekniği” olabilir.

1992 yılında Francesco Cirillo tarafından geliştirilen pomodoro tekniği aslında belirli bir sürede verimliliği artırma esasına dayanıyor. Pomodoro kelime anlamı olarak İtalya’da sıkça görülen, armut şeklindeki domateslere verilen ad. Bu tekniğe adını vermesi ise mutfaklarda kullanılan ve genellikle domates şeklinde üretilen domates şeklindeki zamanlayıcılardan kaynaklanıyor.

Pomodoro tekniği nasıl çalışıyor?

Pomodoro tekniği 6 adımdan oluşuyor:

1. Bir görev seçin

Uzun zamandır tamamlamak istediğiniz bir görev veya iş belirleyin. Bunun büyük veya küçük olması fark etmez, önemli olan dikkatinizi, enerjinizi hak edecek bir şey olması.

2. Zamanlayıcıyı 25 dakikaya ayarlayın

25 dakika boyunca işinizle ilgileneceğinize ve başka şeylerle ilgilenmeyeceğinize dair kendi kendinize söz verin. Bunu yapabilirsiniz, 25 dakika çok uzun bir süre değil.

3. Zamanlayıcı durana kadar çalışın

25 dakika boyunca işinize gömülün. Eğer aniden aklınıza yapmanız gereken başka bir ey gelirse bir kenara not edin ve daha sonra yapın.

4. Zamanlayıcı durduğunda bir tik atın

Tebrikler, 25 dakika boyunca elinizdeki iş veya görev neyse onunla uğraştığınız.

5. Kısa bir mola verin

Meditasyon yapın, bir kahve için, kısa bir yürüyüşe çıkın veya sizi rahatlatacak başka bir şey yapın. Beyniniz size bunun için teşekkür edecek.

6. Her dört seferde bir kez uzun bir mola verin

Dört defa 25 dakikalık çalışma süresini tamamladığınızda uzun bir mola verebilirsiniz. 20-30 dakikalık bir mola uygun olacaktır. Beyniniz bu süreyi edindiği yeni bilgileri özümsemek ve yeni bir tura başlamak için dinlenmek üzere kullanır.

Pomodoro tekniği neden işe yarıyor?

Pomodoro tekniğini ortaya koyanlar, bunun diğer tekniklerden farklı olduğunu ve hatta “eşsiz” olduğunu söylüyor. Peki pomodoro tekniğini bu kadar özel kılan şey ne?

1. Zamana karşı değil zamanla birlikte çalışın

Birçok insan için zaman adeta bir düşman gibidir. Bir işi verilen sürede yetiştirmek için zamana karşı yarış içinde çalışırız. Pomodoro tekniği ise size zamanla mücadele etmek yerine zamanla birlikte çalışmayı öğretir. Bir kere öğrendikten sonra hayatınızı değiştirebilecek güçte bir yönetim sistemi.

2. Tükenmişlik hissini yok edin

Pomodoro tekniğinin temelinde önceden zamanlanmış, kısa molalar var. Bu sayede kendinizi çalışmak için zorladığınızda hissedilen tükenmişlik, bıkkınlık duygusunu ortadan kaldırıyor. Pomodoro tekniğine bağlı kaldığınızda aşırı çalışma veya tükenmişlik hissi yaşamak mümkün değil.

3. Dikkat dağıtıcı unsurları yönetin

Bir iş üzerinde çalışırken hepimizin dikkatini dağıtan pek çok şey oluyor. Telefon araması, Facebook mesajı, arabanızın yağını değiştirmeniz gerektiğini hatırlamanız bunlardan sadece birkaçı. Pomodoro tekniği bu dikkat dağıtıcı unsurları bir kenarda biriktirip daha sonra önceliklerine göre düzenlemenize yardımcı olur.

4. Daha iyi bir yaşam-iş dengesi kurun

Birçoğumuz erteleme alışkanlığının yarattığı suçluluk duygusuyla mücadele ediyoruz. Eğer iş yerinde verimli bir gün geçirmediysek, işten arta kalan vaktimizden keyif almamaya başlıyoruz. Oysa pomodoro tekniğini uygulayarak işlerinizi verimli ve kısa sürede tamamladıkça, işten geriye kalan vaktinizden de daha fazla keyif almaya başlayacaksınız.

İlginizi çekebilir: Daha verimli bir çalışma alanı oluşturmanıza yardımcı olacak öneriler

Pomodoro tekniği hayatınızı nasıl değiştirir?

Pomodoro tekniği sadece şu anda sizi bekleyen işleri tamamlamanıza yardımcı olacak bir yöntem değil; nasıl çalışmanız gerektiğini öğreten ve böylelikle gelecek için zaman kazanmanızı sağlayan bir yöntem. Örneğin bir işle uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız oluyor mu? Pomodoro tekniğiyle böyle bir şey yaşamanız mümkün değil çünkü zaman çizelgenizde hepsi kayıtlıdır. Pomodoro tekniğini uyguladıkça, önünüzdeki her bir iş için ne kadar zamana ihtiyaç duyduğunuzu önceden kestirebilir hale gelebilirsiniz. Böylelikle zaman yönetimi konusunda ustalaşmış olursunuz. Pomodoro tekniği sizin çalışma sürenizi belirlediği kadar, molalarınızı da belirler. Böylelikle kendinize vakit ayırmama sorunundan kurtulmuş olursunuz. Pomodoro tekniğinin bir başka önemli tarafı da dikkat dağıtıcı unsurların nasıl yönetileceğini öğretmesi. Örneğin işinizi bölmemek için bir arkadaşınızın aramasına cevap vermediğinizde, ona geri dönmek için 25 dakikanın çok uzun bir süre olmadığını fark edersiniz. Böylelikle hayatınızda iş dışındaki şeyleri de önem sırasına göre yönetme becerisini kazanmış olursunuz.

İlginizi çekebilir: Kafanızı rahatlatmanın ve verimliliğin anahtarı: Rutin edinme

Kaynaklar:
Cirillocompany
Lifehacker

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale